kaşlı

• kaşları olan. belki de tek kaş/tekkaş olan.
  kaş yöresinden, kaş dolaylarından olan.
  
  kaşlı: "yok yok, ağlamıyorum, kaşıma toz kaçtı."
  
  çukur çeylen'de kaşlı ahmet diye efe bıçım ama bizim sonraki olgun oturaklı halini bildiğimiz bir adem oğlu var idi. 20-25 yaş arasında kaşlı ahmet bir süre cezaevinde kalmış. o zaman dayısıyla cezaevinden mektuplaşıyormuş. o, dayıdan biraz para göndermesini istemiş. dayısı göndermemiş veya yazıyla gönder(e)mem demiş. ahmet sizi şöyle yaparım, böyle yaparım^* diye yattığı yerden tehdit etmiş. dayısı mektupta cevaben "dakılı köpek ürer." demiş. yani kaale almamış. kaşlı ahmet cezaevinden çıkar çıkmaz, eve gitmeden önce dayısının 10 tane atını tabancayla vurmuş, öldürmüş. efelik kariyerine^* yakın akrabasından başlamış.
  
  sırrı efe'nin öykülerinden birini kaşlı ahmeti'nin oğlu celil'den öğrendim. bu öykücükte ana kahraman sırrı efe değil ahmet onbaşı. sırrı efe bir gün kaşlının yanına ziyarete geliyor. yiyip içtiklerinde kaşlı sırrı'ya yatak ettiriyor. adam yattıktan sonra ahmet onbaşı atla 70 km tepip uzaklardaki bir hasmıyla kapışıyor veya efeliğini yapıp geliyor. sanırım kimseyi öldürmedi, yoksa bir şekilde ortaya çıkardı. ertesi sabah jandarma sorgusunda kaşlı sırrı efe'yi tanık gösteriyor, şüpheli şahıs olmaktan kurtuluyor. sırrı anlıyor dalgayı. sırrı efe, 'ben o kadar nam yaptım ama bu numara aklıma gelmezdi, sen benden üstünmüşün, ver elini öpeyim,' demiş. çok uyanıkmış kaşlı ahmet dayımız.
  
  günlerden bir gün bir başka kötü niyetli arkadaşıyla birlikte kaşlı ahmet bir kadın kaldırmışlar^*, almış elmalı'ya götürmüşler, kadın satacaklar. kadın alacak^* bir adam bulmuşlar. önceden müşteri ayarlanıyor mu bilmiyorum. adamdan biraz para ve bir çift öküzü alarak kadını devrediyorlar. alıcı adam uyanık, kadın ise biraz saralı veya şapşal biriymiş. adam satıcılar aykırlamazdan^* önce kadını denemek istemiş, 'şuna bir sofra kurdurun,' demiş. tamam, ona da tamam, kur kız bir sofra diye kadını işe sürüyorlar. kadın tam işi bitirirken birden nöbete tutulmuş, titremiş, düşmüş. iş boka saracak^*, uyanık adam uyanacak, trampayı bozacak. kaşlı ahmet hemen devreye girmiş, 'şeviklikten, şeviklikten!' diye açıklayıvermiş. zaten sara nöbeti kısa süren bir şey, ağzı köpürdü mü köpürmedi mi. şeviklik dediği ise heyecan ile çeviklik karışımı bir davranış özelliği. sevinçle aceleden kendini kaybetti, düştü gibi açıklamış oluyor. neyse, adam dalgaya uyanmamış, onlar öküzü almış çıkmışlar. sonra öküzceğizi de seki'de birine satıp tamamen likide dönmüşler^*.
  
  "ufacık tefecik başlı, gözleri yaşlı,
  karacık, kurucuk tenli, yay gibi kaşlı.
  yoruldun mu, acıktın mı neden sustun?
  darıldın mı, gücendin mi, neden küstün^*?" (bkz: minik kardeş minik kardeş can can can/@ibisile)
  
  (bkz: kaslı)