oğlum
aynı isimde "oğlum (dizi)" başlığı da var
-
en kutsal seydir galiba anne sutunden sonra bir ogula yazilmis siir..
oglum
sen büyük şehirlerin çocuğusun
kıyıda köşede büyümedin bizim gibi.
daha bu yaşta
tramvaylar, köprüler gördün,
trenlerde yolculuk ettin,
indin büyük istasyonlara;
görgüne sözüm yok.
ama bakıyorum, rahat değil çocukluğun,
arabalar yolunu kesiyor,
tele takılıyor uçurtman.
akarsuların, tepelerin yok.
var mi tarlan, yer çilekleri toplayacak,
bögürtlenlerini otlara dizecek,
çalılıkların var mı?
nerelerde gezdireyim,
hangi çocuk bahçesine götüreyim seni?
işe gittiğimiz günler,
yolumuzu gözlüyorsun
her gün ayrı bir komşunun penceresinden.
kiminin çöreğini yedin,
kiminin azarını.
güzel havalarda arsaya bırakırız,
bıraktığımız gibi bulmayız seni.
su koskoca memlekette,
yeni vurgunlar bekleyen
arsalardan başka oyun yeri yok sana;
büyük şehirlere yakışır
çocuk bahçeleri yok.
hangi yurda bırakayım da
küfürsüz oyunlar öğrenesin,
hangi hemşirenin ninnisiyle
yatasın, öğle uykusuna.
hangi okulda yetiştireyim seni,
istediğim gibi
hiç de meraklı değilsin çiçeğe,
komşunun saksısını sen kuruttun,
kopardın penceresindeki gülünü.
bir sonuç mu çıkarayım bundan
yeşilliğe düşman diye bizim çocuk
gelgelelim öyle düşkünsün ki
göbekli marullarına yedikule'nin;
mevsiminde elinden düşmüyor
elma gibi domatesler;
tavşan kadar seviyorsun havucu.
ben de tutkunum senin gibi
bursa şeftalisine, ereğli çileğine.
sanma soyca hoşlanmıyoruz çiçekten
güle değil,
gül düşkünlerine bizim hıncımız.
biz de gördük haşhaş tarlasını,
gelincik sanmadık.
ilgaz'larda topladık çiğdemi,
edirne'nin gülünü edirne'de.
engel olmaz bu bilgimiz
sümbülden çok sevmemize yeşil soğanı.
yaşamak için iştahını arttıracak
şiirler vereceğim sana,
ne istersen bulacaksın içinde
bu toprakla ilgili:
portakallarını göreceksin dörtyol'un
mersin silolarında bitlenen
altın sarısı buğdayları,
turfandadır diye el süremediğimiz
çavusları, kınalıyapıncakları,
bağı sorulmadan yenilen
memleket üzümlerini salkım salkım
seni saksıda gül yetiştirir gibi
yetiştirmedik, tek başına
bir limonlukta büyütmedik seni.
kırağı çalmaz diye acı patlıcanı
salıverdik sokağa;
düşecektin eninde sonunda
ilk günlerde çok hırlaştınız,
sonra sokuldunuz birbirinize,
kaynaştınız karıncalar gibi.
büyümedin bir dadının dizleri dibinde,
kucaklarında sütninelerin.
ne kaf dağındaki peri kızlarına tutuldun,
ne kurtarmayı düşündün
şehzadeyi, devler elinden.
tanımadan keloğlan'ı
düştün macuncunun arkasına,
dolaştın mahalleyi.
yağmurlu bir günde tanıdın
göl tutarken bekçinin oğlunu,
recep'le taşladınız
atkestanesini, cami avlusunda,
attınız emin'le kedi yavrusunu,
kireç kuyusuna.
bunlar mahellemizin çocukları;
henüz bilmiyorsun,
el tarlasında koza döşürürken anası
sıtma nöbetleri geçirenleri,
kuzuları doğup
çoban köpekleri ile büyüyenleri,
iki gözünde heybenin
çeltiğe giden yeşilırmak döllerini.
tanımıyorsun,
benzi tütün yaprağından soluk
çocuklarını sakarya'nın.
demirindesiniz aynı bıçağın,
ilerde kucaklaşacaksınız, nası olsa;
hazır olsun kalbin onları sevmeye
daha şimdiden!
rifat ilgaz -
(bkz: ogluma)
-
(bkz: olm)
-
komutan ve eşlerinin askerlere hitap şekillerinden biridir.
çocuklarının hitap şekli için (bkz: askerabi) -
kavga sebebi olabilen bir sözcükmüş.* şöyle ki, arası bozuk iki kişiden birisi * karşısındakine "oğlum" derse "ulan ne demek istiosun sen benim anamı mı .ttin" tepkisiyle oğlum denilen kişi saldırabiliyor ve yumruk yumruğa bir kavga başlayabiliyormuş. *
-
outistanbulda gosterilen fransiz filmi. kuzey afrika kokenli ve muhtemelen musluman olan bir rentboyun ve onun ne is yaptigini bilmeyen hasta, esinin yasini tutan babasi ile olan uzak iliskilerini anlatan klasik mutsuz escinsel filmi.
-
u harfi uzatıldığı taktirde, şaşkınlıkla farkedilen bir hadiseyi bir an önce nakletme isteğini gösterir.. evet erkutcan yap amcalara bir oğlum.. oluuuum.. afferim sana.. hadi al şekerini.. oluuuum.. verdik ya daha ne istiyorsun.. oluuuum.. hıı dükkanlar açıkmış..
-
yaşça müsait olmayan birinden gelen bir hitap olduğunda
- oğlun benim kadarsa yediğin ne kadar? sorusuyla nazikçe karşılık verilebilir. -
(bkz: babam ve oğlum)
-
başrollerini ayhan ışık, aytaç arman, fatma belgen ve feri cansel'in paylaştıkları bir türk filmi. kısaca konusu; aytaç arman fatma belgenle sevgilidir fakat pavyonda çalışan semra ya tutulur yani feri hanıma bunun üzerine onun kötü bir kadın olduğunu oğluna ıspatlamaya çalışan baba ayhan ışık semrayı kendine aşık eder ama feri hanım sanıldığının tam aksine iyi bir kadındır. ve olaylar gelişir
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap