*

  • (bkz: #35417338)
  • eski 3 vitesli mercedes benz otobüslerin vites topuzu üzerindeki şekil
  • türklerde oz’laşarak tanrıya erişmeyi temsil eden ve bir çok medeniyette kullanılan evrensel bir damgadır. dünyada swastika olarak bilinir.

    kilim motifleri
    mezar taşları
    saymalıtaş/kırgızistan
    hoca ahmet yesevi'nin türbesi
    ayasofya
    buda
    kubilay han
    samuraylar
    adolf hitler
  • turk milliyetcileri tarafindan bugunlerde daha sik kullanilmaya baslanan, ancak konuya uzak olanlarin svastika ozentisi olarak gordugu simge.
  • her ucu bir elementi temsil eder (ateş,su hava, toprak), eski türklerin mimari yapılarında, pusat işlemelerinde ve diğer eserlerinde görülebilir. japon samuraylar da bu sembolü kullanırlar ki çinli soylu aileler de kullandığı bir sembol.
  • hoca ahmet yesevi'nin türbesinde de işleme olarak bulunmakta olan damga.
  • proto türklerden beri tarih boyunca petrogliflerde, seramiklerde, halılarda sonraları camilerde gördüğümüz oz damgası, evrensel düzlemde svastika ya da gamalı haç olarak bilinir.

    tüm büyük uygarlıklar gibi türkler de doğayla iç içe yaşadıkları zamanlarda gökyüzüne ilgi duymuş ve hikayelerle/söylenlerle anlamlandırmaya çalışmışlar (ki zaten mitolojiyle kozmoloji iç içedir) uçsuz bucaksız gökyüzünü kutsal addedip tengri*demişler.

    (burada şöyle bir parantez açmak gerek, eski türkler görebildikleri, kuşların uçuştuğu gökyüzüne tengri demiyor. tengri, yukarda, gökyüzünün ötesinde; görülmez, ulaşılmaz bir varlık onlar için. gökyüzünü ise çark veya teker gibi algılıyorlar. ayın, güneşin, bulutların sabit durmamasından böyle bir çıkarıma vardılar muhtemelen )

    (çeşitli türk kavimlerinde tengri için kullanılan teniri, tengeri, tenger kelimelerinin tengerek ile olan bağlantısı da araştırmaya değer tabii…)
    (bkz: tengerek/@ibisile)

    eski türk inancında, gök kubbenin demir kazık* etrafında dolanımının yanında (bunun yeryüzündeki simgesi de keregünün önündeki at çakı), ayrıca bir de bir çift ejderin çevirdiği gök çarkının döndüğü varsayılmış. işte bu çarka petrogliflerden başlayıp, hun, göktürk ve uygur dönemlerinde gök çıkrığı/çığrısı demişler.

    uzun lafın kısası gök kubbeyi sürekli dönen bir çarkıfelek gibi düşünmüşler.

    yeryüzünü ise dört köşeli ve dört yönlü düşünmüşler. işte o dönen çarkı bir karenin içine oturtunca ortaya çıkan şekil de oz damgası olmuş. (bu tamamen benim varsayımım, ciddiye almasanız da olur)

    “türk kültüründe ‘oz, oğ, og ve ok’ şeklinde isimlendirmelerle tengri damgası olarak tanrıya ulaşmayı temsil ettiğine inanılan üst kimlik damgası, sanat ve mimarlık tarihçilerinin ‘çarkı felek, gamalı haç, sıvastika, yön damgası, dört yön’ olarak isimlendirdikleri motif olarak öne çıkmaktadır. ‘oklu çakır, oklu çark, gök çığrısı’ şeklinde isimlendirmeler de yapılan bu damga orhun’daki köktürk yazıtlarında ‘z’ sesi ve işareti olarak yer almıştır.”
    (remzi duran, yunus aslan – selçuklu dönemi konya yapılarında motifleşen türk damgaları)

    en genel ifadeyle evrenin sembolü olan bu motif, türklerin islamiyet’i kabul etmeleri ile birlikte islami bir anlayışa dönüşmüş ve türk-islam sanatında tasavvuf düşüncesindeki tanrıya ulaşma ve göğe yükselmenin sembolü olarak yeni bir anlam kazanmış.

    hitler’in gamalı haç ya da kancalı haç motifini kullanmasına gelince,

    bunun kökeni tarihin en büyük hırsızlarından heinrich schliemann’ın truva kazılarına dayanır. schliemann truva’dan çaldığı eserlerin üzerinde gördüğü bu simgenin almanya’da bulunan çömlekler üzerinde de olduğunu görünce, “atalarımızın sembolünü buldum, işte bu aryan ırkın sembolü” diye epey bir yaygaraya yol açmış ve narsistik kişiliğe sahip hitler de bu sava dört elle sarılmış.

    işin aslı, ana coğrafyası tam olarak bilinmese de hindistan’dan afrika’ya, orta asya’dan, amerika’ya kadar her yerde karşımıza çıkan binlerce yıllık bir simge oz damgası.

    bazen tıpkı yarışma programındaki çarkıfelek gibi merkezi noktalı dönen bir daire olarak ortaya çıkıyor (bunun en güzel örneği selimiye camii’nin tavanına işlenmiş) bazen de iki, üç, dört, beş, altı kollu teker işareti şeklinde.

    dünya kültürlerinde en çok güneşle özdeşleştirilen bu simge, tüm erken dönem kültürleri tarafından ortak paylaşılan bir değer halini almış.

    “eski türkler vadilere, nehir kenarlarına, dağlara, tepelere petroglifler ve piktogramlar çizerlerdi. kaya resimleri ve bengü taşlar*hatta paralar üzerinde gördüğümüz simgeler/tamgalar arasında en çok karşımıza çıkanlar başta geyik olmak üzere çeşitli hayvanlar (keçi ile geyik sık sık karıştırılır zira dağ keçisi ile sığın benzer), tengriyi simgeleyen daire içindeki artı, svastikaya benzeyen oz tamgası (aslında bu yanlış bir ifade oldu, tarihsel sürece baktığımız zaman muhtemelen oz damgasına benzeyen svastika demek daha doğru), ok ve yay, kün ay…”
    (bkz: türk mitolojisinde geyik/@ay hatun)
  • (bkz: tamga)
  • oz tamgalı giysisi ve ant kadehi elinde, oturduğu tahtın arka kısmında güneş ve ay ikonografisi ile gök taşından kazınmış türk kağanı/beyi heykeli.

    bilim insanlarının iron man olarak adlandırdığı 24 cm boyunda ve 10,6 kg ağırlığında bir meteor parçasından yapılmış heykel 1938 yılında alman keşif ekipleri tarafından tibet bölgesinden kaçırıldı.

    buda heykelleri ile uyuşmayan özellikleri gösteren, türk beyi heykeli 2007 yılına kadar münih'te özel bir koleksiyonda kaldı. stuttgart üniversitesi planetoloji enstitüsü'nden elmar buchner, 11. yüzyıl tibet'inden geldiği düşünülen heykeli analiz ediyor.

    buchner, heykelin kabaca 15 bin yıl önce moğolistan ile sibirya arasında bir yere inen bir gök taşından oyulma olduğunu açıkladı.

    heykelin elinde ant kadehi olması, türkler gibi pantolon v.b giysiler taşıması, zırh giymesi ve bu zırhın üstünde türklerin kutlu oz tamgasının olması gibi özellikler bir türk beyi yada tahtta oturan bir türk kağanı olduğunu kanıtlıyor.

    görsel
hesabın var mı? giriş yap