• brezilya'da, favela yaşamının bir gününü anlatan, modern yaşam üzerine de yaptığı tonla tespitle, izlenmeye oldukça değer bir latin amerika sineması filmi.
  • (bkz: hayatımda seyrettiğim en kötü film)

    brezilya sinemasının kalanı nasıl düşünmek bile istemiyorum oscar adayları buysa...
  • kadın kuruyor düzeneği, çekiyor çamaşır makinesini; boş boş çalıştırıyor. sıkmaya geçiyor makine, hızlanıyor ve görüntü kesiliyor.

    dedim, kesti bu digitürk iğrenci. haliyle saçma sapan bir sahne elinde.

    terbiyesizlik.
  • vasat bir festival filmi. puanim 5/10.

    iki ana karakter, joao ve bia, ve aileleri ile mahalleye gelen guvenlik gorevlileri uzerinden bir hikaye yazilmaya calisilmis. filmin ortasina dogru guvenlik gorevlileri mahallede goreve basliyor. ama burada bu degisikligin mahalle hayati, ozellikle filmin odaklandigi iki ana karakter, uzerinde hicbir etkisi yok. boylece ne bir karakter gelisiminin ne de hikaye gelisiminin motoru degil guvenlik gorevlileri. olmak zorunda da degilller, ama film boyle olacakmis hissiyle ilerliyor yarisina kadar. bolumlere ayriliyor mesela, guvenlik gorevlileri esas olarak ikinci bolumde karsimiza cikiyor, gercekten bir degisiklik olacak, guvenlik gorevlileri mahallede bir seyleri degistirecek diye bekliyorsunuz.

    (not: bence filmin bolumlere ayrilmasi kesinlikle boyle bir beklenti yaratiyor)

    --- hafif spoiler ---

    ayrica filmin sonunda guvenlik gorevlilerinin esas amaci ortaya cikiveriyor.

    --- hafif spoiler ---

    ama soyle bir sorun kaliyor geriye, filmi boyunca odaklanilan karakterlerin filmin sonuna hic bir etkisi olmamis oluyor, bosuna esrar icen aile annesi ve zengin adamin emlakcilik yapan capkin torununu uzerine odaklanmis, filme herhangi bir sey katmayan bolumler izliyoruz. "brezilyadan insan manzaralari" temali bir film kaliyor geriye.

    film biraz merakli bir izleyici icin cok sikici bir film olmayabilir. gercekten de brezilya'da yasam uzerine gozlem yaptiriyor sizlere ve bir seyler olacakmis hissiyle ilginizi diri tutuyor, ama vasat finali ve hikayeye pek bir sey vermeyen bolumleriyle, ki bu bolumler filmin 2/3 unu olusturuyor, sonunda izlediginize degmemis hissine kapiliyorsunuz.
  • "en özgün" mastürbasyon ve sigara içme sahnesi barındıran film diyebiliriz sanırım.

    film de gayet özgün ve merak uyandırıcıydı. yönetmeni takip etmek lazım zaten bu yıl cannes'da da altın palmiye için yarışıyor yeni filmi ile.
  • filmde komşunun köpeği ve esrar çeken kadın aynı yalnızlığı yaşıyor ve ikiside bu yalnızlık yüzünden geceleri yaramıyor
    ama çamaşır makine sahnesi muhteşem di
    filmin en güzel tarafı sizi sürekli düşündürüyor bir şey bulmaya çalışıyorsunuz ve hem çok şey buluyorsunuz hemde hiç bir şey
  • bacurau ile ağızlara çaldığı sömürgecinin lezzetli kan kokusu ile yer etmiş, biraz geç tanınmış ve fakat her proletarya diktatörlüğünün kültür sanat işlerinden sorumlu mk üyesi yapılması icâp eden kleber mendonça filho'nun beyaz mahallelerde gezindirdiği siyah hayaletlerin mükemmele yakın intikam filmi.

    yaklaşık yüz yıl önce plantasyonlarda ölümüne çalıştırdıkları yerli kölelerin sırtından elde ettikleri sermaye birikimi ile brezilya kentlerinin nezih muhitlerinde bir sokağın başından sonuna kapatacak düzeyde gayrimenkul edinip burada beyazların güvenlik kaygıları filmin ana çatısı. eski kölelerin modern çağda artık plantasyon olmasa da evlerde hizmetçi olmasıyla, mekânlar değişse de emek sömürüsünün değişmeyen veçhelerini durulukla ortaya koyuyor yapım. latin amerika'dakinin benzerlerinin türkiye'de de - birleşik devletlilerin ağzıyla konuşulacak olursa gated community denecek - "güvenlikli siteler"de korunması gereken çok şey var: mülk ve kültüründen hijyenine bölünebilecek bir beyazlık.

    tüm bu kaygıların tezâhüründe, sokakta derme çatma bir çadır kurarak "özel güvenlik" hizmeti sunan lümpen bir grubun yarattığı tehditle birlikte, çiçek sulaması için bırakılmış anahtarları suistimal ederek iki "emekçi"den kadın olanın bembeyaz olan bir evin herhangi bir odasında değil de beyazlarla donatılmış yatakta sevişme - ve belki de yatağı karartma - arzusu kadar yalın bir sınıf kinini ekranda görmek zor.

    nitekim "mülk"lerinden başka koruyacak şeyleri olmayan boş orta sınıf mensubu insanların güvenlik saplantısı etrafındaki dağınık kaygılarını belgesel sarihliğinde ortaya koyuyor film. bunun da ötesinde, plantasyon yakınlarındaki bir şelâlede akan sular altında eğlenirken akan suyuyu bir anlığına kırmızıya boyamak ve dahi bembeyaz evin içinde bir anda beliriveren kara bir çocuk gezdirmekle filho tek karelik dokunuşlarla ajitasyondan uzak bir şekilde sınıf - ve brezilya özelinde - ırk intikamı kovalıyor.

    özel güvenlikten devşirdiği intikam tugaylarıyla toprak ve mülk sahiplerine amansız bir savaş açan, "yeni başlayanlar için sınıf kini" diye bir liste mevcût olsa adı en başlara yazılması elzem olan eşsiz film.
hesabın var mı? giriş yap