zaten
-
insanin icindeki enerjiyi emip somuren yok eden bir kelime.. "zaten ben almi$tim", "zaten vardi ondan", "zaten biliyordum ki".. hey dostum lanet olsun..
-
bir teselli kelimesi.
-
(bkz: ben zaten)
-
(bkz: ne de olsa)
-
karsindakinin yerine düsünüp, üzerine mantik kurmaya yarayan ama aslinda hiç bir ise yaramayan, dandik kelime.
-
nasıl kırık dökük,
yarım yamalak, eksik,
nasıl yamalı hayatlar
geçiyor gözlerimin önünden.
bir zanaat mutsuzluk sanki:
öğrenip bir önceki nesilden,
onyıllarca didiniyoruz
ve kuşkuya düşsek de bazen,
sanıyoruz ki
böyledir, iyidir,
ne olacak ki başka,
budur hayat zaten.
ya beceremiyoruz biz bu işi,
ya da becerecek bir şey yok zaten.
roni margulies -
kesmeşeker'in kum albümünden hayli güzel bir parça. buyrunuz sözleri:
yaşamdan bahsettin
bölük pörçük anılardan
ucuz şarap içtiğimiz o güvenli kıyılardan
âşık olmak istiyordun yeni baştan
hava soğuk eller cepte
çok değil, üç beş sene evvel
anlamıştık bir kere
biz muhtacız ateşlere
zaten bunca yalan, bunca yaşam,bunca ölüm
arasında yabancı gibi aradım seni aramızda
ne kaderden vazgeçtim
ne de yaşamdan
kırık dökük sevişilen arzu dolu zamanlardan
erken kalkmak zorunda olduğumuz lodoslu sabahlardan
yalnızlığının evinde, ya da malum şehirde
kaç kadeh içmişiz kaybeden partisinde
günlerden hangisiydi
dostum bana geldi
zaten bunca yalan, bunca yaşam, bunca ölüm arasında
yabancı gibi aradım seni aramızda -
bogucu sınavlardan sonra ucuz şarap içilen kıyılara donulurken altındaki o eski arabanın metronomsuz takırtılarına ragmen dinlenilen,yaz başlangıcının insanının içinde uyandırdığı coskuyla bunyeyi karsılıklı dans ettiren ve o kıyılardaki sarabi gunlerle ortusen sozleriyle hayatımdaki yerini kronikleştiren eser.
-
zamanı zimmetleyen kelime.
-
dokuzuncu nesil çaylak.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap