elma
-
gülsuyu: gül leşi
kak: elma mumyası
adem'le havva'nın yediği elma sakın ola gayrimeşru ilişkilerinin ortadan kaldırdıkları ve elma diye kakaladıkları aşk meyvesi olmasın?
iran simge dilinde elma (sib): hem aşk hem sağlık demek.
elmayı depolarken/saklarken tazeliğini ve suyunu korumasını istiyorsanız hava almadık bir bidonda zedelemeden, yaralamadan kapalı tutacakmışsınız. o zaman soğuk hava deposu gibi verim alırmışsınız.
bazı ağaçların meyvesi çırpmayla hasat edilir. ilk aklıma gelenler zeytin, iğde. ceviz, fındık çırpılır. elma, armut çırpılmaz, toplanır; kıhlaz armut çırpılır, sırıkla. dut çırpılmaz, altına bez serilerek ırlanır*.
fink elması başta, bazı meyvelerin olgunlaşması için yanlarına, aralarına elma sıkıştırmak/eklemek çok yararlıymış.
dolama tedavisinde destek kullanımı için (bkz: soğan/@ibisile).
"elmayı yüke koydum
ağzını büke koydum
(ah) aldı yari elimden
boynumu büke koydum" (bkz: söğüt'ün erenleri)
"elma, şekli, lezzeti ya da besin değeri sayesinde insan denen türün arzusunun nesnesi olmayı başarmıştır. (...) bütün bu bitkilerin birer tür olarak var-kalım çabalayışlarında, kendisini mutlak patron sanan insanın, itaatkar bir hizmetli gibi arzusunun nesnesini çoğaltıp yaygınlaştırması etkili değil mi?" çetin balanuye - spinoza'nın sevinci nereden geliyor
(bkz: alma), almatı*, alme
(bkz: fink elması)
(bkz: elmayı top top yapalım/@ibisile)
(bkz: egoime)
(bkz: alan turing/@ibisile)
(bkz: yedi sin sofrası)
(bkz: sınap)
(bkz: elma idim günden yana yarıldım)
(bkz: bir elmanın iki yarısı)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap