fen edebiyat fakültesi

• içinde genellikle matematik, fizik, kimya, tarih, sosyoloji, türk dili ve edebiyatı, psikoloji, vs. bölümlerin bulunduğu fakülte.
• bir üniversitenin temel yapı taşı. fen edebiyat fakültesi kurmazsaniz üniversite açamazsınız.
• öğretmen olmaları için bir tek havada 70 parande atmalarının istenmediği fakülte.
• üniv. tercihinde son çare olarak düşünülen bölüm...hatta düşünülmemeli mi acaba?
• üniversitelerin hep ezik kampüslerinde bulunan fakülte.
  (bkz: yıldız üniversitesi çağlayan kampüsü)
  (bkz: davutpaşa yerleşkesi)
  (bkz: mimar sinan üniversitesi beşiktaş kampüsü)
  (bkz: bahçeşehir üniversitesi bahçeşehir kampüsü)
• bir universitenin dolayisi ile bir ulkenin bilimde yetkin ya da seyirci olacagini belirleyen fakulteler.
  
  iyi fizikciler olmadan, iyi fizik muhendisleri, iyi kimyacilar olmadan, iyi kimya muhendisleri yetistirmek
  imkansizdir.
  turkiye de oldugu gibi onem verilmeyen bir ulkede, bu dallardan beslenerek yetismesi gereken muhendisler malesef diplomada muhendis yazsa da meslek yuksek okulu bitirmis olurlar. cunku universiteyi, meslek yuksek okulundan ayiran bir tek fark vardir. bu da orada ar-ge yapiliyor olmasidir. bu kismi atarsak adi meslek okulu olur. yani daha onceden bulunmus, arsivlenmis bilgiyi paket halinde ogrenciye sunan egitim kurumlari.
  
  tabiki turkiyede miklenmezler.cogunda dogru duzgun lab bile yoktur. olmasindir. 4 donem matematik , iki donem fizik almis muhendisler, matematigin, fizigin kimyanin sirlarini kesfetme gorevini ustlenmislerdir ki bir bok yiyememektedirler guzel ulkemde.
• birbiriyle en alakasız bölümleri^**** bir araya toplamak için kurulmuş ilim yuvası.
• mensubu olan öğrenciler yüzünden herbiri dekanmış gibi davranan hocaları barındıran fakülte tipidir.
  
  herkeslerde bi havalar, nedir bu kardeşim???
• üniversite kazanıp mezun olmak istemeyen, öğrenciliği seven kişilerin tercih etmesi gereken fakültedir. yıllarca ailesinden ayrı kalmak isteyenlerin başka bir şehirde fen edebiyat fakültesine girmesi çok idealdir.
• bilim adamlarının harıl harıl beyin göçü yaptığı bir ülkede bu fakültedeki insanların bilimden başka bir şey yapmadan geçirdiği 4+ yıl sonrasında açlıktan ölme olasılığını umursamayan, yalnızca kendini düşünen bir eğitimci zihniyet vardır ki bilim yapanın bilim öğretemeyeceğine kanaat getirmişlerdir. eğitim sistemi bok bir ülkede meslek liselilerin dilediği bölüme kat sayı olmaksızın girebilme durumu söz konusuyken tartışılması gereken mevzu fen edebiyat fakültelerinin bilim adamı olma zorunluluğu mudur, böyle bir imkan olsa zaten bu adamlar formasyon peşinde koşarlar mı acaba... inanın onlar da kolay yoldan öğretmen olayım diye bölümün kendilerine koyup geçirdiği dersleri almaya meraklı değiller, formasyonu da bedavaya veren yok. her neyse, acınası durumda olan eğitim sisteminin çok acı bir tablosudur fen edebiyat fakültesi... fen edebiyatlı mezunların da biraz sesi çıkabilse belki o koca nüfusumuzla şu memleketi sarsardık. kim bilir, belki bir gün.