• canım spotify'ın sabahleyin, "bak yeni albümleri çıktı dinle be olum" diye haber eylediği (bkz: panic at the disco)nun (bkz: pray for the wicked) albümündeki çok güzel parçası.

    batı dünyasının eğlence ve sanayi dünyasındaki muhteşem yükselişinii beşeri perspektifte irdeleyen bir şarkı. venim de aynı böyle bir dönemdeyken dinleyince acayip hoşuma gitti...

    sözlerini de yazalım.

    "roaring 20s"

    broadway is black like a sinkhole
    everyone raced to the suburbs
    and ı'm on the rooftop with curious strangers
    this is the oddest of summers

    maybe ı'll medicate, maybe inebriate
    strange situations, ı get anxious
    maybe ı'll smile a bit, maybe the opposite
    but pray that they don't call me thankless

    my tell-tale heart's a hammer in my chest
    cut me a silk tie tourniquet

    this is my roaring, roaring 20s, ı don't
    even know me, roll me like a blunt, cause ı wanna go home
    roll me like a blunt, cause ı wanna go home
    my roaring, roaring 20s, ı don't
    even know me, roll me like a blunt, cause ı wanna go home
    roll me like a blunt, cause ı want, ı wanna go home

    oscars and emmy's and grammy's
    everyone here is a trophy
    and ı'm sipping bourbon, the future's uncertain
    the past on the pavement below me

    maybe ı'll elevate, maybe ı'm second rate
    so unaware of my status
    maybe ı'm overjoyed, maybe ı'm paranoid
    designer me up in straight jackets

    my tell-tale heart's a hammer in my chest
    cut me a silk tie tourniquet

    this is my roaring, roaring 20s, ı don't
    even know me, roll me like a blunt, cause ı wanna go home
    roll me like a blunt, cause ı wanna go home
    my roaring, roaring 20s, ı don't
    even know me, roll me like a blunt, cause ı wanna go home
    roll me like a blunt, cause ı want, ı wanna go home

    hallucinations only mean
    that your brain is on fire
    but it's lord of the flies in my mind tonight
    ı don't know if ı will survive
    lighters up if you're feelin' me
    fade to black if you're not mine
    cause ı just need a sign or a signal inside

    this is my roaring, roaring 20s, ı don't
    even know me, roll me a blunt, cause ı wanna go home
    roll me a, roll me a blunt

    this is my roaring, roaring 20s, ı don't
    even know me, roll me like a blunt, cause ı wanna go home
    roll me like a blunt, cause ı want, ı wanna go home

    oh-woah
    oh-woah
    ı wanna go home
  • amerikanın 1920'li yıllarını anlatmak için kullanılan terimdir. bu döneme çeşitli olaylar sebep olmuştur:

    1. 1. dünya savaşının* bitmiş olması
    2. ispanyol gribinin atlatılması (1918-1920)
    3. ilk iki sebebin sevdiği nihilist hislerin, "vur patlasın çal oynasın" veya anı yaşama davranışlarıyla dışa vurumu
    4. siyahilerin hüzülü müziği blues'un eğlenceli dans müziği jazz halini alması
    5. alkole aşırı düşkünlüğün sonucu aile ve iş hayatını kötü etkilenmesi sonucu içkinin anayasal olarak yasaklanması *
    6. doğru düzgün kontrolü sağlanmayan içki yasağını kaçak içkiyle delmenin çok karlı bir iş haline gelmesi* ve yeni zenginlerini*yaratması
    7. ilk kez tarımsal üretimde gerilemeye gidilmesi.
    8. kadınların iş hayatına girmesiyle özgürlükleri tatmaları (bkz: flapper)
  • batı toplumu ve kültüründe 1920'lerdeki 10 yıllık müzik ve moda dönemine verilen ad.

    türkçeye "kükreyen yirmiler" diye çevrilebilecek bu dönemde amerika birleşik devletleri ve avrupa'da, özellikle berlin, buenos aires, chicago, londra, los angeles, mexico city, new york city, paris ve sydney gibi büyük şehirlerde, belirgin bir kültürel eşiği de içinde barındıran bir ekonomik refah yaşanmış.

    fransa'da bu on yıllık dönem, dönemin sosyal, sanatsal ve kültürel dinamizmini vurgulayan années folles ("çılgın yıllar") diye geçiyormuş. caz müzik ortaya çıkar, flapperlar ingiliz ve amerikalı kadınların modern görünümünü yeniden şekillendirir ve art deco zirve yapar. birinci dünya savaşı ve ispanyol gribinin askeri seferberliğinin ardından, başkan warren g. harding abd için return to normalcy "normale dönüş" sözü vermiştir.

    kükreyen yirmilerin bu sosyal ve kültürel özellikleri, birinci dünya savaşı'nın ardından önde gelen metropollerde başlar ve geniş çapta yayılır. otomobiller, sinema ve radyo gibi modern teknoloji, nüfusun büyük bir bölümüne "modernite" getirir. hem günlük yaşamda hem de mimaride kullanışlılık esas alınarak dekoratif fırfırlar, saçaklar, manşetler ve incik boncukların kullanımı bırakılır. aynı zamanda, birinci dünya savaşı'nın kötücül havasına karşı caz ve dansın popülaritesi artar. zaten 1920'lerin müziği de genellikle jazz age diye tanımlanır.

    20'li yıllar, batı dünyasında milyonlarca insanın hayatında otomobillerin, telefonların, filmlerin, radyonun ve elektrikli aletlerin büyük ölçekli gelişimine ve kullanımına tanık olur. havacılık, hızlı büyümesi nedeniyle kısa sürede bir iş kolu haline gelir. hızlı endüstriyel ve ekonomik büyüme yaşayan uluslar, tüketici talebini hızlandırır ve yaşam tarzı ile kültürde önemli yeni trendlere yol açar. tüketici talebini yönlendiren yeni bir endüstri vardır: kitlesel pazar reklamcılığı. bu endüstri tarafından finanse edilen medya, özellikle spor kahramanlarına ve film yıldızlarına odaklanırken, şehir sakinleri kendi spor takımlarını destekliyor ve görkemli sinema salonları ile devasa spor stadyumlarını dolduruyordur. bir çok ülkede kadınlar oy kullanma hakkı kazanmaya başlar.

    wall street bu dönemde almanya'ya büyük yatırımlar yapar, para washington'a olan savaş borçlarını da ödemek zorunda kalan ülkelere tazminat ödemek için kullanılır. on yılın ortalarında refah iyiden iyiye genele yayılmışken — özellikle almanya'da dönemin ikinci yarısı "altın yirmiler" olarak biliniyordur — on yıl hızla sona doğru yaklaşıyordur. yatırımlara rağmen, almanya artık birleşik krallık, fransa ve diğer müttefik güçlere birinci dünya savaşı tazminatlarını ödeyemez hale gelir ve bu da abd'yi, dawes planını yürürlüğe koymaya zorlar. 1929'daki wall street çöküşü dönemi sona erdirirken, büyük buhran dünya çapında yıllarca sürecek sıkıntılar getirir.

    bu dönemin bizdeki yansımalarının izleri de sürülebiliyor. reşat nuri güntekin'in yaprak dökümü romanı yanlış hatırlamıyorsam aslında bu dönemde geçmekte ve dönemin yaşattığı toplumsal ve kültürel değişimi anlatmaktaydı. kitabın kerim afşar'ın başrolde yer aldığı 1988 dizi uyarlaması bu açıdan çok güzel bir tasvirdi. dizi trt izle'de bulunup izlenebilir. asri hayat asri hayat şarkıları sanki bir dönemin bitişinin işaret fişeği ya da marşı gibi dizi içinde sık sık duyulmakta.

    kaynak: wikipedia
  • elitlerin gittikçe uçtuğu ve sanatsal atılım yaptığı ama kitlelerde muhafazakârlaşmanın gittikçe arttığı yıllar. bir şeyi hatırlatıyor ama...
hesabın var mı? giriş yap