eşanlı
-
-
(bkz: keşanlı)
-
senkronlu.
-
(bkz: heman)
-
eşzamanlı.
bu iç sızısı bana eşanlı hem kavuşmuşluk hem kaybetmişlik ve terk edilmişlik duygusu geçiriyor. sanki son sevişmemizi yapmışız da, yatakta hem doyumla yorgun; hem az sonra bırakılacak** çaresiz olarak seriliyorum.
kadın erkek ilişkilerinde her an hem olumlu hem olumsuz zaten'leri biriktiririz, amel defteri gibi uygun dağarcıklarda. sonra dayanması zor üzüntü veya sevinçlerde o hazır olanları kullanırız. örneğin kaçan kovalanır, kaçan çekicidir, çekilim o anda eşyanın doğasıdır. "ne güzel kaçıyor" ile "ne iğrenç bir kaçış bu" eşanlı olarak olası sağ-sol dağarcıklarında ilkilmekte. kaçanı yakaladıktan sonra veya yakalayamadığımızda eleştiri/onay yönlü zaten kümeleri emre amade.
aşk içindeyken özlemek yine de ayrılıkla ilgilidir. insan sevgilisinin yanındayken bile onu özler, açlığını hasretini çeker. bu az sevilmesinden değil, vücut engeline dayanamamaktan, yiyip içine almak veya içinde kaybolmak istemekten gelir. o özlem kavuşamamaktan, ayrı olmaktandır. yani ego sınırları aşığın en içten ve gerçek düşmanı, aşkının da tartıp onaylayıcısı, dostu. ego ve vücut ruh için, bilinç için eş anlı dalış badisi ve yatağımdaki düşmandır. bunun da dolayımıyla seven için sevilen veya sevmeyen olarak muhatabı, eşanlı efsane badi ve koynumdaki yılandır. (bkz: yanındayken bile özlemek/@ibisile)
"karışıklıklar [psikotik için - ibisile] yaşamla aynı anda başlar." wilfred bion
(ilk giri tarihi: 29.3.2017)
(bkz: süremdeş)
(bkz: eşzamanlılık), eş zamanlı, eş anlı
(bkz: aynı zamanda)
(bkz: bu minvalde), bu minval üzere, meanwhile
(bkz: bu meyanda)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap