• tekirdağ taraflarında insanlar tarafında cümle içinde kullanılan fiil. pek çok eylemin yerine geçebilir.

    "şurdan şooraya aykırladın mı mum gibi çeker tarlayı." şeklinde kullanımına şahit olmuşluğum vardır.
  • 1. kestirmeden gitmek, doğru direkt gitmek, yönelmek.
    2. sıvışmak, kaçmak/kaçınmak, kıntırlamak, yan çizmek, kaytarmak, ataklamak, kıylamak.
    3. uzatmak (uzanmak da olabilir), yatırmak (kucağına yatırır gibi, enine yatırır gibi).
    4. (bkz: gezenneme)

    çukur çeylen'den örnek bir cümle: "o kadar dın dın etti kendini övdü ki tıh geliverdi, 'kalk akaan* işlerimiz çok daha,' dedim, herifi kaldırdım, aykırladım."

    aykırlatmak biçimindeki ettirgeni daha çok mal gütme* terimi olarak fethiye'de kullanımdadır. zaten sığırların başına buyruk takılmalarını, dağılmalarını anlatmak için de yalın hali aykırlamak kullanılır. aykırlatmak bir yönde, belirsiz, beklenmeyen veya karışık yönde sığırları sürmek, dağıtmak, başlarında durmamak gibi bir anlamda kullanılır. cümle içi kullanım örneği için (bkz: nolcamış).

    (...) alıcı adam uyanık, kadın ise biraz saralı veya şapşal biriymiş. adam satıcılar aykırlamazdan* önce kadını denemek istemiş, 'şuna bir sofra kurdurun,' demiş. tamam, ona da tamam, kur kız bir sofra diye kadını işe sürüyorlar. kadın tam işi bitirirken birden nöbete tutulmuş, titremiş, düşmüş. iş boka saracak*, uyanık adam uyanacak, trampayı bozacak. kaşlı ahmet hemen devreye girmiş, 'şeviklikten, şeviklikten!' diye açıklayıvermiş. zaten sara nöbeti kısa süren bir şey, ağzı köpürdü mü köpürmedi mi. şeviklik dediği ise heyecan ile çeviklik karışımı bir davranış özelliği. sevinçle aceleden kendini kaybetti, düştü gibi açıklamış oluyor. neyse, adam dalgaya uyanmamış, onlar öküzü almış çıkmışlar. sonra öküzceğizi de seki'de birine satıp tamamen likide dönmüşler*. (bkz: kaşlı/@ibisile)

    (bkz: kıyı/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap