sefalet
-
bir ali$kanlik.
-
yoksulluk, yoksunluk..
-
ümitlerin çokluğunun sebebi sefalet...
-
... alinti:
"acimaktan bir zamansin ki bazan susarsin
cocuklar buyukler gibi konusur sefaletten."
(bkz: edip cansever) -
yurtta dört gün boyunca su olmaması,su gelince elektriğin gitmesi,elektrik gelince de internet bağlantısının kesilmesi şeklindeki olaylar zinciri.
-
insan yaşar; nefes tüketir, su tüketir, besin tüketir, dünyayı tüketir. haller içinde halleri, o güne kadar tanıdığı acılarla kıyas götürmez acıları, çaresizlikleri, akıl tutulmaları vardır. adı kader olsun, tesadüf olsun farketmez; insansa başına gelecek vardır.
tükettiğini bilen insan, yoksunlukları ve çaresizliği içinde de kendinde yaşama gücü bulabilir. tüm başına gelenlere karşın insanlık bilincini, bu bilincin getirdiği sorumlulukları yitirmez. sorumluluklar önce kendine sonra sahip çıkması gereken diğer varlıklara ve kaynaklarını tükettiği dünyaya karşıdır. bu yüzden ki sefalet vicdan sahibi insanın yaşama sevincidir. kaderin, tesadüflerin, olanın ve olacak olanın varlığı, vicdan sahibi insanın yaşama sevincini eksiltmez; besler. sefaletten korkmayanın, sefaleti küçümsemeyenin, sefalet karşısında küçülmeyenin, ezilmeyenin gücü daim olsun.
yediğim her lokmada benden daha sefil durumda olan bir varlığın hakkı var. tıpkı sevincim, coşkum ve zaferlerim gibi, acım, çaresizliğim ve yenilgilerim de insanlığıma dairdir. sefaletimiz, umudumun söküldüğü nokta, kanıyor. kanadıkça, içinden varlığımıza dair yeni bir anlam yeşertiyor. bizden önce değildi, bizden sonra da tufan olmayacak. hakkımız tek bir ömürse, "üstü varsa, kalsın" diyebilmeli. -
emine semiye'nin henüz osmanlıcadan çevirilmemiş romanı. romanın olay örgüsü biraz karışık olmakla birlikte eserde birçok karakter yer alır.
-
'sefaletin doruk noktası, bir başkasının iradesine bağlı olmaktır.' demiş suriyeli eski köle publilius.
-
dokuzuncu nesil çaylak.
-
serdar ortaç'ın tuğba özerk'e verdiği, insanı darmaduman eden şarkı. (bkz: sarhoşken dinlenip ağlanası şarkılar)
sözleri de eksik kalmasın:
aşk ile vurduğun bu sevgi yalan
içine koyduğun gözyaşı yalan
elinle tuttuğun adını koyduğun
özenip durduğun hayatın yalan
sanırdım her gülün bir bedeli var
senin her yerinde gül deseni var
sanırdım bir heves seninle bir nefes
aldığım her tadın özleyeni var
karşıma çıktın en güzel yaşta
gözümü açtım ürkek telaşta
değişmez talihim gözlerim yaşta
dinlesen ölümsüz olacak mıyız
seninle hep aynı kalacak mıyız
çek git buradan seni başucuma sardım
ölene kadar inandığım güveni yıkıyorsun
aşkın yok laneti
yaşadı yüce sefaleti
sonunda kadar adaleti savunurken gidiyorsun
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap