• birbirinden cok farkli fiziksel sistemlerin faz gecisi sirasinda ayni sekilde davranmalari.
  • yerelliğin karşıtı. zaman ve mekan kavramlariyla oldukca ilintili mefhum. örneğin bir teorinin evrenselliği o teorinin bütün mekan ve zamanlarda gecerli olmasi anlamina gelir. bir ton sorunu vardir bu mefhumun. öncelikle tüm mekanlarda gecerlilik test edilebilir bisey degildir. hele tüm zamanlarda geçerlilik insani epey düsündürür.

    en çok bilimin evrenselliğinden bahsedilir. ki o da müthis bir aldatmacadir. bilim felsefesi ile ugrasan cevreler iyi bilirler ki, neredeyse hic bir bilimsel teori evrensel degildir. newton'un kütle çekim kanunu da dahil. pat diye biri gelir yanlişlar teoriyi.

    (bkz: yanlislamacilik)

    ayrica işin icine paradigma mefhumu girince bilimin evrenselligi hikayesi iyice catallasir. her paradigma ve o paradigmanin savunuculari kendi teorilerini evrensel diye yutturmaya calisirlar. aman günün birinde sorunlar artar normal science dönemi biter ve yeni bir paradigma dünyayi sarar, evrensel sanilan teori ve problemler bir anda tarihin tozlu raflarina kalkar.

    (bkz: paradigma)
    (bkz: thomas kuhn)

    bilimsel arastirmada evrensellik kriteri ise tam bir sömürü aracidir. bati toplumlari bu naneyi ücüncü dünya ülkelerine yutturarak kendi bilimsel paradigmalarinin gelismesi icin ucuz beyin gücü elde etmis olurlar.

    vs...
  • evrensellik "we will rock you"dur, "we are the champions"dir, "eni vici vokke"dir.
  • bilginin tüm insanlığa ait olması diyebiliriz.
    mesela basitçe yorumlarsak ateş yakar, dondurmalar erir, ışık hızı ses hızından hızlıdır.
  • (bkz: kuran-ı kerim) bununla birlikte kur'an'da istisnasız her ayetinin evrensel olduğu (yani her insan için geçerli ve her insanın işine yarayacağı) söylenmez. ayrıca: #107717462
  • "cusa'lı nicholas herkese karşı dinsel hoşgörüden yanaydı; ficino'nun* öğretisine göre sevgi tüm yaratıkların temel gücüydü; erasmus karşılıklı anlayış ve kilise'nin demokratikleştirilmesini istiyordu; kilise yasalarına başkaldıran thomas more evrensellik ve insanca dayanışma ilkeleri uğruna öldü; nicholas ve erasmus'un çizgisini sürdüren postel* de evrensel barış ve dünya birliğinden söz ediyordu; pico della mirandola'yı izleyen siculo da büyük bir coşkuyla insanın onurunu, akıl ve erdemini, kusursuzluk yetisini vurguluyordu." erich fromm - sevgi ve şiddetin kaynağı

    "gerçekte freud yaşamı boyunca çok küçük bir grup insanla karşılaştı, ama bir meseleyi evrenselleştirmek -freud'un "aşk alanındaki evrensel alçalma eğilimi" (1912) başlığını koyduğu, en ilginç makalelerinden biri buna bir örnekti- söylemi pekiştirmenin bir yoluydu." adam phillips - freud olmak bir psikanalistin gelişimi
  • ne komunizmi, ne fasizmi, ne liberalizmi, kisacasi hic bir """evrensel""" kavrami, batili tarih, teori ve kitaplarda oldugu gibi yasamayarak, ortadogu'nun, varligi ile curuttugu konsepttir.
  • aileden kabilelere ve aşiretlere, boylardan ulusa ve oradan da medeniyete doğru insanın evrenselleşmesi devam etse de bazen bir medeniyetin diğeriyle,bir ulusun diğer ulusla arasındaki çatışmalar veya iki vatandaşın arasındaki çatışmalar evrenselden öze dönüşe sebep olabiliyor.bu noktada insan bir yandan evrenselliğin getirdiği çeşitlilik,organizasyon ve birliğin getirdiği gücü sevmesine rağmen çatışma durumunda merkezi yapılar çöktüğünde çok daha küçük bir klana dayanarak ayakta kalmak zorunda olabiliyor.türkiye için taşrada hala akrabalık-aşiret-yöre üzerinden bir sosyal dayanışma-dışlanma üzerinden kontrol olsa da büyük şehirler için bu yapı yetersiz kalacaktır zira ekonomik-siyasi-kültürel olarak karmaşık kompleks bir yapı kurmadan el yordamıyla milyonlarca insanı bir düzene koyamazsınız.düzensiz göç+ekonomik sorunlar+sistemsizlik şehirlerde gettolaşmalara,çetelere,kargaşaya sebep olacaktır.
    bunu düzeltmenin yolu öncelikle şehir olmayı sağlayacak modern bir hukuk-devleti hukuk-toplumu kurmak.devlet için bunı söylemek mümkün ama toplum o seviyede değil.düzensiz göçle şehirlere akın eden kitle karşısında sağlam bir yapı bulmayınca yıllarca büyük şehirlerde yaşasa da esasında hiç şehirli olmadı.
    türkiye'yi bir merkez ülke yapacak coğrafi açıdan değerli birçok şehir olmasına rağmen hala potansiyelin çok altındayız.en önemli problemde işlerin hala el yordamıyla sözüm senet mantığıyla yürümesi. hukukun olmaması.
    kitlelerin yetersizliğini söyledik ama esas problem şehirli elitlerin anadolu için bir nevi kemdi haline bırakmayı tercih etmesi oldu.geneli suyun öte yakasından gelme insanlar hem anadoluyu küçümsedi hem anadoluya sırtını dayayarak bir yerlerin sahibi olduğunu iddia etti.anadolulu sadece askere çağrıldığında gelecek gerisine karışmayacaktı.
    her şeye rağmen türkiye'de son 20 yılda değişse de anadolulu evrensele doğru bir sıçrama daha yapacak diye düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap