• sonbahar mevsiminin habercisi olan ve sinemaseverlere sene içinde vizyona girecek filmleri on gün içinde önceden izleme imkanı sunun festival, iksv tarafından bu sene 4-13 ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

    edit: 72. cannes film festivali'nin sona ermesinin ardından filmekimi'nin de programı, açıklanan filmlerle yavaş yavaş oluşmaya başlıyor. ben de elimden geldiğince filmlerle ilgili bilgileri, programa eklendiği zaman paylaşmaya çalışacağım. festivalin şu ana kadar açıklanan filmleri şu şekilde:

    portrait de la jeune fille en feu (portrait of a lady on fire): cannes'da ''en iyi senaryo'' ödülü ve ''kuir palmiye''yi kazanan ''portrait de la jeune fille en feu'' filmekimi programından açıklanan ilk film. yönetmen céline sciamma'nın bu dördüncü filmi, 18. yüzyılda, bir ressamın modeliyle aşkını anlatıyor.

    filmde ressam marianne'ı noémie merlant, model héloïse'i adèle haenel canlandırıyor. cannes'da büyük övgü toplayan ve çokça konuşulan film, eleştirmenlerce ''a sınıfı bir başyapıt… bu yıl prömiyerini yapan en kusursuz film.'' sözleriyle övüldü.
    céline sciamma'nın yönettiği tomboy ve senaryosunu yazdığı ma vie de courgette (kabakçığın hayatı) daha önce filmekimi'nde gösterilmişti.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    nan fang che zhan de ju hui (the wild goose lake - güney istasyonunda randevu): cannes'da ana yarışmada yer alan tek çin filmi ''nan fang che zhan de ju hui'' neonlar, parlak renkler ve modern görsel tasarımıyla öne çıkan bir polisiye.

    ''heyecan verici, şiirsel ve ışıl ışıl, çin usulü bir kara film'' sözleriyle övülen film, peşine hem rakip çeteler hem de polisin düştüğü bir gangsterin kaçış hikâyesini temposunu hiç düşürmeden ve gizemini koruyarak anlatıyor.

    karanlık suç filmleri ve distopya öykülerinden esinlenen yönetmen diao yinan'ın bai ri yan huo (black coal, thin ice - ince buz, kara kömür) filmi 2014'te berlin film festivali'nde ''altın ayı'' kazanmıştı.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    little joe (küçük joe): genetiği oynanmış kırmızı bir çiçek antidepresan salgılayarak insanları mutlu ederken yan etkisi onları tuhaf bir şekilde değiştirir. kimsenin engel olamadığı bu deney/bitkinin adı da ''küçük joe''.

    amour fou ve lourdes ile hatırlayacağınız jessica hausner'in cannes'da yarışan yeni filmi, bilimkurgu-dram-gerilim filmi sınırlarında geziniyor, müthiş renk paleti ve sanat tasarımıyla öne çıkıyor.

    cannes’da emily beecham'a ''en iyi kadın oyuncu'' ödülünü getiren filmin diğer oyuncuları ben whishaw, kit connor ve kerry fox.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    matthias et maxime (matthias & maxime): xavier dolan'ın cannes'da yarışan son filmi ''matthias et maxime'', filmekimi'nde gösterilecek. arkadaşlarının çektiği bir kısa filmde, rol icabı öpüşmek zorunda kalan iki çocukluk arkadaşının değişen ilişkilerini anlatan filmde maxime karakterini de dolan'ın kendisi oynuyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    and then we danced: film, yetenekli dansçı merab'ın halk dansları ekibine yeni katılan karizmatik bir gence kapılmasını anlatıyor. merab, baskıcı bir toplumda hem aşkı keşfediyor hem de kendini ve cinselliğini buluyor.

    gürcistan'daki çekimleri gizlilikle yürütülen ''and then we danced'', abba'dan robyn'e ve gürcü halk melodilerine bolca müzik ve nefes kesici dans sahneleriyle dolu hareketli, duygusal ve dokunaklı bir büyüme hikâyesi anlatıyor.

    1980'lerin dans filmlerinden esinlenen gürcü asıllı isveçli levan akin'in yönettiği film dünya prömiyerini cannes'da yönetmenlerin on beş günü bölümünde yaptı.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    dolor y gloria (pain and glory - acı ve zafer): pedro almodóvar'ın kendi yaşamından esinlenerek senaryosunu yazdığı ve antonio banderas'ın almodóvar'ı canlandırdığı ''dolor y gloria'', şaşaalı günleri geride kalmış çok ünlü bir yönetmenin 1960'lardan günümüze yaşam öyküsünü çok duygusal ve çok kişisel bir bakış açısıyla anlatıyor.

    banderas'ın almodovar'ı oynadığı film, cannes'da hem eleştirmenlerin hem izleyicilerin olağanüstü ilgisi ve övgüsüyle karşılandı. yalnızca başrolündeki antonio banderas'a ''en iyi erkek oyuncu'' ödülünü kazandıran performanslarıyla değil, canlı renklerin öne çıktığı görüntü yönetimi, aile bağlarının anlamı ve aşkın derinliğini işleyen sıcacık hikâyesiyle de gönüllerin altın palmiye'sini kazandı. filmin oyuncu kadrosunda ayrıca penélope cruz, cecilia roth ve leonardo sbaraglia da yer alıyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    liberté (freedom): film, fransa kralı 16. louis'nin aşırı ahlakçı hükümranlığından kaçan ve ahlaki kural ve baskıların tümünü reddederek almanya ormanlarında hazzın peşine düşen bir grup asilzadeyi izliyor.

    kışkırtıcı, cesur, gözü kara ''liberté'', dünya prömiyerini cannes'da belirli bir bakış bölümünde yaptı ve ''jüri özel ödülü''nü kazandı.

    günümüzün en radikal sinemacılarından albert serra 18. yüzyıl fransa'sına ve dönemin toplumsal karşıtlıklara hayranlığını yeni filminde de alışılmadık bir yolla ele alıyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    jeanne (joan of arc): bruno dumont, 2017'de jeanne d'arc'ın çocukluğunu anlatan jeannette, l'enfance de jeanne d'arc (jeanette) ile başladığı müzikal söylence dizisine 2019'da ''jeanne'' ile nokta koyuyor.

    cannes'da belirli bir bakış bölümü'nde ''jüri özel mansiyonu'' kazanan film, önceki filmin kaldığı yerden devam ediyor ve ergen yaşlardaki jeanne d'arc'ın ingilizlere karşı savaştıktan sonra kâfirlik suçlamasıyla yargılanışını anlatıyor.

    ''jeannette, l'enfance de jeanne d'arc''ın müziklerini filmekimi'nde konser veren igorrr bestelemişti; ''jeanne''ın şarkılarıysa fransa'nın en önemli müzisyenlerinden christophe'a ait.

    görüntü yönetimiyle özellikle öne çıkan filmde jeanne d'arc'ı yine lise leplat prudhomme canlandırıyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    gisaengchung (parasite - parazit): gwoemul (the host - yaratık), snowpiercer (kar küreyici) ve okja ile hayran kitlesini daha da genişleten joon-ho bong, "gisaengchung" ile cannes'da "altın palmiye" kazanarak yılın en iyi filmlerinden birine imza attı.

    film, birbirinden derin farklarla ayrılan park ve kim ailelerinin hikâyesini anlatıyor. neredeyse sefalet içinde yaşayan kim ailesinin fertleri gerçek kimliklerini saklayarak birer birer, zenginlikleri sınır tanımayan park ailesinin hizmetine giriyor ve trajikomik olaylar ardı ardına gerçekleşiyor.

    altın palmiye kazanan ilk kore filmi "gisaengchung", güney kore'de tüm gişe rekorlarını kırarak temmuz'da toplam 10 milyon izleyiciyi aştı.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    zombi child: bertrand bonello'nun yönettiği film, 1962'de haiti'de tarlalarda başlıyor, 55 yıl sonra paris'te prestijli bir yatılı okulda devam ediyor. öldükten sonra dirilen haitili köle clairvius narcisse'in "gerçek hayat öyküsünden" esinlenen "zombi child", ilk gösterimini cannes'da yönetmenlerin on beş günü bölümünde yaptı. yönetmen bertrand bonello'yu saint laurent ve nocturama filmlerinden tanıyoruz.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    hatsukoi (first love): sinemanın en aşırı, en ele avuca sığmaz isimlerinden takashi miike'nin yönettiği 90. film "hatsukoi" tek bir gece boyunca tokyo'da geçiyor. film, bahtsız bir boksörün hayatının aşkı olan masum bir telekızla karşılaşmasını ve kötü adamlarca kovalanmalarını anlatıyor. cannes'da yönetmenlerin on beş günü bölümünde gösterilen bu "ucuz roman" akıl almaz cinayetler, hayaletler, animasyon bölümlerle çok hareketli, çok eğlenceli ve çok kanlı.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    bacurau: kleber mendonça filho ve juliano dornelles'in yönettiği film, cannes'da "jüri ödülü"nü kazandı, münih'te "en iyi film" seçildi. yakın bir gelecekte, brezilya kırsalında geçen gizemli ve gerilimli "bacurau"da anaerkil düzene alışmış bir köy halkı, köylerinin resmi haritalardan silinmiş olduğunu fark ediyor.

    türler arasında gezinen "bacurau"nun anlatıcısı, batılı belgeselci rolünü üstlenen kült oyuncu udo kier. "bacurau"nun yönetmenlerinden kleber mendonça filho'yu aquarius ve o som ao redor (neighboring sounds - komşu sesler) filmlerinden tanıyoruz.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    monos: dağlık bir bölgede, çocukça oyunlar oynayan silahlı bir grup ergen genç, bir kadını rehine tutuyor. askeri düzenleri beklenmedik bir olayla bozulan sekiz çocuğu izleyen film, kendi kurallarını ve kendi isyanını yaratan anlatısıyla, başından sonuna diken üstünde izleniyor.

    alejandro landres'ın yönettiği, sundance'te dramatik kategoride "jüri özel ödülü"nü kazanan transilvanya'da "en iyi film" seçilen karanlık ve tuhaf gerilim "monos", sıkça lord of the flies (sineklerin tanrısı) ve apocalypse now (kıyamet) filmleriyle karşılaştırılarak övülüyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    diego maradona: 10 numaralı formanın daimi sahibi, efsane futbolcu diego armando maradona'nın yaşamı 1980'lerden günümüze bu belgeselde anlatılıyor.

    daha önce senna ve amy ile övgü toplayan oscar'lı asif kapadia'nın yeni filmi "diego maradona", arjantinli efsane sporcunun daha önce hiç görülmemiş 500 saati aşkın görüntüsünden kurgulanmış.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    le daim (deerskin - deri ceket): rubber (lastik), wrong (yanlış) ve au poste (keep an eye out - karakol) gibi gerçekliği zorlayan tuhaf filmleri ve karakterleriyle daima şaşırtan quentin dupieux'nün yeni filmi "le daim" cannes'da yönetmenlerin on beş günü bölümünün açılışında gösterildi.

    filmin başrolündeki jean dujardin, saplantıyla bağlandığı ve kendisiyle konuşan geyik derisi ceketi uğruna deliliğe düşen bir adamı canlandırıyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    chambre 212 (on a magical night): geçen yılki filmekimi'nde plaire, aimer et courir vite (sorry angel - beğen, sev ve hemen kaç) filmiyle buluştuğumuz christophe honoré, yeni romantik komedisinde, 20 yıllık eşini terk ederek evinin karşısındaki otele taşınan bir kadının hayatını dışarıdan gözlemleyişini izliyor.

    filmin başrolündeki chiara mastroianni, cannes film festivali'nin belirli bir bakış bölümünde "en iyi kadın oyuncu" seçildi.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    the art of self-defense: ürkek muhasebeci casey, karate dünyasında geçen kara komedi "the art of self-defense"te "yumruklarla tekme, ayaklarla yumruk atmanın" inceliklerini ve maço kültürünün gizli derinliklerini öğreniyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    vivarium: banliyö hayatı taşlaması "vivarium"un yeni evli bahtsız kahramanları emlakçının götürdüğü ilk evde alacakaranlık kuşağı ile black mirror arasında bir yerde mahsur kalıyor.

    reklam filmi yönetmeni, without name ile tanıdığımız lorcan finnegan'ın gizemli, komik, üzücü ve ürkütücü kâbusu "vivarium", cannes eleştirmenler haftası'nda ödül kazandı.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    son edit: programın tamamı açıklanıp kitapçık ve çizelge de yayımlanmıştır.

    biletler 28 eylül cumartesi günü satışa çıkacak ve bilet fiyatları:
    hafta içi gündüz seansları (11.00, 13.30, 16.00) - 12 tl
    hafta içi 19.00 ve hafta sonu seansları (11.00-13.30-16.00-19.00) - tam 30 tl, indirimli 18 tl
    tüm 21.30 seansları ise 30 tl
  • ilk açıklanan filmler cannes'ın en beğenilenlerinden oldu. sürekli güncellenen liste için:

    (bkz: https://obicimsinema.com/filmekimi-2019-filmleri/)
  • program açıklanmıştır.
  • her sene istanbul’da olmadığım için üzülerek, gidenlerin hikayelerini takip eder yazdıklarını okurdum. bu sene ekim ayında istanbul’da olduğum için koşarak gideceğim ve aşırı heyecanlıyım. canım sonbahar bu sene hayatımın en güzel anlarını yaşatacağın için sana şimdiden teşekkür ederim.
  • bu sene 63 film gibi kompakt bir seçki ile sinemaseverler ile buluşacak iksv'nin ekim ayı film festivali. yine bu sene, istanbul için avrupa yakasında dört ve anadolu yakasında iki sinema olmak üzere oldukça sıkıştırılmış bir programla başbaşayız. umarım bir sonraki sene daha geniş salon ağı ile bizleri jokeye, festivali de at yarışına çevirmezler.

    filmlere gelecek olursak, açıkçası festival kapsamında olmaması gereken bir film göremedim. her biri birbirinden özel elementlere sahip bir seçkiyle bu seneki filmekimi'nin göz doldurduğunu itiraf ediyorum. dikkatimi çeken ve muhakkak izlemem/izlenmesi gereken filmleri kısa bir listede imdb sayfaları ile toparladım. sıralama beğeniye göre yapılmamıştır.

    listeme aldığım filmler için buyrunuz:

    1- portrait de la jeune fille en feu

    2-nan fang che zan de ju hui

    3-bacurau

    4- monos

    5- hatsukoi

    6- dolor y gloria

    7- little joe

    8- koirat eivät käytä housuja

    9-sorry we missed you

    10- liberte

    11- juo ren mi mi

    12- gisaengchung

    13- a hidden life

    14- the staggering girl

    15- nimic

    16- the peanut butter falcon

    17- il traditore
  • bilet satışı başladı mı merak ettiğim festival. bilenler yeşillendirirse memnun olurum.
  • elia suleiman olmasaydı bu yıl pas geçerdim ama malum gitmek şart oldu şimdi.
  • hayli artan bilet fiyatları nedeniyle ya gidemeyeceğim,gitsem de 1-2 film ancak izleyeceğim mini film festivali.
    tamam anladık yeni filmler var da,bi bilet 30 tl olur mu,yuh yani.
    haftaiçi gündüz seansları ucuz gerçi ama onlara da görece olarak daha önemsiz veya görülmese de olur filmler konmuş.
    önemli filmler,akşam ve haftasonu seanslarında.
    kısaca parası ve lale kartı olanlara güzel filmekimi.
  • zamanla sinema severlerin yakından severek takip ettiği bir festival olma yolunda giderek farkındalığını kaybeden film festivali. buna neden olan bir kaç etken var. ilki bilet fiyatları, akşam ve haftasonu biletleri 30 tl yıllardır aynı sinema salonlarında düzenlenen festivalin 5-10 tl film izlemiş biri olarak sinema salonlarının konfor ve değişen hiç bir şeyin olmaması bilet fiyatlarının bu kadar yüksek olmasına anlam veremiyor. film seçimi konusunda bir çok filmin vizyon tarihlerinin yakın zamanda olması ve digital platformlarda izlenebilir olması bir diğer etken edindiği popülerlikle kar amacı güden bir festival olması dışında bir şey ifade etmiyor artık.

    malum ortamlardan izlenecek filmler;

    le jeune ahmed
    diego maradona
    the best years of a life
    the art of self-defense
    pain and glory
    parasite
    the traitor
    sibyl
    the laundromat - 18 ekim 2019 - netflix
    marriage story - 6 aralık 2019 - netflix

    vizyon tarihi belli olan filmler;

    pain and glory - 11 ekim 2019
    portrait of a lady on fire - 10 ocak 2020
    little joe - 13 aralık 2019
    matthias & maxime - 6 aralık 2019
    monos - 29 kasım 2019
    and then we danced - 15 kasım 2019
    parasite - 1 kasım 2019
    le daim - 25 ekim 2019
    sorry we missed you - 21 kasım 2019
    la gomera - 9 ocak 2020
    la verite - 26 aralık 2019
hesabın var mı? giriş yap