• beşiktaş kültür merkezi çatısı altında olan ve olmayan herkesin toplandığı, yediği içtiği eğlendiği mutfak.
    gün ve saatlere göre skeçler var, masanıza servis yapan bir garsonun bir ara fırsat buluup sahneye çıktığını görebilirsiniz. garsonlar oyuncu işte daha doğrusu oyuncular ilgileniyor oradaki herşeyle.
    sıcak ve güzel, çok bilinmeyip yozlaşmayan bir ortam (henüz??) .

    http://www.bkmmutfak.com/
  • tiyatroya, sinemaya muhteşem oyuncular çıkartması yapacak olan mutfak. çırak oyuncuları pişirme işleminin bkm'nin baba oyuncuları tarafından yapıldığı, kumpanya havasının hakim olduğu mutfak.
    çırak oyuncuların kostüm bulma derdi olmadan, sadece karakter çıkartmak için çalışmalarına olanak sağlanan mutfaktır ayrıca.
    süper bir ortam. kumpanya havasında olduğu için var olan ekmeğin paylaşıldığı bir yerdir ayrıca.
    ortamda var olan dostluk havası, başınızın üstünde tatlı bir esinti yapar.
  • 2008'e gülmekten kıvranarak girmemi sağlayan muhteşem ötesi bar, restoran, sahne her şey...
    mutlaka bir "çok güzel hareketler bunlar" gecesinde gidilip görülmesi, eglencenin dibine vurulması gereken mekan.

    --- spoiler ---

    hatta bir skeçte (normalde misafirlerden birinin oynadığı rol için) yılmaz hocalarını sahneye davet ettiler, sadece orada olması bile bizi gülmekten kırdı geçirdi. eser yenenler'i geçen sene izlediğimde oldukça başarılı bulmuştum bu sene çok ama çok daha iyiydi. şimdiye kadar bir yılbaşından hiç bu kadar keyif almamıştım.

    --- spoiler ---
  • kendi deyisleriyle: "atölyede piser, mutfakta yenir ve veya tüketilir. yemek de saka da, sanat da...".
    besiktasta bkm'nin hemen yaninda bulunan, cuma ve cumartesi aksamlari canli müzik yaninda muhtesem skeclerle güzel saatler gecirten mekan. skeclerin ilk sunulduklari gece onemli juriler tarafindan not verilmesi ise oyuncular icin hakakten bi egitim merkezi oldugunu gosterir. dileriz samimiyetleri hic bozulmaz.
  • basliğa girilen önceki entryler sebebiyle ankara ya daha bir gıcık olup "neden ben de istanbul'u tercih etmedim?" pişmanlıklarına sürükleyen olgu. avuntum, kanal d'de yeni bir programa baslamalari. çok umutluyum, umarım güzel bir program olur. (ah ne güzel olurdu şimdi tiyatroya yeteneğimin olması, tam da tiyatro bu kadar revaştayken...)

    edit: eh iste..
  • ustaların pek bi maharetli, çırakların ise pek bi dadlim malzeme olduğu, tadindan doyulamayan, her şehre lazım oluşum.
    (bkz: olsa da yesek)
    (bkz: çok güzel hareketler bunlar)
  • oynadıkları 2 reklam filminde de ''kapı önü'' temasını kullanmışlardır.

    (bkz: çitliyo)
    (bkz: nescafe 3ü1 arada)
  • gördüğüm kadarıyla son zamanlarda son derece itici geliyorlar insanlara ve genel olarak götlerinin daha kulak memesi kıvamını bulmadan tavan yaptığı izlenimi var. biraz da medya maymunları oldular tabi. sonradan görme tipler de var aralarında oldukça. hazmedemediler sanıyorum.
  • dağıldığı için kendini heba eden grup.
  • bankalar, gsm operatörleri ve kahvecilerin reklamlarında oynayacak oyuncu yetiştiren imalat merkezi.

    ne kadar da umutluydum başta. bir demet tiyatro ayarında bin bir çeşitleme gösterecek elemanlar yetişiyor, ne güzel, demiştim. sonra bir de baktım ki laf kalabalığı, bir sürü tantana, gürültü, zorlama espriler ve aynı tornadan çıkmış tiplemelerden başka bir şey yok ortada. iki üç de vasat ve üzeri espri yakaladın mı ver elini reklamlar ve diziler... böyle mi bitecekti?
hesabın var mı? giriş yap