glam

• (bkz: glam rock)
• baslı basına bir muzik turu olmasına karsın hep glam rock ile karıstırılmıstır. xyz gibi ornekleri mevcuttur.
• (bkz: glamorous)
• (bkz: glam metal)
• mouse on mars'ın 98 yılında çıkardıkları-çıkaramadıkları^*. gösterime hiç girmemiş bir film için yaptıkları^*;
  sonunda bu sene thrill jockey'den yayınlanan soundtrack çalışmaları.
  bu sefer lp versiyonundan farklı olarak 3 de yeni şarkı içeriyor...
  bazı şarkılar oldukça mouse on mars, bazıları değil. ancak sinematik bir hava taşıyan albümün tamamını dinleyince ^*** insanı kendine kilitleyecek bir yapıya sahip.
  nasıl derler, ecnebi dergiler. fantastic!^*
  
  01. port dusk
  02. grindscore
  03. snap bar
  04. tankpark
  05. mood leck backlash
  06. rerelease hysteresis
  07. pool smooth and hidder
  08. film
  09. tiplet metal plate
  10. hi court low cut
  11. funky taste
  12. starroom
  13. litamin
  14. hetzchase railway
  15. glim
• (bkz: pırıltı)
• puerto vallarta'da viejo vallarta'nın yanına yeni açılmış aşırı ciks ve pahalı disko mekanı. sırf elektronik müzik koyuyorlar..
• guilty pleasure türünde bir christina aguilera şarkısı. bionic albümünün ilk single'ı aslında bu olacaktı ama rca not myself tonight'ı ilk single olarak istedi ve xtina bu şarkıyı boynu bükük, piç gibi ortada bıraktı.
  
  ''fashion is a lifestyle, it's a choice
  it's a freedom of expression
  you have to live it, you have to love it
  you have to breathe it
  life's all about love and glamour''
  
  şeklinde başlayan introsu da bir moda belgeselinin açılış sahnesi gibidir. sanki christina değil de 30 yaşında sade makyajlı, beyaz gömlekli, kalem etekli havalı bir moda editörü söylüyor gibi. hatta vogue, harper's bazaar gibi moda dergilerinin başında olsam mart veya eylül sayılarından birinin tanıtım videosunu böyle yapardım. işim gücüm hava civa aq.
  
  ama moda dünyasında kariyer yapmaya kararlıyım.
• ing. büyüleyici, göz alıcı.
• müzikal açıdan, açılımı gays of los angeles metal olan kelime.