• pedro almodovar'ın son filmi deniyor. yabancı basında bu ibare geçmişti ama söylenti mi, yoksa almodovar hakikaten bu filmden sonra yönetmenliği bırakacak mı bilemiyorum. bir sürü film üretmiş olsa da bence bırakmak için erken. neyse belki de kariyerine devam eder. filmin başrolleri penelope cruz'la antonio banderas'ın. almodovar kendi hayatından yola çıkarak yazmış bu filmi. bakalım nasıl olacak. cannes'da yarışacaktır.
  • acı ve zafer... penelope cruz ve antonio banderas... film, yaşlanmakta olan film yönetmeni salvador mallo’nun anılarına ışık tutuyor. günümüz ile geçmiş arasında mekik dokuyan film; mallo’nun 60’lı yıllardaki çocukluğunu, ailesiyle valencia’da bir köye göç etmesini, ilk aşkını, ilk ayrılığını, unutulmazı unutabilmek için yazmasını, sinema ile tanışmasını ve onun film yapmaya devam etmesini sağlayan boşluğu, içindeki bir türlü kapanmayan boşluğu anlatıyor.
  • ikinci fragman 1:05 de penelope'nin mırıldandığı şarkıyı arıyorum
  • pedro almodovar'ın bu sene cannes'da altın palmiye için yarışacak yeni filmi. daha önce 5 kere aday olup kazanamamış. film hakkında hiçbir fikrim yok ama bence bu senenin altın palmiye sahibi olur.

    edit: yine alamamış. bi tek antonio banderas en iyi erkek oyuncuyu almış.
  • şu renklere bak şu tonlara bak! viva...
  • hikayesini daha iyi anlayabilmek için izlemeden evvel frederic strauss'un almodóvar on almodóvar adli roportaj kitabini okumaniz gereken pedro almodóvar otobiyografisi. eger okuduysaniz mendilleri hazirlayin. sahsen butun film boyunca agladim. bes kere daha izlesem yine aglarim.

    filmde otobiyografik olmayan kisimlar da var, yonetmen bunlarin hangileri oldugunu cannes basin toplantisinda anlatiyor. bunun disinda:

    --- spoiler ---

    fabio(fanny) mcnamara ile çatismali dostlugu, 1982 yapimi laberinto de pasiones sonrasi bozusmalari, yonetmenin oyuncu arkadasi hakkinda soyledigi agir seylere filmde deginiliyor. gerçeklestiremedigi yuzlesmeleri gerçeklestiriyor yonetmen bu filminde.

    ote yanda, annesiyle hiç yapamadigi bir konusma da var(balkondaki) filmde. strauss'un kitabini ya da yonetmenin el pais'de annesinin olumu uzerine kaleme aldigi yaziyi yani el último sueño'yu okuduysaniz francisca'li (filmde adi jacinta ama o francisca caballero'dur) sahneler daha dokunakli gelecektir.

    almodóvar filmlerinde babalar pek yoktur ya da etkisizdir, eksiktir. bunda franco donemine bir tepki de vardir, babasiyla uzak olan iliskisine bir gonderme de. almodóvar, bu filmde babasinin gerçek suretine yer verebilmis. 1980'de kanserden olen babasi antonio almodóvar'la da bir sekilde yuzlesmis. sadece fotografi degil ayni zamanda ismi de filmde bolca gorulmektedir.
    --- spoiler ---

    almodóvar filmleri guzeldir, niye? çunku sicaktir, samimidir ve her biri yonetmenin gerçek hayatindan parçalar tasir. dolor y gloria da oyle. umarim denildigi gibi son filmi olmaz, daha açik açik franco'yla yuzlesmedi. carmen maura'siz bir son film de çok eksik kalir.
  • ikinci başka sinema ayvalık film festivali 4 ekimde açılış filmi olarak gösterilecek.
  • çok samimi, şiir gibi bir anlatımı olan muhteşem bir almodovar eseri. film demek istemiyorum, bambaşka bir şey, sanki bir dostunuz size tüm samimiyetiyle hayatını anlatıyor. mutlaka izleyin.
  • izlemek için sabırsızlıkla beklediğim film.
  • yönetmenlik koltuğunda pedro almodóvar'ın yer aldığı 2019 yapımı film.

    film, dünya prömiyerini bu sene gerçekleştirilen 72. cannes film festivali'nde yapmıştır.

    pedro almodóvar'ın kendi yaşamından esinlenerek senaryosunu yazdığı ve antonio banderas'ın almodóvar'ı canlandırdığı ''dolor y gloria'', şaşaalı günleri geride kalmış çok ünlü bir yönetmenin 1960'lardan günümüze yaşam öyküsünü çok duygusal ve çok kişisel bir bakış açısıyla anlatıyor.

    banderas'ın almodovar'ı oynadığı film, cannes'da hem eleştirmenlerin hem izleyicilerin olağanüstü ilgisi ve övgüsüyle karşılandı. yalnızca başrolündeki antonio banderas'a ''en iyi erkek oyuncu'' ödülünü kazandıran performanslarıyla değil, canlı renklerin öne çıktığı görüntü yönetimi, aile bağlarının anlamı ve aşkın derinliğini işleyen sıcacık hikâyesiyle de gönüllerin altın palmiye'sini kazandı. filmin oyuncu kadrosunda ayrıca penélope cruz, cecilia roth ve leonardo sbaraglia da yer alıyor.

    filmin afişi

    edit: filmi nihayet bugün izleme imkanı buldum. yönetmenin otobiyografik ögeler taşıyan filmi, ilk dakikasından itibaren hikayesi ile seyirciyi içine çekmeyi başarıyor ve bir insanın hayatında yaşayabileceği tecrübelerin en temel nitelikte olanlarına değinerek damakta güzel bir tat bırakıyor. yönetmenin çocukluk ve olgunluk dönemlerinin filmin içinde ahenkli bir şekilde iki koldan ilerlemesi de şimdiki zamanda oluşan acı, hüzün, sevinç gibi birbirinden farklı duyguların geçmiş yaşantıda nasıl oluştuğunu gösteriyordu. filmin her karesinde muhteşem bir uyumla ve canlılıkla yer alan birbirinden farklı renk paleti de film özelinde göze en hitap eden noktaydı. müzik kullanımının da başarılı bir şekilde kullanımının yanı sıra banderas'ın oyunculuğu alkış hak eden en önemli faktördü. hikayenin büyük çoğunluğunda zamanın nasıl geçtiği pek dikkat çekmezken ufak birkaç noktada oldukça ağırlaşan tempo biraz olsun filmden kopmaya neden olabiliyor. açıkçası filmden beklentim biraz fazla olduğundan olsa gerek beklediğim o vurucu etkiyi bulamadım fakat yine de ortalamanın üstünde bir iş olduğu kesin.

    filme puanım: 7,5
hesabın var mı? giriş yap