• konvansiyonel ve asimetrik çatışma yöntemlerinin iç içe geçtiği veya bir arada kullanıldığı yeni nesil savaş türü.
  • burada şu soru tekrar karşımıza çıkar: kim ve ne savaşın melezleşmesini sağlamaktadır? bu soruya cevap verilirken öncelikle güçsüz ve devlet dışı aktörlere bakılmakta, hikâyenin diğer yüzü ise çoğu kez gözden kaçırılmaktadır. özellikle ikinci dünya savaşı’ndan sonra batılı devletler, artan demokratikleşmenin de etkisiyle, kara muharebelerinde yaşanan insan ve maddi kaynak kaybına daha hassas hale gelmişlerdir. bu da, büyük insan ve malzeme kaybıyla sonuçlanacak simetrik güçler arası konvansiyonel harplerden kaçınmaları neticesini vermiştir. bu yüzdendir ki, hibrit savaşlar sadece güçsüz bölgesel gruplar tarafından değil, gelişmiş devletlerin karar alıcıları tarafından da tercih edilmektedir. kezâ nükleer silahların caydırıcılığı da, xx. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, bu kabiliyete sahip süper güçlerin silahlı kuvvetleri arasında doğrudan ve büyük ölçekli sıcak çatışmayı ertelemiştir ve ertelemeye devam etmektedir.

    batı dünyasındaki bu gelişmeler, avrasya başta olmak üzere yerkürenin diğer bölgelerinde xx. yüzyılın ortalarından itibaren giderek yoğunlaşan “vekâlet savaşları” ve savaşın melezleşmesi gibi olguları beraberinde getirmiştir. yirminci yüzyılın başında “nihilist yüzyıl dönümü” (fin de siecle) olarak adlandırılan batı dünyası merkezli manevi kriz, günümüzün post-modern entelektüel ikliminde avrasya coğrafyasında selefîlik ve “cihadcılık” gibi tepkisel ideolojiler ile yer değiştirmiştir. aslına bakılırsa, bir yüzyıl arayla geçmişte avrupa’da şimdi ise dünyanın pek çok bölgesinde yıkıcı terör eylemlerini besleyen nihilist ya da selefi yıkıcı eğilimler birlikte değerlendirmeli ve mutlak güç arzusu esaslı modern dünya tasavvuruna yönelik postmodern eleştirinin tepkisel aşırılıkları olarak da okunmalıdır.

    böyle bakıldığında, çağdaş hibrit savaş ortamında dinî ve kültürel kodlara atıf yapan söylemleri ve onların mutaassıp görünümlü savunucularını içindeki yaşadıkları çağın beşerî varoluş sorunlarıyla ilişkilendirmenin de gerekli olduğu söylenebilir. hiç şüphesiz cihad, avrasya ve islam tarihinde karşılığı olan bir kavram, bir sosyo-politik pratiktir. fakat post-modern dönemin küresel cihadcı grupları ne islam fıkhındaki cihad kavramını ne de islam tarihindeki cihad pratiğini temsil etmemektedir. onların söylem ve eylemleri, referans verdikleri teolojik çerçeve itibariyle olmasa dahi, politik ve askerî pratikleri itibariyle bu çağa ait yeni şeylerdir. savaşın zayıf tarafı olarak çatışmayı melezleştirmeye çalıştıkları bir vakıa ise de, onlar artık güçlüye karşı çıkan otantik masum gruplar değillerdir.

    ...

    ondokuzuncu yüzyılda siyasi şiddet daha çok imparatorluklar tarafından ya da ulus devlet adayları tarafından devlet oluşturmak için başvurulan bir enstrüman iken (tilly, 1985), şimdilerde karşımızda farklı bir manzara mevcuttur. el yapımı patlayıcılar gibi yeni teknolojik kabiliyetlere ek olarak internet ve sosyal medya da devlet dışı aktörlere küresel boyutta eleman devşirme fırsatları sağlamaktadır. avrasya’da politik şiddetin tarihi çok eskilere gitmekle beraber, küresel terör faaliyetleri ve şehir gerillalarının bütün bu yeni fırsatlar ve imkânlardan istifadeyle karşımıza yeni ve yaratıcı savaş ve çatışma pratikleriyle çıktıkları bir vakıadır. asker-sivil ayrımı gözetmeden topyekûn harp konsepti çerçevesinde devletlerin şiddete başvurması ya da devlet dışı aktörlerin terör faaliyetleri tarihî olgular ise de, devlet dışı aktörlerin mahalli olmaktan çıkarak küresel ölçekte düşünür ve işgörür hale gelmesi çağımızın iletişim ve ulaşım imkânlarının getirdiği bir yeniliktir.

    bu durumu, clausewitz’in “aşırılıklara gitme” tabiriyle açıklamamız mümkündür (virilio, 1997, ss. 53-54). böylelikle silahlı çatışmalar savaşın konvansiyonel sınırları dışına çıkmakta ve bütün taraflarca melezleştirilerek düşman için muharebe öngörülebilir olmaktan çıkarılmaktadır planlı bir faaliyet olmaktan çıkmaktadır. post-modern çağın “cihadcı” olarak anılan grupları ölüm olgusunu din kaynaklı metafiziğe göndermeler yaparak reddederken, savaşın siyasetle bağını da kopararak paul virilio’nun (1997) “politika ötesi savaş” (meta-political war) diye tanımladığı bir anlayış içerisinde hareket etmektedir. buna paralel bir durumu, gelişmiş ülkelerin askerî endüstrilerinde sağladıkları olağanüstü gelişmelerle teknolojiyi mutlaklaştırmaları ve savaşın insanın sınırlılıklarından neredeyse bütünüyle serbest kılmalarında da gözlemlemek mümkündür (virilio, 1997, s. 54). bu post-modern hibrid savaş pratiği içerisinde, siyaset çatışmaların arabulucusu olma becerisini giderek kaybetmekte ve savaş giderek, clausewitz’in meşhur tarifinin aksine, hem devletler hem de devlet dışı aktörler için politik amaçtan yoksun ya da en azından politik amacı belirsizleşmiş bir faaliyet halini almaktadır.

    milan kundera’nın dediği gibi, ‘yaşamak, düzenin sürekli bozulması anlamına gelmektedir. düzen için duyduğumuz tutku, ölümle eşdeğerdir'. bir an önce öğrenmemiz gereken şey, kaotik ve öngörülemez post-modern dünya ile yaşamaktır ve hibrit savaş da post-modern insanlık durumunun bir yan ürününden ibarettir.

    hibrit savaş ne kadar postmoderndir? - g. yıldız
  • karma savaş terimi; konvansiyonel kuvvet ve harekât yöntemleri ile bilgi harekâtı, bilgi tabanlı (cyber) faaliyetler, gayrinizami harekât, kitle imha silahları ve suç örgütlerinin kullanımı gibi geleneksel dışı kuvvet ve yöntemlerin kullanıldığı bir muharebe stratejisini tanımlar (bowers. 2012: 39). bu strateji savaş kavramının günümüzde ulaştığı son boyutu ortaya koyması nedeniyle bir savaş çeşidi olarak değerlendirilmektedir. askeri yazında "karma savaş" terimi henüz yerleşmemiştir. bunun yerine, ingilizcede karma ya da melez anlamına gelen "hybrid" sözcüğünün okunuşundan "hibrit savaş" terimi türkçeye -melez bir terim olarak- aktarılmıştır.
  • düzenli ve düzensiz savaş tekniklerinin bir arada kullanıldığı savaş türüdür.modern çağ savaşlarının (şehir savaşları,meskul mahal savaşları,sokak çatışmaları vs.) çatışma ve savaş şekillerinin bulanıklaşıp taktik ilerlemenin similasyon üzerinde ki öngörünün esasında sahada ki kişilerden gelen bilgiler doğrultusunda şekillenip çoklu yönetim ile toplumu da savaş ve çatışma sahasının içerisine çekip psikolojik ve konvansiyonel düşüncenin medya yolu ile etkin kullanımını beraberinde getirmesi ile yeni dünya savaşlarının adı olmuştur.

    istihbaratın askeri unsurlardan daha etkin olduğu konseptte hibrit harekat ortamı kaotik,çok hızlı değişen ve öngörülmesi zor tehdit ve risklerden oluşmaktadır.çok ilginçtir savaş ile alakası olmayan fert kendisini medya yolu ile yapılan psikolojik baskıyla hibrit savaşının içerisinde bulur.

    savaşlar kötüdür hele ki hibrit savaşı insanlık suçları,savaş suçları,uluslararası hukukun çok rahat çiğnenmesi ile daha korkutucu bir savaş türüdür.
  • birçok parametre içerdiği için kesin çizgilerle tanımı yapılamamakta. düşmanın irade gücünü kırmaya yönelik her şeyi bu kavramın içine alabiliriz.
  • gerasimov doktrini olarak da adlandırılır. hibrit şavaş, kirli savaş, karma savaş, bulanık harp, sınırlandırılmamış harp gibi farklı isimlerle de anılabilmektedir. rusya genelkurmay başkanı valery gerasimov tarafından ortaya atılmıştır.

    askeri ve sivil aktörlerin ortak politik amaç için koordineli kullanımını ve hedef ülkedeki iç dinamiklerin manipüle edilmesini gerektirir.

    örnek olarak rusya'nın ukrayna politikası incelenebilir.
  • konvansiyonel savaş'tan farklı olarak;

    -savaş ilan edilmez,
    -hatlara bağlı olmayan harekatlar icra edilir,
    -küçük birlikler, görev tipi emirler ile sevk ve idare olunur,
    -yeni silah sistemlerinin kullanılması özel önem arz eder,
    -sivil halk da silahlandırılır,
    -stratejik sivil ve askeri tesisler/altyapılar hedef alınır veya etkilenmeye çalışılır,
    -bilgi ve elektronik harekat unsurları eş zamanlı olarak kullanılır.

    bunlarla birlikte,

    -düşmanın milli güç çarpanlarına doğrudan taarruz etmek yerine, etki altına alınmasına yönelik eylemler icra edilir,
    -düşmanın içeriden çökertilmesi hedeflenir,
    -özel kuvvetler ve düşman ülke içindeki muhalif unsurlar kullanılır,
    -bilgi ve algı harbine özel önem verilir,
    -sıcak temastan kaçınılır,
    -bölümlendirilmiş/aşamalandırılmış geleneksel harekatlar yerine, düşmanın tüm sistemleri hedef altına alınır,
    -fiziksel ortama ilave olarak, insan zihni ve siber ortam da hedeftedir,
    -politik, ekonomik, bilgi/enformatik, teknolojik ve ekolojik alanlarda asimetrik etkiler kullanılır,
    -konvansiyonel savaşlardaki belirli bir zaman dilimi ile sınırlandırılmış savaş yerine, bir ülkenin milli hayatında sürekli devam eden ve doğal bir durum haline getirilmiş bir savaştır.
  • artık sığınmacı akınları ve toplu göç sorunları da ayrı alt bir başlıkla dahil edilerek değerlendirilmesi gereken savaş türü.
hesabın var mı? giriş yap