• panic! at the disco, isimlerini name takenın panic adı şarkısından almış. ayrıca vokalistin sesinin fall out boyunkine* fazlasıyla benzerliği dikkat çekiyor.
  • a fever you can't sweat out albumlerini defalarca--last.fm'e gore 316 kere dinlemisim, nasil sayiyorsa--dinledikten sonra rahatlikla soyleyebilirim ki bu elemanlarin bir benzeri daha bu dunyaya gelmedi. last.fm'de fotograflarina baktim ibisin onde gideni adamlarmis ama deli muzik yapiyorlar allah sizi inandirsin. oyle boyle degil yani...
  • kendilerini keşfettiğim günden bu yana garip bir sahiplenme duygusuyla fazla ünlü olmamaları için dua ettiğim, kimse öğrenmesin diye haklarında sözlüğe entry dahi girmediğim las vegas çıkışlı quartet muartet. başlangıçta blink 182 coverlarıyla bu işe başlayan dört arkadaşın bu kadar iyi müzik yapabilmeleri insanı hayrete düşürüyor önce onu belirteyim, sonra da hemen (vallahi bu sahiplenme duygusuyla alakasız) bağımlılık yaptığı uyarısında bulunayım.

    şimdi efenim, aslen gün boyu playlisti grubun albümünden ibaret kılarak, loopa alıp dinleye dinleye her şarkının altına 'süper olay, hastasıyım' kelimeleriyle dolu garbage entryler döşemek istesem de; hiç olmazsa grup hakkında kayda değer birşeyler yazayım dedim. öncelikle ünlemini geçerek isimlerinden başlayalım sayın okuyucu, bu panic kelimesini nereden hatırlıyoduk?? doğru hatırladınız evet the smiths değil mi? ama araştırmalarım bizi haksız çıkardı, grup adını doğrudan smiths den değil ona gönderme yapan name taken şarkısından almış. bu durumda ismi the smiths menşeli ikinci bir grup vakasıyla karşı karşıyayız pretty girls make graves'den sonra. üstelik grubun okuma tutkusu şarkı sözleriyle de sınırlı değil, albümlerinde (daha çok fight club'ın yazarı olarak tanınan) chuck palahniuk'un kitaplarından alınan şarkı isimleri de mevcut. bu durumda da şu sözlükten trl'e çıktıklarını öğrendiğim anda yaşadığım hezimet sonucu sinirime engel olamayıp siz de mi popüler kültürün kölesi oldunuz be? hiç mi anlamadınız chuck amcamı? diye salya sümük ağlamak isterim. ancak kader utansın nails for breakfast, tacks for snacks dinlerken de ağlayanılmıyor ki...

    las vegas kökenleri ve synthesizer (bu kelimeyi yazmak da amma zormuş) merakları nedeniyle karşılaştırıldıkları the killers ile söylendiği gibi aralarında problem olmadığını söylüyor grup üyeleri. ve siz bakmayın las vegas gibi pek eğlenceli bir yerden geldiklerine, vegas taki sıkıcı gothic death metal gruplarına benzememek ve oradan kurtulmak için müziklerini bu kadar farklı hale getirdiklerini anlatıyorlar bir röportajlarında. bunu sağlayan da demolarını dinletmeleri sonrası, kendilerini fueled by ramen records a götüren fall out boy basçısı pete wentz olmuş.

    albümün güzelliğine geri dönecek olursak, akordeon gibi değişik enstrümanları kullanan elemanlarımız debutlarının (bkz: a fever you can t sweat out) ilk videosu için i write sins not tragedies'i uygun görmüşler ki çok da iyi etmişler. gerçi zaten albümde boş şarkı yok gibi. şu sıralar plak şirketi kardeşleri the academy is ile beraber amerika turnesindeler. nisan-mayıs gibi de avrupa ya geliyorlar sanırım. ve tüm bunlar, yetkililerden yardım bekleme modlarında insanı süründüren, rockistanbullar cokelar baharda yapılsın kampanyaları açma isteği uyandıran gelişmeler.
  • "you're a regular decorated emergency." ben ne diyim ki daha?
    (bkz: camisado)
  • uzun zamandır dinlediğim en eğlenceli en keyifli grup diyebilirim sanırım rahatlıkla, yüksek tavsiye bir 2005 albümleri söz konusu ortada olan.
  • (bkz: panik)
    (bkz: diskotek)
    (bkz: almayan böyle olsun)
  • billy talent'la birlikte dinlenmeye baslayinca "eyvah erken andropoza mi girdik" dedirtmis grup.
  • icra ettikleri müzik tarzı itibarı ile komşu sayılabilecekleri bir dolu grubun arasında öyle bir parlamaktalar ki, bakanın gözü kamaşmakta. şimdiden kendilerine has bir sound da oturtmuşlar. aferin lan!

    (bkz: build god then we ll talk)*
    (bkmynz: there's a good reason these tables are numbered honey, you just haven't thought of it yet) **
hesabın var mı? giriş yap