evren çitiler

• duygusal halı yakıyıcı kardeşlerden duyup hayran olduğum bir tabir. (bkz: duygusal halı yıkama/@sitki siyril)
  
  -dünya kendi etrafında yaklaşık 1.670 km hızla dönüyor.
  -aynı dünya aynı anda güneş etrafında 107.000 km/saat ile dönüyor.
  -aynı dünyanın içinde bulunduğu güneş sistemi, samanyolu galaksisi içinde 828.000 km/saat hızla hareket ediyor.
  -aynı dünyanın içinde bulunduğu samanyolu galaksisinin evren içindeki teorik hızı ise 2.160.000 km/saat
  
  evren durmuyor, sürekli çitiliyor. hızlanıyor, yavaşlıyor, vuruyor, kırıyor, parçalıyor, patlatıyor, genişliyor… baktıkça kaos ve belirsizlik ile şekillenen düzeni görüyorsun. (bkz: kaos teorisi)
  
  hava durumu tahminleri, gelişen teknolojiye, yeryüzünün her bir noktasındaki sensörlerden alınan sürekli bilgiye, dünya etrafındaki uydulardan sürekli izlenmesine göre bile sürekli şaşar, çünkü evrenin en küçük bir parçası dahi kaos düzeni ile kuantum belirsizliği ile sınanıyor. yeryüzünde 1,04 x 10^44 tane molekül var gel tahmin et bakayım her birinin gelecekteki pozisyonunu. (meraklılar için: hava tahminleri ne kadar güvenilir) çünkü evren çitiliyor.
  
  seçim tahminleri gün geçtikçe, örnek kütle arttıkça gerçeğe yakın olarak takip ediliyor ama bir gün geliyor bütün tahminler şaşıyor. çünkü…. evet siz de biliyorsunuz artık, evren çitiler.
  
  ikibinli yılların başında akp'nin tek başına iktidar olduğu 2002 seçiminde akp'nin %35 oyunu anketçiler bilemedi. en kıralı %28 oy alacağını öngörüyordu, çoğunluk %20 civarı hesaplıyordu. (bkz: 3 kasım 2002 erken genel seçimleri) 5 yıl sonra yani 2007'deki genel seçimde %46 alan akp 2011'de ise %49,8 ile memleketin yarısının teveccühüne nail oluyordu. anketçiler sonraki seçimleri genel olarak bildiler ancak toplumun okuyup yazan kısmı, yani sekülerler ya da beyaz türkler şeklinde hatalı da olsa kristalize edeceğimiz kısmının ümitleri 2011 seçimi ile tükendi. daha önceden, "olur mu ya, nasıl yani, her iki kişiden biri buna mı oy veriyor gerçekten" vb şaşkınlık lafızları bu seçimden sonra "artık ne yapılırsa yapılsın akp'den kurtulunamaz, bu halk cehaleti sebebi ile bu adamları indirmez" şeklinde 180 derece ters döndü. daha önce yaşadığı korkunç hayal kırıklığını bir daha yaşamamak için akp'ye daha doğrusu tayyip'in gücüne biat etti, onu kafasında devleştirdi, yenilmez hale getirdi. oysa hem 2011 seçimi öncesi akp'yi (daha doğru ifade ile arkasındaki enerjiyi, yani halkı) yok sayması hem de 2011 seçim sonrası onun yenilmez olduğuna inanması yanlıştı. çünkü evren çitiler. evren çok hızlı değişir. bugün gene bunun tekrarlanmasına şahit oluyoruz. akp ne yaparsa yapsın eline yüzüne bulaştırıyor. chp, alenen hdp ile görüşeceğiz dese bile popülaritesi artıyor. çünkü… evet o yüzden.
  
  1970'lerde eşcinsel bir sanatçı mini etek sahne alabilirken (görsel) 2021 yılında üstünde gökkuşağı olan kitaplar lgbt'ye özendiriyor diye yasaklanabilir. eğer toplumu hiç tanımayan bir siyasetçi iseniz bunu halkın muhafazakarlığına yorabilirsiniz. ingiltere modern bilgisayarın atası kabul edilen alan turing'in ölümüne sebep olan eşcinsel yasasını daha 1967 yılında kaldırırken bu topraklarda ne o tarihte ne de öncesinde hiçbir kısıtlama yoktu. osmanlıda eşcinsellik olağan ve suç değildi. (bkz: osmanlı'da eşcinsellik) şimdi gelmiş lgbt üzerinden avrupa'ya ahlak dersi veriyor ülkenin kel içişleri bakanı. evrenin çitilediğini anlayamazsanız bu değişimleri de anlayamaz mabadınızdan bahaneler üretir ve yavaş yavaş yok olursunuz. çünkü evren çitiler.
  
  ilya ehrenburg'un dipten gelen dalga/devyati val diye sovyet devrimini anlattığı devasa 3 ciltlik bir romanı vardır. devrimi, amerikalılar dahil dünyadaki bütün aktörlerin birbirinden bağımsız oynadıkları yüzlerce strateji ve oyunun birlikte ortaya çıkardığı bir sonuç olarak çok güzel anlatır. işte o dipten gelen dalgalar çoğu zaman yüzeyde neşe içinde yüzen kesimler tarafından görülmez. hatta o oyunu oynayan mikro hücreler/örgütler tarafından bile çoğu zaman görülmez. her birinin bambaşka amacı vardır ve birleşip yeni bir bütün oluştururlar. (bkz: dış mihraklar) aynı hava tahminlerindeki gibi her bir molekülün her bir değişikliği ile milyonlarca yeni olasılık ortaya çıkar. bir gün bir bakarsın devrim olmuş tüm dünya ikiye ayrılmış, eski bütün kurallar yıkılmış. iyi ki de bu dip dalgaları görülmez. o zaman sonu bilinen bir film seyretmek gibi yaşamanın da tadı kaçacaktır.
  
  anket firmaları, anketler, seçim istatistikleri, geçmiş veriler ve araştırmalar sonucu seçim sonuçlarını çoğunlukla birebir bileceklerdir. ki muhtemelen gdpr/kvkk ve güvenlik mevzuları çözülürse türkiye'deki tüm mobil telefon kullanıcılarının seçim tercihlerini kısa bir sürede öğrenmek çok kolay bir işlem. hatta bu veri temsiliyet anlamında genel seçim sonuçlarından daha doğru bile olabilir çünkü 80 milyon mobil kullanıcıya karşın seçmen sayısı 57 milyon civarı. ancak ne demiştik evren çitiler. dipten gelen dalgalar gözükmez. kendini zeki, akıllı sanan insanlar da kendini cahil sananlar kadar hatalar yapabilirler. yani seçim sonuçları bu yönüyle aynı hava tahminleri gibi tam tahmin edilemez. teknoloji ve istatistik bilimindeki gelişmelerle doğru tahmin etmeye yaklaştıkça seçim ve ona bağlı tüm demokrasi ile cumhuriyet mekanizmaları yozlaşacaktır. tahminsiz bir evrende demokrasi ve cumhuriyetin ana hedefi mutlu mesut yaşayan vatandaşlar iken; seçimlerin birebir tahmin edildiği evrende amaç seçimi kazanmak için doğru hamleleri yapmaya dönüşecektir. o yüzden insanoğlunun tüm bilme ve erme arzusuna rağmen evrenin kaosu buna hep engel olacak. bazı seçimlerde hep sürpriz sonuçlar ortaya çıkacak, hiç değişmez sandığımız şeyler aniden değişiverecek, yıkılmaz denilenlerin suretleri bile kalmazken muhtar bile olamaz denilenler en yüksek mertebeye gelecek. çünkü evren çitiler. evrenin çitilediğini anlarsan lekelere takılmamak gerektiğini de anlarsın. duygusal halı yıkamacılar sayesinde benim düşüncelerim kristalleşti. ev yapımı organik stoacılık böyle oluyor işte. dışarıda içine ne katıyorlar hiç bilemiyorsun.
  
  son olarak şunu da unutmadan geçmeyeyim: evren çitiler.