• ing. diktatör
    (bkz: diktatör)
  • yes i am the dictator the more guns i got the better
    yes i am the liquidator i carry the old beretta
    you know there once was freedom
    you know how dangerous that can be
    the people used to dance & sing
    & they used to run wild in the streets
    but now i am the voice
    howling from your radio
    from my armour plated cadillac
    you'll hear what i say goes

    yes i am the dictator i satisfy the u.s. team
    i always do my killing in the woods & keep the city gutters clean
    cos i need a few more dollars
    for my fighter pilot to be free
    to dive bomb on the population
    if they go running wild in the streets
    yes i am that voice...etc

    yes i am the crusador i spent twenty years in exile
    but now i am the invader & i'm never never gonna die
    yes i am the dictator my name is on your ballot sheet
    but until my box has your cross you know the form is incomplete
    and you know........etc

    (bkz: the clash)
  • eski roma'da cumhuriyet devrinin başından beri mevcut olan özel bir magistratus 'tur. olağanüstü durumlarda veyahut büyük tehlike anlarında magistratusluğun genel tavrının dışına çıkılarak bir dictator [buna praetor maximus = büyük praetor da denirdi.] tayin edilirdi. dictator'u o sırada iktidarda bulunan consul'lerden birisi seçer ve kendisi de diğer consul'le birlikte onun emrine girerdi. müddeti, kendisini tayin eden magistratus'unki ile sona erer, herhalde altı aydan fazla devam etmez, tehlikeli vaziyet geçtikten sonra umumiyetle dictator, kendiliğinden istifa ederdi. ekseriyetle consul'lerden birisi, diğer arkadaşını dictator yapardı: bir consul'un kendisini dictator ilan ettiği görülmemiştir. vazifede bulunduğu süre içinde, dictator'un kraldan bir farkı yoktu. bütün salahiyetler onun elinde toplanır, askere kumanda eder, maiyetinde çalışacak olanları bizzat seçer, adliye işlerine bakar, roma'nın içinde ve dışında ceza vermek hususunda hiç bir kontrola tabi tutulmazdı.

    julius caesar, mısır'dan roma'ya döndükten sonra, kendisine verilen ömür boyu yetkisiz dictatorlüğü kabul etmemiştir. bunu da şöyle açıklamıştır; ".. ben imparator olmalıydım, ben senatus'a baskı yaptım, beni imparator ilan etmelilerdi. dünyanın bir ucundaki küçük ir kasabanın imparatoru dahi olsam, yine de imparator olmalıyım. ne yapayım ben yetkisiz dictatorlüğü.."

    tam bu noktada kleopatra der ki; [tabi bu anlattıklarım hayal ürünüdür, efsanedir. tarihsel gerçeği yoktur.] "..imparator olacaksın caesar, şimdi küçük ama sonra dünyanın imparatoru olacaksın caesar.."
  • dictator
    roma’yı tehdit eden iç ve dış tehlikelerde,kriz zamanlarında consul lerden biri kendisini altı ay geçmeyecek şekilde dictator ilan ederdi.dictator bu süre içerisinde askeri,idari ve yargısal güçleri elinde barındırırdı.dictator ün yaptığı işleri,aldığı kararları consul veto edemezdi.

    (bkz: consul)
  • (bkz: dictate)
  • (bkz: dick dater)
  • ak günlerimize sükürler olsun ki, bu bizde kesinlikle mevcut degildir.
    çünkü güzel türkçemizde "diktatör" seklinde yazilir ve sadece alintidir ...
  • laura fygi'li centerfold grubunun bir dönem ünlü olmuş şarkısı.

    https://www.youtube.com/watch?v=kdsxag4ypte

    sözleri şöyledir;

    i knew when i moved in with you
    that i couldn't live without you beside me (stay, stay)
    but i knew what to expect from you
    remember no-one said that it would be easy

    hard times when i stepped out of line
    you said your woman has to act like a lady (don't you
    like my games?)
    your hard lines, but all depends in mine
    and you just have to get used to them, baby

    your frozen heart is gonna melt for me
    i'm gonna turn this love into what it's supposed to be

    a riddle that's raw, love that is sure
    i won't ask for more from you, baby
    a riddle that's raw, love that is sure
    i won't ask for more from you, baby

    dictator
    you're such a dictator

    true love fits me just like a glove
    but it's something that you just can't get used to
    (tight fit)
    your love needs more than a shove
    and you can bet that ı am going to push you

    a riddle that's raw, love that is sure
    i won't ask for more from you, baby
    a riddle that's raw, love that is sure
    i won't ask for more from you, baby

    dictator
    you're such a dictator
    dictator
    you're such a dictator

    your frozen heart is gonna melt for me
    i'm gonna turn this love into what it's supposed to be

    a riddle that's raw, love that is sure
    i won't ask for more from you, baby
    a riddle that's raw, love that is sure
    i won't ask for more from you, baby

    a riddle that's raw, love that is sure
    i won't ask for more from you, baby
    a riddle that's raw, love that is sure
    i won't ask for more from you, baby

    a riddle that's raw
    a riddle that's raw
  • roma devleti'nin cumhuriyet devri sonlarina kadar uygulamada kalmis magistra'larindan biridir. ancak bu kavram yüzyıllar sonra tamamen zıt bir anlam kazanmıştır. roma'daki anlamı roma'yı tehdit eden iç ve dış tehlikelerde kriz zamanlarında consul'lerden biri diğerini dictator tayin ederdi ve görev süresi 6 aydı. dictator'un yaptığı işleri aldığı kararlari diğer consul veto edemezdi. bu terim 18. yy'dan itibaren despotizm ve tiran'liklari yani bir kişinin veya partinin keyfi şekilde ve toplumu terörize ederek yönetmek için iktidarı gasp ettiginbir terimi ifade eder olmuştur.
  • dinledikçe güzelleşen scars on broadway albümü. senelerce beklenen guns are loaded adlı şarkının da nihayet piyasaya çıktığını gördüğüm albümdür ayrıca.
hesabın var mı? giriş yap