• nükleer silahların kullanılmadığı bildiğin tank, tüfek, top, uçak ve benzeri edevatın kullanıldığı savaş türü. tüm konvansiyonel savaşları süngü kazanır.
  • --spoiler--

    ilk sezonda fena bir dizi değildi. klasik amerikanvari aksiyonlardan tematik olarak daha önde. porter adlı bir ingiliz askerinin hikayesini konu alıyorlardı ki ikinci sezonda tüm kadro değişti. bir anda bir kurtarma operasyonunnda adı geçen section 20 dizinin odak noktası haline geldi ve etrafında hikayeler dönmeye başladı. ana tema ingiliz istihbaratının üçüncü dünya ülkelerinde başından geçen maceralar etrafında şekillenmeye başladı. ana karakterlerden biri amerikan diğeri ingiliz.

    amerikan eleman her bölümde kesin bir kadın götürür ve bu sahneler erotikten çok genelde pornografiktir.

    24 adlı dizi gibi bu heriflerin vücutlarının bu türden bir tempo ve stresi nasıl kaldırabildikleri ise tamamen gerçeklik ötesi.

    izlemeye değer mi değer.

    özellikle askeri teknolojilerle ilgili kişiler için konvansiyonel silahlar ve konvansiyonel savaş teknolojilerinin nereye vardığını görebilmek adına önemli. bu tip dizilerle yine üçüncü dünyaya askeri teknolojiler pazarlandığını söylemezsek ayıp ederiz.

    --spoiler--
  • geleneksel savaş, düzenli savaş (nizami harp), endüstriyel savaş ve yüksek yoğunluklu savaş olarak da nitelenen konvansiyonel savaş; belirlenmiş bir hedef doğrultusunda simetrik harp silahları ile taktik ve tekniklerin düzenli yapıdaki unsurlar tarafından kullanımı şeklinde gerçekleştirilen bir savaş türüdür.

    saldırıyı gerçekleştiren tarafın öncelikle piyade ve mekanize piyade ile ilk savunma hattını yarması, zırhlı unsurlar ile hava ve deniz kuvvetlerinin harekâta dahil olarak belirlenen hedeflerin ele geçirilmesi şeklinde özetlenebilecek olan konvansiyonel savaş, düzenli ve simetrik bir tehdidin ortadan kaldırılmasını esas almaktadır.

    askerî unsurların örgütlenmesi ve eğitimi, silah ve teçhizat temini, personel temin ve yetiştirilmesi gibi konular bu konseptin çizdiği çerçeve içinde kalır. konvansiyonel savaşlar, ‘savaş hukuku’ kurallarına göre icra edilir. savaş hukukunda öngörüldüğü şekilde ‘üniformalarıyla, rütbeleriyle, disiplinli yapılarıyla’ tanımlanan ve çeşitli savaş taktikleri kullanan ulusal ordular tarafından icra edilir. savaş, devletlerarasıdır, ulusal ve düzenli ordular tarafından yerine getirilir.

    konvansiyonel savaşta ayrıca savaş hukuku bağlamında nükleer silahlar kullanılmaktadır. bu bağlamda konvansiyonel savaşta yalnızca konvansiyonel silahlar kullanılır. konvansiyonel silah; taraflarca gücü, niteliği bilinen ve klasik olarak kabul edilen, nükleer, biyolojik ve kimyasal silahlar dışında kara, deniz ve hava orduları tarafından kullanılan savaş hukuku kapsamında kullanımı meşru her türlü silahtır.

    konvansiyonel askeri güce dayanan bu savaş türünde tüm askeri ve yarı-askeri gayretler hasmın fiziki varlığına ya da geri bölgesini ele geçirme ve muharebe edebilme yeteneğinin yok edilmesine yöneltilir. bu yönüyle konvansiyonel savaş “düşman” merkezlidir. temel hedef, düşmanın savaşma azim ve iradesini kırmaktır. konvansiyonel bir savaşı kazanabilmek için en önemli şart hem nitelik ve hem de nicelik açısından “üstün bir savaş gücüne” sahip olmaktır. soğuk savaş dönemindeki karşıt kutupların “ortadan kalkması” ve düzenli yapıdaki orduların “önemini yitirmesi” ile birlikte, söz konusu konseptin değişmeye başladığı ileri sürülmekte ve bu tür askeri birliklerin yeni tür görevler (insani yardım, bölgesel/küresel barışı koruma, vb.) için kullanımına işaret edilmektedir. ulus-devletlerin yeni küresel güvenlik konsepti kapsamında siyasi sorunların çözümü için artık çok maliyetli olan konvansiyonel savaşlar yerine dolaylı yoldan hasmı yıpratmaya yönelik savaş türleri denenmektedir.

    kaynak: güvenlik terimleri sözlüğü
    kamu düzeni ve güvenliği müsteşarlığı yayınları
  • (bkz: #93456212)
  • artık 21. yy da nihayet net bir şekilde anlaşıldı ki, kısa dönemde kazançlı görünse de uzun dönemde saldıranın çok zarar gördüğü, yıpratıcı, küçük düşürücü ve ağır maliyetli hale gelmiş vaziyette.

    abd afganistana girdi ama 20 sene sonra çıkmak zorunda kaldı.
    keza ıraktan, ve peşine suriyeden.

    diğer bloktan da bakalım. rusya, kendisinden siklet farkı olan ukraynada türlü dezenformasyonlara rağmen perişan oldu, yapamadı.

    artık yakıp yıkıp bir ülkeye onlarca bomba yağdırıp bir yerlere girmek çözüm değil.

    kaldı ki dünya bu yüzyılda hümanist ve hedonist. kimse bir hiç uğruna bilmediği yerlerde öldürülmek de istemiyor. bunu önce din, sonra milliyet ve şimdi de para için deniyorlar ama başaramıyorlar.
  • gündelik yaşamdan çok büyük farklılıklar barındıran şey.

    gündelik yaşamda adımlarınıza dikkat etmezseniz en fazla yanlışlıkla birinin omzuna çarparsanız. kusura bakmayın der ve yolunuza devam edersiniz. konvansiyonel savaşta adımlarınıza dikkat etmezseniz bir tankın altında ezilerek feci şekilde ölürsünüz.
hesabın var mı? giriş yap