kriton ilyadis
-
(bkz: yorgo ilyadis)
-
15 ocak 1916 adapazarı’nda doğan, 1980 yılında istanbulda ölen, yüzün üstünde filme imza atmış görüntü yönetmeni. yorgo ilyadis’in kardeşi. filmleri şunlar:
deniz kızı 1944
hürriyet apartmanı 1944
hasret 1944
domaniç yolcusu / unutulan sır 1946
yanık kaval 1947
yuvamı yıkamazsın 1947
çıldırtan kadın 1948
ölünceye kadar seninim 1949
lüküs hayat 1950
vatan ve namık kemal 1951
istanbul kan ağlarken 1951
allahaısmarladık 1951
efelerin efesi 1952
zehir kaçakçıları 1952
günahını ödeyen adam 1952
kahpenin kızı 1952
kanun namına 1952
yavuz sultan selim ağlıyor 1952
öldüren şehir 1953
soygun 1953
beklenen şarkı 1953
ihtiras kurbanları 1953
katil 1953
vahşi bir kız sevdim 1954
bulgar sadık / kaçın türkler geliyor 1954
çalsın sazlar oynasın kızlar / oyna kızım oyna 1954
görünmeyen adam istanbul'da 1955
kanlarıyla ödediler 1955
kanlı nigar 1955
kardeş kurşunu 1955
sönen yıldız 1956
şehir yıldızları 1956
intikam alevi 1956
berduş 1957
bir avuç toprak 1957
altın kafes 1958
beraber ölelim 1958
iftira 1958
ateş rıza 1958
cilalı ibo casuslar arasında 1959
cilalı ibo yıldızlar arasında 1959
gurbet 1959
düşman yolları kesti 1959
izmir ateşler içinde 1959
aşk rüyası 1959
kırık plak 1959
namus uğruna 1960
aşktan da üstün 1960
mahalleye gelen gelin 1961
cilalı ibo zoraki baba 1961
iki aşk arasında 1961
aşk yarışı 1962
ayşecik yavru melek 1962
külhan aşkı 1962
cilalı ibo perili köşkte 1963
ayşecik fakir prenses 1963
köroğlu-dağlar kralı 1963
aşk hırsızı 1963
acı aşk 1963
ahtapotun kolları 1964
turist ömer 1964
vurun kahpeye 1964
fıstık gibi maşallah 1964
nazar değmez inşallah 1965
soytarı 1965
turist ömer dümenciler kralı 1965
yabancı olduk şimdi 1965
horoz nuri 1965
hülya 1965
yıldızların altında 1965
ava giden avlanır 1965
ayşecik boş beşik 1965
ben bir sokak kadınıyım 1966
ölmeyen aşk 1966
bir millet uyanıyor 1966
allahaısmarladık 1966
eli maşalı 1966
arzunun bedeli 1966
ömre bedel kız 1967
büyük kin 1967
yaşlı gözler 1967
sürtüğün kızı 1967
kara davut 1967
nilgün 1968
sevemez kimse seni 1968
gönüllü kahramanlar 1968
yaratılan kadın 1968
yayla kartalı 1968
yüzbaşının kızı 1968
ingiliz kemal 1968
kezban 1968
tatlı günler 1969
öldüren aşk 1969
ömercik babasının oğlu 1969
serseri kabadayı 1969
ümit dünyası 1969
fakir kızın romanı 1969
kahraman delikanlı 1969
kınalı yapıncak 1969
kızım ve ben 1969
kalbimin efendisi 1970
küçük hanımefendi 1970
beyaz kelebekler 1971
ali baba kırk haramiler 1971
saraylar meleği1971
solan bir yaprak gibi 1971
melek mi şeytan mı? / asrın kadını 1971
kavanoz dipli dünya1971
satılık kadın 1972
suçlu 1972
ekmekçi kadın 1972
üç sevgili 1972
oğlum için 1972
ay aman of 1972
aynı yolun yolcusu 1972
oğlum 1972
ablam 1973
yalancı / çok yalnızım 1973
kızım 1973
düşmanlarım çatlasın 1974
eski kurtlar 1974
bizim aile / merhaba 1975
hababam sınıfı sınıfta kaldı 1975
delisin 1975
tosun paşa 1976
süt kardeşler 1976
kana kan 1976
ödülleri:
izmir enternasyonal fuarı 1. film şenliği, 1965, ahtapotun kolları, en iyi görüntü yönetmeni
gazeteciler cemiyeti türk film festivali, 1959, beraber ölelim, en iyi görüntü yönetmeni
7. antalya film şenliği, 1970, kınalı yapıncak, en iyi görüntü yönetmeni -
lütfi akad ışıkla karanlık arasında adlı anı kitabında kriton ilyadis ve katil (1953) filmi çekimlerine denk gelen zamandan birkaç anı anlatırken :
''...senaryonun yazılışını çevre ve şartlar belirleyecek. bunun için kalınca bir okul defteri alıyorum. buraya her bir çekim için bir yaprak ayırıyorum. çekimleri gerçekleştirdikçe birinciden başlayarak sayılandırıyorum; çekim ölçeği, mercek, uzaklık, diyafram, gün ve saat bilgileri üst tarafa. alt tarafa da oyuncuların yaptıkları. varsa konuşmalar o sayfanın arkasına yazılıyor. bu bilgileri çekim bittikten sonra kameraya ters tutarak kaydettiriyorum. ters tutmak "bu çekim sayısı önceki çekimindir!" anlamına geliyor. çekimler, kurgu sırasına uyarak yapılmayacağına göre, kurgu günü yaprakları defterden kopararak isteğime göre sıralayıp kurgulayacağım. çekim başlamadan tasarladığım bu yöntem çok işe yarıyor. önce bir keşif yapıyoruz. hapishane olarak kullanılan kale çevresini dolanıyoruz. yarım adanın ıssız ucuna doğru uzanıyoruz, tepeden karadeniz'in görkemli bir görünümü var. kentin çarşı, pazar sokaklarına bir göz atıyoruz, bu arada osman, valilikten gerekli izinleri almış olarak geliyor, bundan başka cipli iki polis ve atlı jandarma takviyeli yardım da sağlamış. hemen düzenli bir çalışmayla işe koyuluyoruz. ayhan, sinop kalesinde denize atlıyor, ıssız kumsala çıkıyor atlı jandarmalar peşinde. hava rüzgârlı, hızla sürüklenen koca bulutların gölgeleri yerde kayarken genel çekimlerin havasına gerilim ve ivme kazandırıyor. çevrede çalıştıktan sonra sinop'un içine, sokaklarına geçiyoruz. polisler ve cip hep bizimle. bir çekim düzenliyoruz, ama bir eksikliğin tamamlanması için yüksel'i beklemek gerekiyor. kriton bir ara yanıma geliyor, alçak sesle "elini biraz çabuk tut," diyor. "ne oluyor?" diye soruyorum. kriton "kızıl saçlı çakır gözlü polisi görüyor musun, biraz sonra cipi alıp gidecek," diyor. "nerden biliyorsun?" diyorum. başını yana eğerek "öyle," diyor. biraz daha bekliyoruz, yüksel ilerden koşarak geliyorken kriton'un dediği oluyor. kızıl saçlı, çakır gözlü polis cipi alıp gitmeye kalkıyor. osman hemen önüne geçiyor, engellemeye çalışıyor, bir işe yaramıyor. yardımcılarla aracın etrafını alıyoruz, adamı oyalıyoruz, osman bu arada telefon ediyor yakındaki bakkaldan, az sonra dönüp polise kendisini telefondan istediklerini söylüyor. böylece çok tatsız bir durumu geçiştiriyoruz. kriton'a soruyorum nerden öngördüğünü. kriton "babamın bir ortağı vardı, böyle kızıl saçlı, çakır gözlü. konuşurken gözlerini hep kaçırırdı, insanın yüzüne böyle dosdoğru bakmazdı hiç. bu da tam onun gibi, sonra babama büyük bir kazık attı," diyor. kriton'un buna benzer birçok gözlemleri var. bir gün katil filminin iç sahnelerini çalışırken ötede duran yardımcım nişan hançer'i işaret ederek "sor bakalım nişan ankaralı ermenilerden mi," diyor. bizim kuşakların gençliğinde azınlıklarla çok haşır neşir yaşadığımızdan onları belirgin fizik özelliklerinden ayırabiliyorduk. yahudiyi, rumu, ermeniyi konuşmalarını duymadan birbirinden ayırt edebiliyorduk, ama ermeninin ankaralısını, diyarbakırlısını, yozgatlısını ayırmak biraz abartı gibi. günümüzdeyse konuşmalarından bile ayırt etmek olası değil. soruyorum nişan'a "evet," diyor şaşırarak, "nerden bildin?" "kriton'a sor" diyorum.nişan bu işe çok şaşıyor ama doyurucu bir yanıt alamıyor. ayrıntılar kriton'un gözünden kaçmıyor. çalışmadığımız günler eşimle balık tutmaya gidiyoruz, kiraladığımız sandalı beykoz dalyanının direklerine bağlayıp izmarit tutuyoruz. kriton da balığa meraklı, bir film çekimi sırasında o pazar birlikte çıkmayı konuşuyoruz. oyunculardan sadettin erbil yeniköylü söze karışıyor,"siz bana gelin, balıkçı arkadaşlarım var, beraber gideriz," diyor. yeniköy'ün neresinde saat kaçta buluşacağımızı kararlaştırıyoruz. iş sürerken kriton bir ara "boşuna umutlanma," diyor, "bu adam gelmez.". "neden kriton?" diyorum, "söze kendi karıştı, biz ondan bir şey istemedik". "bu adamla," diyor kriton, "göz göze gelemiyorsun. gelmeyecek". o pazar sabahı kararlaştırılan saatte eşim ve kriton'la yeniköy'deyiz. kimse gelmiyor...' -
yeşilçam'da birçok filmde görev almış olan görüntü yönetmeni.
türk sinemasının en önemli emektarlarındandır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap