• 1936'da eiger'in kuzey duvarına tırmanmak için yola çıkan toni kurz, andreas hinterstoisser, willy angerer, edi rainer'in trajik hikayesini konu almış alman, isveç ortak yapımı; 2008 mahsulü bir film.
    http://www.imdb.com/title/tt0844457/

    sanat yönetmenini teprik ediyorum.
  • biraz olsun dagcilikla ilgileniyorsaniz zevkle izleyebileceginiz alman, avusturya, isvec ortak yapimi film. filmin sonlarinda yasadiginiz gerilim japon uzak dogu korku sinemasini da halt ettiriyor.

    --- spoiler ---
    anlamadigim nokta sudur ki; simdi bu dagcilarin dordu birden olduyse hikayenin bu oldugunu nasil biliyoruz. belki de avusturyalilar almanlari kurtarmistir. o derece. tamam bunlari ara ara gozlem odalarindan izleyenler vardi ama olaylarin costugu zamanlar firtinadan bi sey goremedilerdi. hangi irk ustun irk seklinde baslarken birden sevgi, kardeslik bigi bigi oldu zira film. ha tabi sevgilisi toni donmasin diye onu gece boyunca konusturtmus olabilir. toni'nin ayrintili ayrintili her seyi anlatmaya takati olmus olabilir... oyle dusuneyim de goof olmasin o zaman.

    1938 yilinda (bizimkilerden 2 yil sonra) yine bunlarin route'unu izleyerek alman ve avusturyali dagcilar sonunda cikabilmis bu arada; filmin sonunda gecen yazilarin yalancisiyim.
    --- spoiler ---

    --- spoiler ---
    edit:
    kaoss'tan gelen bilgiye gore (pek tesekkurler): sanirsak, kimin kimi kurtardığı büyük ölçüde seyredenlerin tanıklığı ve cesetlerdeki bulgulardan anlaşılıyor. gerçekten o gün olanlar o kadar da karanlıkta kalmamış olacak ki, hikaye çok net surda antiliyor: http://en.wikipedia.org/wiki/toni_kurz
    bir de toni'nin sevgilisi falan yok (imis). varsa da o gün orada değil. o ablamız, filmi biraz daha izlenir kılmak için eklenmiş bir figür sadece :)
    *danke kaoss danke.
    --- spoiler ---
  • iş kalite filme gelince az yazmak, yada hiç ilgilenmemek ekşisözlük adetinden olsa gerek.. komedi ile recep ivedik' in, romantizm ile de üçüncü sınıf, sahte ve "kızı ben kaptım" amerikan romantik komedilerinin özdeşleştiği ortamdan da fazlası beklenemezdi zaten..

    film için tek kelime; muhteşem..

    --spoiler--

    kalan ipleri uç uca ekleyerek gönderdikleri ve tony' nin, düğümün karabinaya takılıp asılı kalmasından sonra alman dağcının gövdesine sarılı 20 metre ipin görülmesi öyle böyle goof değil..

    tony kurz' un hayatı ve gücü yetseydi düğümün karabinadan kurtulma yönteminin resimli anlatımı için:

    http://de.wikipedia.org/wiki/toni_kurz

    --spoiler--
  • konusu klişe olsa da, oyunculuk ve görüntüsü* ile son derece başarılı bir yapımdır.
  • filmin konusu, luis adlı bayanın hikayeye eklenmesi dışında gerçek bir olaya, 1936 yılı eiger kuzey duvarı trajedisine dayanır (filmi türkçeye "kuzey yamacı" olarak çeviren kendini bilmezleri de kınıyorum ve onlara laflar hazırladım. insan biraz literatür tarar, dağcılar ne diyorlar hangi terimleri kullanıyorlar diye).

    toni kurz, andreas hinterstoisser, willy angerer ve edi rainer gerçekten de yaşamış ve ne yazık ki bu tırmanışta hayatlarını kaybetmiş isimler. hatta toni kurz'un ipte asılı sahnesinin ve ona ulaşmaya çalışan kurtarma ekibinin fotoğrafı da mevcut, şurada.

    bu olayın kaynağı ise, o dönemdeki gazeteleri saymazsak, anderl heckmair'ın (kendisi eiger kuzey duvarının ilk çıkışını yapan dağcı oluyor) "alplerin son üç problemi" ve heinrich harrer'in (tibette 7 yıl'ın yazarı) "the white spider" kitapları. ilgilenenler için alplerin son 3 problemi türkçeye çevrildi, kitapçılarda bulunabilir. hatta içinde toni ve andinin fotoğrafları da mevcut, oldukça güzel bir kitap.

    filme gelirsek; tırmanış sahneleri gerçekten güzel ve gerçekçiydi. zaten yanılmıyorsam touching the void'u çeken ekip çalışmış bunda da. kızın hikayeye sokulmasına tamam bir şey demiyorum ama abartı işler yapması, kuzey duvarında tek başına gezinmesi, bivaklaması filan gibi sahneler olmamış. eiger kuzey lan bu nereye gidiyorsun parkta dolaşır gibi?

    bu kız meselesinin ve insanı dağcılıktan soğutmasının dışında hakkaten güzel bir film. 1930'ların dağcılığında kullanılan malzemeler ve teknikler bugün artık kullanılmıyor, elimizde çok daha gelişmiş (ve güvenli) malzemeler var. ip teknikleri ise tamamen değişti. o dönemde bu insanların ellerindeki son derece yetersiz malzeme ile yaptıkları şeyler, başardıkları tırmanışlar (ki bunlar bugün bile hala çok zor rotalar) gerçekten takdire şayan. bu insanlar son derece cesur, dağcılığın gelişimine katkısı çok büyük insanlar, film adlarının unutulmaması açısından güzel bir eser olmuş.

    son bir şey de nazilik üzerine; o yıllarda alman-avusturyalı dağcıların alplerdeki ve himalayalardaki başarıları sıklıkla nazi propogandası olarak kullanıldı; hatta bazı kendini bilmez nazi partisi üzeysi dağcılar da vardı. ama isimleri kullanılan bir çok dağcı, sanıyorum dağcılık kültürünün de etkisiyle, nazi taraftarı olmadılar. nazizmi eleştirmemekle, propagandaya alet olmakla suçlanabilirler tabi ama dönemin şartlarını, üstlerindeki baskıyı düşünürsek çok da haksız sayılmazlar. sonuçta bu adamlar fakir, o dönemde hayatta kalmaya çalışan sıradan insanlardı; dağlarda hiç de sıradan olmayan şeyler yapsalar da...
  • yaz ortasında üşüten nefis film, konuyu anlatan kitaplarıda alıp okunası..
  • epik ve trajik bir hikaye. mutlaka izlenmeli.

    --spoil--
    andreas'ın yan geçişi yapamadığı sahne çaresizliğin kendisidir.
    --spoil--
  • dağcılık üzerine izlediğim en iyi film.
  • sade ama vurucu bir film. mutlaka izlenmeli. kahramanlarımızın naziler için savaşmak yerine, en iyisi olduklarına inandıkları iş için savaşmaları çok daha onurlu bir tercih olmuş.
  • film hakkında bir şeyler yazmak istedim ama bence sadece şu yeterli. düzgün bir film.
hesabın var mı? giriş yap