*

  • [les voleurs de beauté]. pascal bruckner'in romanı (ayrıntı yayınları; çeviren: mustafa balel). 1997, renaudot ödüllü.

    "hikayeleri, "insanları eğlendiren" ve "insanları ikiye bölen" olarak ikiye bölen bruckner'den, kendi iddiasına göre ikinci türe dahil bir hikaye. çirkinlik ve güzellik üzerine; arka kapağında "[güzelleri] güzelliklerini besleyen bütün iltifatlardan uzak tutmalı ki, çirkinlere de hayatta yer açılsın" sloganlı.

    (bkz: çirkin suser yoktur obez sözlük yazarı vardır)
  • güzellik üzerine yazılmış, güzelliği hem öven hem de sakınılması gereken bir olgu olarak gösteren ilginç bir kitap.
    kitap temel olarak anlatıcının yani benjamin'in, dinleyicinin yani kısır melez mathilde etrafında geçiyor. anlatıcının ve dinleyicinin fikirleri zaman zaman ön plana çıkıyor. dekoru tamamlayanlar ise bernard'ın sevgilisi helene, artık orta yaşı da geçmiş eski çapkın avukat *, kendisinden de çapkın * aynı yaşlardaki sözde karısı *. ve en büyük işbirlikçileri, hizmetçileri gibi gözüken kısa boylu raymond.

    kitap güzelliğin görüldükçe ortaya çıktığını, görülmeyen, takdir edilmeyen güzelliğin ise ışığını kısa sürede kaybettiğini öne süren bir düşüncenin eylemlerini canlandırıyor okuyucunun gözünde. ve bu döngünün aslında sonsuza dek uzayacağı mesajını veriyor. bugün güzel olanları ortadan kaldırmak çözüm olmayacaktır, çünkü güzel tanımı yeniden yapılacak ve dünün çirkinleri bugünün güzelleri olacaktır diyor.

    dar bir alanda işlenen konusuna rağmen sonuçta, okuması oldukça zevkli bir kitap.
  • kitap hakkında yazarı pascal bruckner ile yapılan bir söyleşiye aşağıdaki linkten ulaşılabilir.

    söyeleşideki son soru : yine de gençlik ve güzelliği göklere çıkaran 68 kuşağının –yani sizin kuşağınız!- bir taşlaması olarak okunabilir…

    pascal bruckner : doğru. 1968’den beri toplumumuzu güzellik-sağlık-gençlik denklemi yönetiyor. artık genç takımında yer almayanlarımız da içinde olmak üzere tümümüz bu ideale ayak uydurmaya kalkışıyoruz. bir çelişkiler çağında yaşıyoruz: toplumumuz bir yandan insan ömrünü uzatmak için elinden geleni yaparken, öte yandan yaşlılığı geri plana itip gözden düşürüyor! güzellik mutlak idol aşamasına yükseltildi, ama bu idol kadınlara pahalıya patlıyor: gerçekten daha yeni yetme çağındayken piyasaya atılmış top modellerin sergilendiği kadınla ilgili tüm basın organlarının varoluş nedeni adeta şu: yeterince güzel, genç ve alımlı olmadıkları için kadınlarda suçluluk duygusu yaratmak.

    bir soru da benden:

    insanlar sağlık, güzellik ve genç kalmak uğruna, milyarlarca dolarların telafuz edildiği bir pazarın piyonlarına/kölelerine dönüşmediler mi? dönüşmedik mi?

    http://www.mustafabalel.com/pascal-guzel.htm
  • "güzellik en büyük adaletsizliktir" diyen çarpıcı pascal bruckner romanı. filmi çevrilir mi, çevrilirse nasıl olur çok merak etmekteyim.
  • pascal brucker'in türkçeye güzellik hırsızları olarak çevrilen ayrıntı'dan çıkan okunası kitabı.

    --- spoiler ---
    kitap hoş bir şekilde üç öyküyü paralel olarak başlıyor ve bildik bir öyküye dönüşse de gerek anlatım tarzı, karakterlerin detaylandırılması ve türkçeye güzel tercümesi ile farklılaşıyor. hikayemiz yüzü maskeyi çıkarttırmayan ve polisin çevreye rahatsızlık verdiği neticesiyle tutuklayıp hastanenin psikoloji servisinde nöbette olan kendi ile barışık olmayan ama diğer yandan kendini farklı gören genç dr kızımın tanışmaları ile başlıyor. maskeli adam bir taraftan bir hikaye anlatırken, yazar brucker bir başka hikayeye başlıyor ve bu arada dr'umuzun hayatını da okuyorsunuz bir yandan. son derece akıcı ve keyifli olan roman çok klasik bir konu olan güzelliğin ve onun bazı sayılan gençliğin çalınması hadisesine dönüşüyor. ancak yazar size bol miktarda karakter tahlili yaparken, karakterlerin ahlak, vicdan vb duygulardan yoksun olarak sadece karakterlerine uygun davranması sonucunda kitabı zaten bir anlamda beraber yazıyorsunuz.

    akıcı dil biraz da çeviriye bağlı tabi. çevirmenin de adını anmamız gerekiyor; mustafa balel. gerçekten eline diline sağlık ....
    --- spoiler ---

    velhasın okunası ve de keyifli bir hikaye. belki biraz da biz insanlara feci taşlama. değer yargılarımıza ve beğenilerimize.
  • mustafa balel'in harika çevirisiyle kimi zamanlar soluk soluğa kimi zamanlar da durup, düşünüp, sorgulayıp okunan müthiş kitap. sürükleyici dilinin, ilginç öyküsünün yanı sıra kitap içinde satır aralarına gizlenmiş aforizmalar okuyucuya ayrı bir keyif veriyor.

    --- spoiler ---

    "bir daha seçim yapmak zorunda kalmamak için yaşlı olmak istiyorum..."

    --- spoiler ---
  • çok kötü bir kitap. yazarın iyi bir gözlem gücü ve zaman zaman buna dayanarak yaptığı ilginç tespitler var. o kadar. ama bunlar romanın teknik başarısızlığını örtmüyor: inandırıcı olması için yazılmış ama inandırıcılıktan uzak bir hikaye, aşırı derecede yüzeysel karakterler, üç-dört yazarın romana ancak sığacak temayı bir romana tıkıştırması, hikayeyi bir türlü bir yere bağlayamaması... hepsine eyvallah da, bruckner mevcut güzellik anlayışını eleştirdiğini sanarken mizojininin tehlikeli sularında yüzüyor ve o sularda boğuluyor.
  • ilginc garip kitap, universite zamaninda okunur.
  • bruckner'in bir oturuşta okunan etkileyici romanı. "kurutmahanede birkaç ay tutuklu kaldıktan sonra en güzel yüzler bile tanınmaz oluyor." cümlesi bile güzellik kavramının eziciliğini göstermeye yeter.
hesabın var mı? giriş yap