bulunmak

• bir insanın "aradığı" olma halinde yaşanacak durum.
• aramaktan daha iyi olma hali
• (bkz: durum)
• fethiye'de çok ilginç bir kullanım alanı vardır: kızmak, kızar gibi yapmak. burada bildiğimiz bulmak fiili zar zor seçilir bir anlama gerilemiş. hayvanların çoğu için ortamda insan varlığı, yani bulunması bile ürkme ve otorite sebebidir ya, belki öyle bir temelden geliyor. ilginç şekilde bu anlamı için anilik, birdenbirelik penceresi açılmış bulunmaya: "anam hiç öyle yapacak görünmezken, çocuklara bir bulundu ki, çil yavrusu gibi kaçıştılar."
  
  bulunmakta hem hareket, hem anilik hem çoğunlukla bağırıp çağırmak veya fışınmak vardır, yani hırslı olmak, görünmek, burnundan solumak. benzeri bir sözcük olan sun etmekte hareket, hız, bazen anilik vardır. sunmakta bağırıp çağırma, hakaret, ani hareket yoktur.
  
  "ölene bulunmaz çare.."
  (bkz: olacakla öleceğe çare bulunmaz/@ibisile)
  
  (ilk giri tarihi: 26.1.2014)
  
  (bkz: bulmak/@ibisile)
  (bkz: tevakkuf)
• bu olgu ile alakalı byung-chul han‘ın zamanın kokusu şeklinde çevrilmiş şahane bir denemesi mevcuttur.
  
  hatta hakikatin bir zaman fenomeni olduğunu ileri sürüp yazdığı çizdiği kısım, muazzam kafa açıcıdır. byung abimiz bitanedir.
• gidenlerin mütemadiyen içinde olduğu hal.
• iki farklı şeklini yaşayıp ikisi ile de suratıma gülücükler yapıştırılmıştır.
  
  tanınmışlık:
  sevgili ile katılacağımız bir etkinlik var, saat de yaklaştı ama bizimki ortalıklarda yok, mesaja da dönmüyor. hadi dedim beklerken yüriyim şu caddeyi, kitap da bakarım biraz, bi süre sonra bi baktım bizimki arkamdan sarılmış, nefes nefese.
  
  + telefonumu evde unutmuşum, sen merak etmişsindir diye de hızlı hızlı geldim
  - iyi de sen beni nasıl buldun?
  + başka nerde olabilirsin ki?
  
  kendinden bilmek:
  ilişkiye yeni başlamışız, hatta ilk buluşmamız denebilir. sevgiliyi sınava götürdüm, tabi telefon falan alması yasak, sınav bitiminde binanın önünde buluşmak üzere anlaştık.
  
  ikimizin de bilmediği bir kampüsteyiz, ben de yüriyim dedim, resmen ormanlık bir alan var kampüste. uzaklaşıp bir yere yattım çimlere müzik dinliyorum. bi baktım geldi yanıma bağdaş kurup oturmuş normalmiş gibi, sınavdan erken çıkmış:
  
  - hadi bana gidelim sana pancake yapıyım?
  + sen beni nasıl buldun?
  - ben olsam nereye giderdim diye düşündüm
  
  hihihi ne güzel anılarım var ya sözlük.