308 entry daha
  • d. h. lawrence immanuel kant'tan "sevimsiz kant" diye söz edermiş. çevirmen nesrin tanç'a göre lawrence'ın kant'a ve psikanlistlere eleştirisinin kalbinde idealin egemenliğini yadsıma yatıyormuş.

    kant'a göre:
    mutluluk getiren inanç mutlu olma ereği için iki koşuldan oluşur. birincisi: insan kendi olumsuz edimini tanrısal bir yargıç katında, bu edimin hiç gerçekleşmemiş gibi kavranmasını kendi başına sağlayamaz. ikincisi: bireyin kendi yaşamını görev ölçülerine göre yeniden şekillendirmesinin gerekliliğidir ki bunu birey, bir birey olarak kendisi başarmak durumundadır. bunlardan ilki, günahların tanrı katında affedilebilirliği düşüncesinden doğan bir mutluluktur. ikincisiyse gelecekte tanrının istediği bir biçimde yaşayacak olmanın inancının yarattığı mutluluktur. bu ikisi beraber tek bir inançtır ve kesinlikle birbirine aittirler.

    iç huzurunun sırrı (genugtuung):
    "bizim tanıdığımız kadarıyla insan bozulmuştur ve hiç bir koşul altında kutsal yasaya kendiliğinden uyacak bir varlık değildir."

    zikrin* sırrı (erwhlung):
    ...
    tanrısal bir inayet (gnade) insan üzerinde etkili olmalıdır. bu tanrı inayeti insanın edimleriyle elde edemeyeceği bir şeydir, koşulsuz tanrısal takdirdir.
    ...
    yine kant'a göre insanın iyi ya da kötüyü seçmesine yol açan davranışın nedeni bir sırdır.

    bununla birlikte tanrı bize neyi neden yapmamız gerektiğini değil, nasıl eylememiz gerektiğini vahiyle (akıl ve yazı yoluyla) iletmiştir ve bu herkes için anlaşılırdır.
    ...
    tamamen harfi harfine inanç gerçek din düşüncesini iyiye götürmez, aksine bozar.

    ***
    "bergson anı ortadan kaldırırken descartes karşısında haklıdır, ama kant da verili sentez olmadığını olumlarken bergson karşısında haklıdır." jean-paul sartre - l'etre et le neant

    "locke'a karşı kant'ın temel keşfi şudur: maddi nesnelerin uzamsallık haricinde düşünülememesi gibi, deneyimin de zamansallık haricinde düşünülmesi mümkün değildir." adrian bardon - zaman felsefesinin kısa tarihi

    "zaman kendi içinde gerçek bir şeydir. zaman kendi içinde gerçek bir şey olsaydı, zamanın evrendeki sonsuzluğu bir sorun arz ederdi. kant'ın zamanın kapsamına ilişkin bu ikileme getirdiği çözüm, onun zamana dair idealistliğidir. dolayısıyla kant açısından cevap, "yukarıdakilerin hiçbiridir". zaman ne sonsuz ne de sonlu bir niceliktir çünkü zaman nicelik değildir." adrian bardon - zaman felsefesinin kısa tarihi

    "kant'ı tanımıyorum, ama o cümle muhtemelen sadece halklar için geçerlidir, bir halkın kendi içindeki savaşına, "içte yaşanan savaşlara" ilişkin olacağını pek sanmıyorum, buradaki barışıklık ise herhalde ancak toprak için temenni edilebilir türdendir." franz kafka - briefe an felice

    "sanat yapıtı bir erek gütmez; bu konuda kant'la aynı kanıdayız. ama bu, sanat yapıtının kendisinin bir erek oluşundan ileri gelmektedir. kant'ın sözü her resmin, her yontunun, her kitabın içinde çınlayan çağrıyı hiç hesaba katmamaktadır. kant yapıtın önce bir olgu gibi, ancak daha sonra bir görü gibi var olduğunu sanıyor. oysa yapıt ancak kendisine bakıldığı* zaman vardır ve öncelikle de katkısız bir var olma gerektirimidir. (...) şu kitabı* masaya bırakıvermek bütünüyle elinizdedir. ama açtığınız an, sorumluluğunu yüklenmişsiniz demektir. çünkü özgürlük, öznelliğin özgür işleyişinden alınan tatda değil, bir buyruğun gerektirdiği yaratıcı edimde ortaya çıkar." jean-paul sartre - qu'est-ce que la litterature*

    "bilinçdışı var olduğu haliyle tanımlanamazdır, varlığı bir varsayımdır ve muhtemel içeriklerinin ne olduğu doğru bir şekilde söylenemez. toplam sadece onun kısımlarında ve bilincin içerikleri olduğu kadar deneyimlenebilir; ama toplam sıfatıyla bilincin ötesine geçmesi gerekir. sonuç olarak "kendilik", kant'ın ding an sich kavramına benzer belirsiz bir kavramdır. gerçi deneyimle birlikte üstünlüğünden bir şey kaybetmeksizin daha açık hale gelmeye başlar - rüyamızın da gösterdiği gibi. bilmediğimiz bir şeyin sınırlarını bilemeyeceğimiz için, kendiliğe de sınır çizecek konumda değiliz." carl gustav jung - rüyalar

    "en göze çarpan başarısı, kendisinin* "eleştirel" dediği felsefeyi buluşudur ki, bilginin değişik türleri olduğunu bir veri olarak kabul edip, böyle bilginin nasıl olabildiğini soruyor ve bu sorunun yanıtından dünyanın doğası üzerine birçok metafizik sonuç çıkarıyordu. (...) kant şüphesiz, iki şeyin onurunu taşır: birincisi, salt "çözümsel" (yani karşıtı iççelişkili olmayan) a priori bilgilerimiz olduğunu kavraması; ikincisi de bilgi kuramının felsefe bakımından önemini belirtmesi." bertrand russel - felsefe sorunları

    "gerçek dünya, erişilemeyen, kanıtlanamayan, vaat edilemeyen, ama şimdiden bir teselli, bir görev, bir buyruk olarak düşünülmüş.
    [aslında yine o eski güneş, ama sisin ve kuşkunun ardından parlıyor; idea yüceleşmiş, solmuş, kuzeyli, königsberg'li olmuş.]" friedrich nietzsche - götzen-dammerung

    "almanların nüans ruhu yoktur.- almanların filozoflarına, özellikle de gelmiş geçmiş en çarpık kavramsal özürlü büyük kant'a katlanmış olmaları, almanların zarifliğine dair hiç de küçümsenmeyecek bir fikir verir; çünkü dansın hiçbir türü, seçkin eğitimden ayrı düşünülemez; ayaklarla, kavramlarla, sözcüklerle dans edebilmek: kalemle de dans edebilmek gerektiğini söylememe hacet var mı bilmem?- " friedrich nietzsche - götzen-dammerung

    "ahlaki yozlaşmadan kurtulmak için yaşamın feda edilmesini, kant, hayatına son vermek anlamında değil de, öldürülmüş olmak anlamındaki bir gönüllü ölüme benzetir görünmektedir. kant bir tek istisna kabul ederdi: cato. cato kendini öldürdü, aksi taktirde sezar'ın eline düşecek, erdeme ve sakınıma uygun bir şekilde yaşayamayacaktı." eric volant - intiharlar sözlüğü

    (ilk giri tarihi: 16.4.2016)

    (bkz: geist/@ibisile)
    (bkz: immanuel kant'ın cinsel yaşamı)
430 entry daha
hesabın var mı? giriş yap