4 entry daha
  • filmin konusu, luis adlı bayanın hikayeye eklenmesi dışında gerçek bir olaya, 1936 yılı eiger kuzey duvarı trajedisine dayanır (filmi türkçeye "kuzey yamacı" olarak çeviren kendini bilmezleri de kınıyorum ve onlara laflar hazırladım. insan biraz literatür tarar, dağcılar ne diyorlar hangi terimleri kullanıyorlar diye).

    toni kurz, andreas hinterstoisser, willy angerer ve edi rainer gerçekten de yaşamış ve ne yazık ki bu tırmanışta hayatlarını kaybetmiş isimler. hatta toni kurz'un ipte asılı sahnesinin ve ona ulaşmaya çalışan kurtarma ekibinin fotoğrafı da mevcut, şurada.

    bu olayın kaynağı ise, o dönemdeki gazeteleri saymazsak, anderl heckmair'ın (kendisi eiger kuzey duvarının ilk çıkışını yapan dağcı oluyor) "alplerin son üç problemi" ve heinrich harrer'in (tibette 7 yıl'ın yazarı) "the white spider" kitapları. ilgilenenler için alplerin son 3 problemi türkçeye çevrildi, kitapçılarda bulunabilir. hatta içinde toni ve andinin fotoğrafları da mevcut, oldukça güzel bir kitap.

    filme gelirsek; tırmanış sahneleri gerçekten güzel ve gerçekçiydi. zaten yanılmıyorsam touching the void'u çeken ekip çalışmış bunda da. kızın hikayeye sokulmasına tamam bir şey demiyorum ama abartı işler yapması, kuzey duvarında tek başına gezinmesi, bivaklaması filan gibi sahneler olmamış. eiger kuzey lan bu nereye gidiyorsun parkta dolaşır gibi?

    bu kız meselesinin ve insanı dağcılıktan soğutmasının dışında hakkaten güzel bir film. 1930'ların dağcılığında kullanılan malzemeler ve teknikler bugün artık kullanılmıyor, elimizde çok daha gelişmiş (ve güvenli) malzemeler var. ip teknikleri ise tamamen değişti. o dönemde bu insanların ellerindeki son derece yetersiz malzeme ile yaptıkları şeyler, başardıkları tırmanışlar (ki bunlar bugün bile hala çok zor rotalar) gerçekten takdire şayan. bu insanlar son derece cesur, dağcılığın gelişimine katkısı çok büyük insanlar, film adlarının unutulmaması açısından güzel bir eser olmuş.

    son bir şey de nazilik üzerine; o yıllarda alman-avusturyalı dağcıların alplerdeki ve himalayalardaki başarıları sıklıkla nazi propogandası olarak kullanıldı; hatta bazı kendini bilmez nazi partisi üzeysi dağcılar da vardı. ama isimleri kullanılan bir çok dağcı, sanıyorum dağcılık kültürünün de etkisiyle, nazi taraftarı olmadılar. nazizmi eleştirmemekle, propagandaya alet olmakla suçlanabilirler tabi ama dönemin şartlarını, üstlerindeki baskıyı düşünürsek çok da haksız sayılmazlar. sonuçta bu adamlar fakir, o dönemde hayatta kalmaya çalışan sıradan insanlardı; dağlarda hiç de sıradan olmayan şeyler yapsalar da...
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap