• bkm mutfak tarafından hazırlanançok güzel hareketler bunlar'ın 2.bölümünde yayınlanan ultra komik bir skeç.

    http://video.google.com/…?docid=3311290577918723401
  • muthıs replıklerıyle uzun sure hafızalarda kalacaga benzeyen skeç

    --- spoiler ---
    *anaaa faruk yeni dizi başlamış laan bakayım vallahi yeni dizi hee...bak bu basroldeki cocugu ben daha once hıc gormedım faruk bak bu cocuk yenı yuz bakayım..vallahi yenı yuz..sen daha öss ye calıs gerızekalı bakayım vallahi gerızekalı.

    *sen şimdi bunu yapamayacak kadar öküz müsün faruk? öküzsen öküzüm de

    *hayır arkadaşım okumak senin kaderinde yooook

    *-öleyim o zaman
    -ne?!?
    -öleyim o zaman
    -nasıl öleyim?!
    -bildiğin öleyim o zaman
    -ya baba saçmalama cast a gelmiyor diye bir insanın babası öleyim??..yaa oyle sey mi olur yaa
    -suda boğulayım..rahmetli annenin hatrı için lan
    -yav baba rahmetli annemi karıştırma
    -top olayım.... hiç mi ağrına gitmez len faruk'un babası dop değler...
    -ya bır ınsanın babası boyle sey der mi ya
    -sıkışınca der.

    *ay ölmüş buuu ay kokar buuu ama hiç merak etmeyin ben bunu yıkar pamugu tıkar ikindiye yetistiririm.

    --- spoiler ---
  • bir şahin ırmak gösterisi olmuştur.
  • izleyici ile oyuncuyu filmin berisinde buluşturmayı başarmış bir erhan tuncer eseri.
    kendilerine ayrılan yaşam alanı bir kadraj kadar olan, audition oyuncularının, kadrajın dışında kaldıkları sürelerde neler yaşadığını anlatıyor.

    --- spoiler ---

    filme deneme çekimin kendisiyle başlıyoruz, kameraya bakan, bakmaya çalışan, bundan rahatsızlık duyan adayların, gülmelerini, gülememelerini, ağlamalarını, tepkisiz kalışlarını izliyoruz. biz kendimizi, çeşitli oyuncuların, deneme çekimindeki tuhaf hallerini izlemeye kaptırmışken, erhan tuncerkamerayı başka bir yere çeviriyor, deneme çekiminden çıkıp, kendi hayatına doğru yola koyulan oyuncuların hikayesi başlıyor.

    cem uslu'nun öyküsü ilk sırada. usta mimiklerle kendini kamera önünde tanıtıp, talep edilenleri yerine getirdikten sonra tiyatroya dönüyor. dönüş yolunda bizi istanbul karşılıyor, bu istanbul sahnelerinde görüntü yönetmeni kaan yenileyen muhteşem bir iş çıkarmış. nasıl birden deneme çekiminden sıyrılıp, oyuncunun kendi hikayesine dalıyorsak, o dalış esnasında istanbul da bizi kucaklıyor. cem uslu'nun tiyatro içinde yaşadıkları, bize sanki kapı aralığından onları izliyormuşuz havası veriyor. aslında filmin bu belgesel kısmında biraz daha tedirginlik hissedeceğimi düşünüyordum, böyle olmadı. kamera gizliymiş gibi doğaldı her şey.

    ikinci sırada hamdi alp'in öyküsü geliyor; her zaman kişilikli ve kendine ait bir kederli ifadesi olduğunu düşündüm hamdi alp'in yüzünün. deneme çekimlerindeki ustalığı göz doldurucuydu. kamera onun hayatına döndüğünde, annesiyle telefonla konuşurken işte o kederli yüzü yeniden geldi. şüphesiz çok iyi bir oyuncu.

    ceyda yücesan geliyor ekranlara, aklı başında, ne yaptığını bilen bir karakterle. deneme çekiminde başarılı, kendi hayatında sıkıntılı bir karakter. oyuncuların yaşadığı maddi sıkıntıyı, yaşamsal mücadele ile oyunculuğun bir arada bulunmasından doğan zorluğu en güzel o anlatmış bence. ödenemeyen faturaları düşünerek sigara içen bir kadın, sevgilisiyle bu yüzden ters düşen, ama ters düşmenin dozunu çok güzel ayarlamış bir oyuncu. oyunun içinde herkes kadar kadın, herkes kadar tedirgin. bence hikayeyi konuşarak anlat desek, beden diliyle verdiği kadar mesaj veremezdi. tebrikler kendisinin.

    sonra; murat engizçıkıyor sahneye. filmin tartışmasız en doğalı. hatta doğaldan öteye geçmiş adamı. evdeki hallerimizi çaktırmadan kaydetseler, kendimize bile bu kadar doğal olamayız diye düşünüyorum. oyuncu olmak için gerekli tüm nüvelerle donatılmış murat engiz. oyuncunun, ailesinden gördüğü yaklaşımı pek güzel anlatmış, özellikle bu yaklaşıma karşı sevimli ve geçimli duruşuyla. deneme çekimi filminin starıdır kendisi nazarımda.

    yılmaz yalçın'ı görüyoruz, görmeyi beklediğimiz, görünce de nereden tanıdığımızı düşünmeye başladığımız bir oyuncu. kendiliğinden bir sinema aşığı. bunca yıllık sinema sevdasının tüm zorluğunu hem gözünden hem yüzünden hem dilinden anlayabiliyoruz. ama kendisi oyuncunun yaşamının zorluklarının dile getirildiği belgesel-film de, umudu temsil etmiş. dilinden düşmeyen, "inanıyorum" sözüyle. onun bu filmde olması, sinemanın beslendiği köklerle buluşması gibi olmuş, orada olması çok güzel olmuş. yüklendiği umut taşıyıcılığını başarıyla kotarmış.

    oyuncuların, tiyatro, sinema ile yaşam zorluklarını dile getirdiği sahnelerde arkada bulanık bir abi vardı laptop başında. isimsiz kahraman.

    deneme çekimleri boyunca oyunculara gül, ağla diyen abi, sana da gıcık oldum. iyi ki tanışmıyoruz.*
    --- spoiler ---
  • aşağıdaki linkten izlenilesi, dokümanter-drama türünde, bir ilk film;

    https://vimeo.com/102663131

    özellikle oyuncuların ve oyuncu adaylarının izlemesini şiddetle tavsiye ederim.
  • beni komik bulan bir arkadaşın ısrarıyla bir reklam filmi için katıldığım çekimlerdir.
    o reklam filmini yıllardır aramama rağmen bir türlü bulamıyorum internette o ayrı mesele ... tv de prime timeda yayınlanan bir sigorta reklamıydı. baba altızı olduğunu öğrenince hastanede fenalaşıyordu felan.

    şöyle ki arkadaş bi gün reklam çekimi var ; gel deneme çekimi yapalım deyip çağırdı. ben de o dönemler motor felan kullanıyorum of çok karizmayım. bi gittim odaya aldılar, rol ne dedim, altız doğuran hamile kadın , gözlerim fal taşı gibi açıldı , ne dicem dedim sadece inliyceksin dediler. oynamadım tabi ki. onun yerine babaya altızınız oldu diye haber veren hemşireyi oyna dediler. konsantrem bozulduğu için onu da oynayamadım tabi ki hehe

    bu da böyle bi anımdır işte
  • blutv nin duyurduğu yeni dizi.
  • ünlü sınıfımız başlarından geçen tutunma öykülerine ne büyük hayranlık duyuyorlar. aynı meseleyi film yaptılar, dizi yaptılar, bir daha film yaptılar, bir dizi daha yaptılar, olmadı hala yapıyorlar. birbirinden kötü filmci hikayeleri ile doldu platformlar, kimse siklemiyor işte. bir de derinlik katma, hikaye kurma vs. çabası da yok.

    iddia ediyorum, en sıradan güldür güldür skeçlerinin ötesine geçemeyecek yavanlıkta bir iş geliyor. agalar siklemiyoruz işte sizin geçmişinizi, kurtulun artık "biz zengin olduk ama nasıl zengin olduk görün" kompleksinizden...
  • aslı inandık'ın başrolde olduğu yeni blu tv dizisi. ilk üç bölümü yayınlandı. bölümler 15’er dakikadan oluşuyor. kübra adlı karakterin farklı farklı deneme çekimlerinde yaşadığı durumlar işleniyor. ilk bölümde, trt'nin ecdat temalı dizileri konu edildi. nargile içen, bitcoin oynayan, güya tasavvufla ilgilenen ama ağzı ve zihniyeti bozuk yapımcı ve bölüm sonundaki "muhalif tweet" atan oyuncuya yapılan baskı güzel noktalardı. üçüncü bölüm sonundaki, maymun üzerinden söylenen ama o an kübra'yı kasteden "bunlar da insan. duyguları var, kendilerini kötü hissediyorlar. olmuyorsa, neden olmadığını açıklayın" tandaslı konuşma da güzeldi.

    kübra'nın ailesi, evi, arkadaşları, günlük hayatını da görürüz umarım. sonuç olarak, sektörle ilgili mevzuları çok da dramatize etmeden, ince ince anlatan, kısa ve hoş bir dizi olmuş. e bir fleabag değil tabii. kıps.

    izlemeye devam.
  • 3 bölüm izledim, baya hosuma gitti. aslı inandık' ın canlandırdıgı karakterin artık bir patlaması lazım. cekilir dert degiller.

    --- spoiler ---

    bölüm 2, ben de zaten sizin gibi acik görüslü, laik bir insanim.
    bölüm 3, auditiona gitmis oyuncu - maymuna verilen deger karsilastirmasi ile kaan urgancioglu' nun maskesi cok iyiydi.
    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap