düşmüş
-
(bkz: kadük)
-
-
yenilmiş anlamına da gelir ya da ele geçirilmiş.
-
hayalmiş, masalmış , yalanmış, bitmiş, pireymiş, uyandın işte.
-
(bkz: #39928266)
-
(...) alıcı adam uyanık, kadın ise biraz saralı veya şapşal biriymiş. adam satıcılar aykırlamazdan önce kadını denemek istemiş, 'şuna bir sofra kurdurun,' demiş. tamam, ona da tamam, kur kız bir sofra diye kadını işe sürüyorlar. kadın tam işi bitirirken birden nöbete tutulmuş, titremiş, düşmüş. iş boka saracak, uyanık adam uyanacak, trampayı bozacak. kaşlı ahmet hemen devreye girmiş, 'şeviklikten, şeviklikten!' diye açıklayıvermiş. zaten sara nöbeti kısa süren bir şey, ağzı köpürdü mü köpürmedi mi. şeviklik dediği ise heyecan ile çeviklik karışımı bir davranış özelliği. sevinçle aceleden kendini kaybetti, düştü gibi açıklamış oluyor. neyse, adam dalgaya uyanmamış, onlar öküzü almış çıkmışlar. sonra öküzceğizi de seki'de birine satıp tamamen likide dönmüşler. (bkz: kaşlı/@ibisile)
"salt utanç, kınanabilen şu ya da bu nesne olma duygusu değildir; ama genel olarak bir nesne olma olma duygusudur, yani kendimi, başkası için olduğum o aşağılanmış, bağımlı ve donmuş varlıkta tanımamdır. utanç, kökensel düşüş duygusudur, ama şu ya da bu suçu işlemiş olmamdan ötürü değil de , sadece dünyanın içine, şeylerin ortasına 'düşmüş' olmamdan ve ne isem o olmak için başkasının aracılığına ihtiyaç duymamdan ötürü." jean-paul sartre - l'etre et le neant
"- türkçede neden hep "kırılmış", "bozulmuş", "düşmüş", "okunacak kitap", "bundan korkulmaz" gibi edilgin kullanımlar yerleşmiş? bu özne karışıklığı nereden kaynaklanıyor?" tomris uyar - sesler yüzler sokaklar
"sığmazken atalarımız güne, yarına,
düşmüşüm ben, düşmüşüm ben el kapılarına" fazıl hüsnü dağlarca - almanya’da çöpçülerimiz
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap