• gokyuzunden cok denebilecek miktarda kar tanesinin du$mesi.. (bkz: kar yagi$li)

    (bkz: istanbulda kar yagi$i) (bkz: izmirde kar yagi$i)

    (bkz: 16 19 aralik 2001 kar yagi$i)
  • (bkz: 1987 kar tatili), hatta (ara: kar tatili)
  • geçen sene karlı bi pazar akşamı evimin yakınındaki bi kahvehanenin önünden geçerken adamın biri kapıdan çıkıp kollarını yukarı doğru uzatıp esnerken etrafın beyaz olduğunu farkedip de "anaaaa kar yağmış" şeklindeki beni kopartan bi nida attığında devam etmekte olan meteorolojik harika.
    o gün öğle saatlerinden beri kar yağmıştı ve saatlerdir istanbul beyaz örtünün altındaydı, ama şaşkın kahve sakini okeye dönmekle o kadar meşgulmüşki kafasını bile kaldırmamış heralde bütün gün. (bkz: oha be amca)

    bir de konuyla ilgili olarak (bkz: kar sessizliği)
  • 6 saatlik periyotlarla, santimetre cinsinden ne kadar kar yağışı olduğunu belirtir ifade. düşen karın su olarak karşılığı ya belli formüllerle hesaplanır ya da karın buharlaştırılmadan eritilmesiyle elde edilen su belli bir ölçekte ölçülür.
  • gordugunuz anda mutlu olmaniza sebep olan kucuk hayal parcaciklarinin gokten dususu..
  • insana "ay okul tatil olsa" tasasıyla geçen lise günlerini hatırlatan/özleten trafik felci habercisi doğa mucizesi.
  • hayatın her aşamasında farklı anlamlar ihtiva eden bi $irin gök olayı.. ilginçtir $irin diyorum halen çocukluktan kalan bir saflıkla..bir öğrenci için "oleyyy yarın okul tatil!!!" nidası ihtiva ederken, çalışan zümre için "gene trafik kilitlenecek.." cümlesiyle hayattan çalınacak saatlerin en keskin sözlü müjdecisidir belki.. varoş insanları için zorlu geçecek anları ifade eden bu "manalı" gök olayı, bir evsizin azraili bile olabilmektedir ne acı ki..bir pazar akşam üstü sıcak evinizde kahve yudumlarken ambiansın en huzur veren öğesi olabilecekken, sokaklardaki yanlızların bedenine değil ruhuna yağar sanki ..kemiğine, iliğine işletir bunalımlı soğuğunu..
  • gokyuzunden buyuk bir telasla carpar arabanin camina kar taneleri. insanin uzun yola cikasi ve kilometrelerce araba kullanasi gelir. karin nasil guzel yagdigina dalar insanin gozleri. eve varildiginda saat kac olursa olsun cay demlenir, oturulur pencerenin kiyisina, soyle kafa kaldirildiginda yagan karin gorulebilecegi uygun bir pozisyon alinir. kitap okurken sicacik cay yudum yudum icilir. arada sayfa cevrilecegi ya da cay konacagi siralarda soyle bir karin nasil yagdigina bakilir. hayatin ne kadar guzel oldugu ve o anin huzuru bir kez daha hissedilir. o sirada bir kamyon soforu yolda aracinin lastiklerine zincir takmaya ugrasiyordur oysa ki. elleri soguktan catlamistir catlayacagi kadar ama yine de soguk, o ekmek icin ugrasan elleri opmeden gecemez. kar yagiyordur ama bir baskasi evinde anasini karisini belki de cocugunu dusunuyordur elinde silahiyla disarida yagan karin altinda nobet tutarken. kar yagiyordur ve birileri de sicacik yataginda yarin baskalarinin ne buyuk zorluklarla kazandigi paralari nasil cebine indireceginin hayalini kurarak uyuyordur. kar yagiyordur ve bir yerlerde kapaniyordur kendini bile tasiyamayan, ne insanlari ilacsiz doktorsuz birakan koy yollari.

    kar yagisi boyledir bir karisik eder insanin icini. kendi yagisindaki duzensizligi insanin aklina sokar, uyutmaz insani boyle caprasik dusuncelere bogar...
  • tam yatagıma girmek üzereyken tesadüfen kafamı pencereye uzatınca gözüme ilişen sürpriz. tam da sızlanıyorken bu sene kar yagmadı diye...
    öyle sakin sakin yagıyor, öyle beyazlatıyor usul usul ortalıgı.
    sabah kalkınca her yeri bembeyaz bulmayı umuyorum.
hesabın var mı? giriş yap