doğmamış
-
(bkz: the unborn)
-
hiç evlenmemiş* birinin evlilik karşıtlığı, henüz doğmamış olanın yaşam beğenmezliği kadar olabilir. zaten evlenmemişler evliliği evlenmişlerden hep daha fazla önemser*. keza bekarın evlenme demesi, evlinin evlenme demesi, boşanmışın boşanma demesi* hepsi çelişkidir ve ne kadar iyi niyetli ve mantıklı olursa olsun kulak verilmeyi hak etmezler.
depresyon temelde uzamış, hatta teslim olunmuş bir hava durumu. ama depresifler için bu hava daha çok baca isinin şuraya buraya sıvanması, yağlı kurum gibi. batak- bataklık bir hava, geçmez-geçmeyecek zannettiren hava. sanki bir doğum zorluğu ve doğacak çocuğun doğmadan dünyadan bıkması ve umutsuzluğu. doğmamış çocuğun bu umutsuzluğunun, geriliminin içinde gerçek veya imgesel kayıp, kayıp tehdidi, performans sıkıntıları, bireysel anlam derdi, bissürü şey olabiliyor. (bkz: depresyon/@ibisile)
bütün yaşam acılarımız ilkin beynimiz daha zehir çalışsın diye ikincin ve asıl gönlümüz yüreğimiz açılsın, ummanlarla birleşsin diyedir. yaşam, kiracısı olduğumuz bir daire, fabrika veya kripto paradır; bütün yaşam parasını ve satın aldıklarını geri teslim etmezden önce bakılası olan şey hücreysek hücre, çocuksak çocuk, adamsak adam olarak, ölmeden önce yaşayıp yaşamadığımız olacaktır. ölmezden önceki süresi boyunca yaşamayanlara ne acı, ne yazık.. öylesi kişi kâr ve para basan bir fabrikanın içinde canı sıkkın pinekleyen, aksi ihtiyar fabrikatör gibi olacaktır. acı ve adaletsizlikler de yaşam festivaline dahildir, hasım ve düşman kardeşlerimizle kapışmak da dahil ve serbesttir. hiçbir emelimizden geri kalmayalım, olmayanla istediğimiz düzeyde ilişki kuralım, yine de varoluşun baştan kazançlı, filmin baştan doyurucu olduğu bir sinema salonuna girmek olduğunu akılda tutalım. bu, birbirimizden daha ileride geride değil, doğmamış ve doğmayacaklardan ileride olduğumuz bir denklem. bu bir kanıtlama değil, bir önkabullü tümdengelimsel paradigmadır. bu paradigma için tanrıya, meleklere dahi gerek yoktur, ama onlarla birlikte daha kolay kavranır olabilir. (bkz: şükretmek/@ibisile)
(ilk giri tarihi: 15.9.2017)
(bkz: doğmamış çocuk)
(bkz: doğmamış çocuğa mektup)
(bkz: doğmuş)
(bkz: ölmüş), ölüler/@ibisile
(bkz: söylev/@ibisile) -
doğmamış (the unborn), yaşanan bir takım korkunç olaylarla ilgili gerçeklerle yüzleşmek zorunda olan iki güvenlik görevlisinin hikayesini konu ediyor.
vizyon tarihi: 5 ağustos 2022
ithalatçı: karavan film
türkiye dağıtım: cj entertainment
tür: korku
yapım yılı: 2020
süre: 70 dakika
ülke: abd
filmin konusu:
“eski bir fabrikada, açıklanamayan, tuhaf olaylar meydana gelir.
güvenlik görevlisi olan tiffany ve ona gizlice aşık olan joey, yaşanan korkunç olaylarla ilgili gerçeklerle yüzleşmek zorundadır.
çünkü birilerinin hem gelecekte anne olacak olan tiffany hem de joey için ölümcül planları vardır.”
yönetmen: tal lazar
oyuncular: manni l. perez, chris bellant, jesse r. tendler, clifton samuels, deborah stile, brian david tracy, dameka hayes, j. richey nash, asher edgecliffe-johnson, carrys mcgrory
senaryo: danny matier
görüntü yönetmeni: hana kitasei
müzik: yuval semo
kurgu: jon branden
vizyon tarihi: 5 ağustos 2022
filmin altyazılı fragmanını buradan izlemek mümkün.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap