*

  • sisli de bir caddeye ismini vermistir.
  • orgeneral orbay; 1887 yılında izmir'de doğdu. 1904 yılında topçu teğmen rütbesi ile harp okulu'nu bitirdikten sonra, aynı yıl girdiği harp akademisi'ni 1907 yılında bitirerek kurmay oldu. 1922 yılına kadar çeşitli birlik ve karargah görevlerinde bulundu. 1922 yılında tümgeneral (mirliva), 1926 yılında korgeneral ve 1935 yılında orgeneralliğe yükseldi. tümgeneral rütbesi ile 3 ncü kafkas tümeni komutanlığı ve genelkurmay ii nci başkanlığı, korgeneral rütbesi ile aynı göreve devam ederek bilahare afganistan askeri heyet reisliği ve 4 ncü kolordu komutanlığı görevlerinde bulundu. 30 temmuz 1930 tarihinde jandarma genel komutanlığı'na, 24 ağustos 1935 tarihinde, 3 ncü ordu müfettişliğine atandı. daha sonra orgeneral rütbesi ile yüksek askeri şura üyeliği ve genelkurmay ii nci başkanlığı görevlerinde bulundu. 12 ocak 1944 tarihinden 23 temmuz 1946 tarihine kadar genelkurmay başkanlığı yaptı. bilahare atandığı yüksek askeri şura üyeliği görevinden, 6 temmuz 1950 tarihinde emekli oldu.

    fransızca, almanca, italyanca bilir. evli bir çocukludur.

    harekat ordusu ile harekat'a, karadağ hudut olaylarına, balkan, 1 nci dünya ve kurtuluş savaşları ile dersim harekatı (isyani bastirma harekati yoksa isyanin kendisi degil. aman yanlis anlasilma olmasin)'na katıldı.

    3 haziran 1964 tarihinde vefat etti. ankara'da devlet mezarlığı'nda toprağa verildi.

    kaynak: www.tsk.mil.tr
  • (bkz: rauf orbay)
  • ankara'nın mamak ilçesinin bir mahallesidir

    muhtarlık telefon numarası : 312 3674010

    (bkz: sokak sokak mamak)
  • 1904 yılında harp akademisinden topçu sınıfından mezun oldu. mezun olduktan sonra harp akademisine girdi, o zamanlar harp akademileri'ne girmek için harp okulu ilk sıralarda bitirmen gerekirdi şu an sınır kaçtı hatırlamıyorum fakat mustafa kemal atatürk paşa'nın kurmay olabilmek için topçu sınıfından piyade sınıfına geçtiğini biliyorum. kazım orbay paşa harp akademisini 1. bitirdi.

    1908 ve 1909 yıllarında almanya'da topçu okulu eğitimi aldı.

    kurmay olduktan sonra en önemli görevi olarak harekat ordusu'nda 31 mart isyanı'nı bastıranlar arasındaydı. harekat ordusu hüseyin hüsnü paşa tarafından istanbul'a getirilmiş, istanbul'a girdikten sonra komuta mahmut şevket paşa'ya verilmiştir. bilinenin de aksine istanbul'da komutası değişmiş harekat ordusunun kurmay başkanı mustafa kemal değil, ordu istanbul'a girmeden bir hışımla berlin askeri ateşeliğini yaparken istanbul'a gelen kurmay binbaşı enver'dir. enver ilerleyen zamanlarda genelkurmay başkanı olacaktır. bu arada kazım orbay'da istanbul'a geldikten sonra değişen komuta kademesinden etkilendi ve ordu kurmaylığını adını hatırlamadığım bir kurmay yüzbaşıya devretti.

    1914 yılında genelkurmay başkanı başyaverliği yaptı.

    31 ağustos 1922'de tuğgeneralliğe ilk yılında ikinci sıradan terfi etti.

    general olduktan sonra 5 aylık genelkurmay ikinci başkanı vekilliğinin ardından genelkurmay ikinci başkanı oldu

    korgeneralliğe terfi ettirilerek afganistan genelkurmay başkanı oldu bunun ne ve nasıl olduğunu başka zaman uzun uzun anlatırım.

    12 ocak 1944 yılında türk silahlı kuvvetleri'nin genelkurmay başkanlığını yaptı.

    kazım paşa aynı zamanda mühendis olup, italyanca, fransızca, almanca ve ingilizce bilirdi.
  • haşmet orbay ın babasıdır.

    genelkurmay başkanlığı görevinde bulunduğu sırada oğlunun karıştığı ankara cinayeti sonrasında inönü nün isteği üzerine istifa edip, yüksek askeri şura üyeliğine getirilmiştir.
  • 1961 temsilciler meclisinin başkanlığını yapmıştır.
  • yıl 1963..
    gülhane tıp akademisinde yatan emekli orgeneral kazım orbay'ın mide kanseri olduğu anlaşılır, doktorlar ömrüne beş, altı aylık bir zaman keserler ...
    cumhurbaşkanlığı kontenjan senatörleri ve milli birlikçiler toplanıp durumu görüşürler...
    «acaba dışarıya, yurt dışına göndersek mi?»
    bir umuttur, belki kurtulur ...
    ama nasıl gönderilecektir?
    kazım paşa, genelkurmay eski başkanıdır, kazım paşa danışma meclisi başkanıdır. kazım paşa kontenjan senatörüdür, lakin hepsi de bilirler ki, kazım paşanın parası yoktur ...
    şöyle bir formül bulurlar...
    parlamento üyelerinin, tedavilerinin, gerektiği hallerde yurtdışında yapılacağı ve masraflarının devlet tarafından karşılanacağı
    kabul edilmiş ve içtüzüğe girmiştir, fakat kanun henüz çıkmamıştır, uygulanması mümkün değildir.
    o halde bu masrafı milli birlikçiler ile kontenjan senatörleri, aralarında bir fon kurarak karşılayacaklar, fakat kazım paşaya devletin ödediğini söyleyeceklerdir.
    bunu da kimseye duyurmayacaklardır, ama iki kişi hariç..
    cumhurbaşkanı gürsel ve başbakanın inönü ... ikisi de kazım orbay'ın en yakın dostları ve silah arkadaşıdır.
    görev, emekli albay sadi kocaş'a verilir ... koçaş, önce ismet paşaya gider, durumu anlatır ...ismet paşa itiraz eder:
    «kazım paşanın toplama para ile yurtdışına gönderilmesini uygun bulmuyorum, kendisi duyarsa kahrolur.»
    ismet paşa, müsteşarı haldun derin'i çağırır, durumu kısaca anlatır, nasıl bir formül bulunacağını sorar. müsteşar «örtülü ödenekten gönderebiliriz paşam!» der.
    ismet paşa, rnüsteşarın yüzüne bakar:
    «ben onu sormuyorum, para hazır, döviz işini ve transfer imkanın soruyorum»
    <<o basit paşam, hemen yaptırabiliriz!»
    «o halde, sayın koçaş, parayı size getirince hemen gereğini yapın!»
    müsteşar, odadan çıktıktan sonra, ismet paşa, koçaş'a döner:
    «bak koçaş, senin, benim ve allah'ın arasında kalacak bir anlaşma yapacağız... ben orbay'ı toplama para ile tedaviye göndermem. eminim ki, kazım paşanın tedavisi 'için her fedakarlığı göze alırsınız. ama hiçbirinizin bu gücü yok; benim ise var ... bu parayı ben vereceğim. size bir çek vereyim, parayı alıp, müsteşara teslim edin, döviz işlerini yapsınlar ... ama, bana.
    söz ver, paranın kaynağını kimse bilmeyecek...»
    «söz paşam!»
    «ne kadar para gerekiyor?»
    «doktoruyla birlikte gidecekleri için 56 bin lira lazım»
    «ben 60 bin liralık bir çek vereceğim, eksik kalırsa, yine veririm. hiçbir şeyden kaçınmayacaksınız, hiç olmazsa son aylarını huzur içinde geçirmesini sağlayacaksınız.»
    ismet paşa orbay’la birlikte, sadi koçaş'ın da gitmesini ister: koçaş, kendi masrafını kendisinin yapacağını söyleyince, ismet paşa ona da itiraz eder:
    «hayır koçaş: sen de, doktor da beraber gideceksiniz, masraflarınızı tamamen ben ödeyeceğim!»
    sadi koçaş, «atatürk'ten 12 mart'a» adlı anılarının üçüncü cildinde bu olayın sonunu şöyle anlatır:
    «her şey hazırlandı, ama orbay böyle bir seyahati kabul etmedi, bütün ısrarlarımıza rağmen. ben 78 yaşındayım, bu yaşta bir insan için, devlet bu kadar masrafa sokulmaz. hiç ısrar etmeyin!' dedi.»

    kaynak: hasan pulur- olaylar ve insanlar adlı kitabı.
  • 1886 doğumlu 3. genelkurmay başkanıdır. fransızca, almanca ve italyanca bilmektedir.
  • rauf orbay ile kardeş değildir.

    kendisi sağlam ittihatçıdır. hareket ordusu ile istanbul'a gelen şerefli türk subayları ve erleri arasında yer almaktadır. enver paşa'nın da kız kardeşi ile evliydi.
hesabın var mı? giriş yap