baştan çıkarıcı

• bilgisayarda blonde redhead dinliyordum. hafiflemişlerdi, air’leşmişlerdi. bitirmek zorunda olduğum yazı, victoria’s secret indirimi, budapeşte yakınlarına yapılabilecek şarap gezileri için dalgınca araştırma yapıyordum. helena kvarstom’la pepe smit’in realizm anlayışlarını karşılaştırıyordum. coco bucugnoyu hatırladım. baştan çıkarıcı yerine kullanılabilecek bir söz aradım. cevap geldi: yok boyle bi$ii??? lakin $oyle bi$iiler var belki alakalidir: i.bajrakli camisi
  ii.baglarici camii iii.bajrakli camii iv.babamin karisi v.baglarbasi camii
  
  minareleri dışında konuyla alakaları bulunmayan camilerle de, freudyen dertleri mezara taşıyan üvey annelerle de işim olamazdı şimdi. ayak ayâları ve onları vurgulayan el yapımı yüksek topuklular ve onları meydana getiren adamların elleri, sos ve çikolata ve dondurma ve komple erime eylemi, ilk ve tek ve belirsizlik ve komple sıyırma eylemi, subtlety, telefonda “söyle” diye fısıldayan derin ses, ensede beliren yabancı nefes, umumi yerde gizli seks ihtimali, seks ihtimali olmayan biriyle seks ihtimali, edepsiz sözcüklerin alışkın olmayan bir ağzı ele geçirişi, incecik jartiyer çorabının, el yapımı topukluların üzerinde son bir fondip daha yapmanın, acele etmeden yaklaşanın, kilidi olmayan kapının sessiz tehlikeleri, sarhoş olmadan bir dakika öncesi, gözler rolü dudaklara bırakmak üzere kapanmadan bir saniye öncesi… allahtan o sırada kylie minoque^* sustu. allahtan deyince tüm haşmetleriyle geri döndüler camiler ve ayak kokusu. karnımdaki kelebekler kendilerine çeki düzen verdiler.
• sözlüğe bakın, karşılığında şunu görürsünüz:
  
  (bkz: https://www.youtube.com/watch?v=hmwbbelghmy)
• "bu gene geçmişin baştan çıkarıcılığı olsa gerek. şu anın geçmiş zaman olmasını bekle. ne denli mutluyduk anlayacaksın." susan sontag - i, etcetera
  
  "merkür, o çiftyüzlü tanrı sadece aklı insanın alabileceği en yüce ışığa ulaşmaya çalışanlara ve yalnızca cognito vespertina'ya güvenmeyenlere lumen naturae [doğal ışık], servator [hizmetkar] ve salvator [kurtarıcı] olarak gelir. bu ışığa dikkat etmeyenler içinse lumen naturae tehlikeli bir ignis fatuus'a [aldatıcı umuda], ruhun rehberi de şeytani bir baştan çıkarıcıya dönüşür. lucifer ışığı getirebilecekken, günümüzde basın ve radyoların ses verdiği propaganda orjilerinden zevk alan yalanlar babasına döner ve sayısız milyonları mahveder." carl gustav jung - aspects of the masculine
  
  "ama bu, herhangi bir düzenbazlık değildir. irimias'ın söylevinde, komünizmi dünyadaki tüm sefaletin açıklaması ve tüm sefalete veda etmek için kurulması gereken gerçeklik olarak fören tüm argümanlar, imgeler, duygusal tetikleyiciler yoğun halde bulunur. (...) ama sinemacı, sadece irimias'ın yüzüne odaklanmak amacıyla karşı açıyı bütünüyle bırakarak, onun konuşmasını yüksek sesli bir rüyaya dönüştürerek ve bu rüyayı müzisyen mihaly vig'in baştan çıkarıcı sesine emanet ederek farklı bir tutum takınır." jacques ranciere - bela tarr le temps d'apres
  
  (bkz: baştan çıkarıcının günlüğü)
• ruhsal ve bedensel olarak ele geçirme konusunda uzman. şeytanın da en büyük silahıdır!!!!!