• yeminli kardeş.iki erklek birbirlerine anlamlı hediyeler verip yemin ederek ,çoğu zaman karşılıklı kan akıtarak yeminli kardeş olur.
  • turkcede bir bayan ismi
  • türkçe'de bir erkek ismi.
  • kanka, pampa, yoldaş, reisin eski türklerdeki versiyonu. hem bir hitap biçimi hem de yaşatılan bir gelenektir.

    gelenek olanı çocukluğumuzdakine kısmen benzer kan akıtılır ve anda olacak iki kişi bu kanı bir sıvıya karıştırarak karşılıklı içer.
  • (bkz: musahip)
  • eski türklerde kan kardeşi anlamına gelen terim.
  • anda = belli bir anın, zamanın içinde

    an - ad da - bulunma durum eki

    anın içinde gibi bir anlamı var
  • anda kardeşe vefa derneği.
    anda web
    eski türkçeden gelen bir kelime imiş.
  • iki kişinin kolunu ya da parmağını hafifçe keserek iki kanın birbirine karışmasını (birbirinin kanını içerek de oluyor) sağlayarak ve birtakım sözler söylerek yemin etme yöntemi.
    (evet, çocukken mahalle arkadaşlarıyla yaptığımız kan kardeş olma olayı gibi...)

    türklerde buna anda denir, sözün kutsal gücüne inanışı ve bağlılığı temsil eder.

    [and: yemin. ‘yemin et’ diyecek yerde ‘andık’ denir.
    divanü lugati’t-türk (1. cilt, s.42)

    yine divanü lugati’t-türk’e göre uluslar arasında yapılana da bıçgas deniyor. (1. cilt, s.459)]

    çok eski zamanlardan beri var olan ant geleneğine ilk olarak yenisey yazıtları'nda rastlanır.
    “ant içtiğim yoldaşım, ant ile bağlı olmayan iyi eşimden, dostumdan ayrıldım.” (begre yazıtı)

    (yenisey yazıtları geniş bir coğrafyaya yayılmış çok fazla sayıda kurgan, kaya, mezar taşından oluşur. bu taşlar da bulundukları bölgedeki bir tepenin, ırmağın hatta köyün adıyla anılırlar, begre de bunlardan biri)

    göktürkler genelde güneşi şahit tutarak and içerdi, yakutlar ise ant törenlerini ateş karşısında yapardı.

    bazı araştırmacılar çinlilerin ant geleneğini türklerden aldığını yazar, moğollar da buna türk ayini der.

    ayrıca türklerde çok eski zamanlardan beri ordu içindeki askeri takımların (tim?, manga? çok bilgim yok bu konuda, bir grup asker diyelim) kendi aralarında ant içtikleri bilinmektedir.

    türklerde and içilirken kılıç kullanmak yaygındır. burada sözünü tutmayana kılıç girsin anlamının yanında, demirin ulu bir maden olarak görülmesi de etkendir.

    “pek çok türk topluluğunda ant içilirken kılıcı yanlamasına önlerine koyarlar ve "gök girsin kızıl çıksın" derlerdi. bu ifade "gök renkli kılıç sözünde durmayanın kanına bulansın" şeklinde anlaşılabilecek bir anlam içerir çünkü demirin gökten indirilmiş bir metal olduğuna inanılırdı.”*

    iskitlerde ise and içen taraflar, kendi bedenlerini hafifçe yaralayıp, kanlarını bir kaba akıttıktan sonra silahlarını o kana batırır, andın sözlerini tekrar ederek, bu kaptaki kandan içerlerdi.

    genç şamanlar için bütün inisiyasyon ritüelleri tamamlandıktan sonra ant töreni yapılırdı (bir çeşit mesleğe giriş). ihtiyar şaman ant sözlerini söyler, genç şaman adayı da tekrarlardı: “zavallıların koruyucusu, yoksulların babası, öksüzlerin anası olmaya and içiyorum. yüksek dağ tepelerinde bulunan ruhlara saygı göstereceğim; and ediyorum ki onlara candan bütün varlığımla hizmet edeceğim…”

    aynı şekilde dede korkut hikayeleri’nde de alp kazana sadakat andı içen beyrek, kılıcıyla yeri kerterek, "kılıcıma doğranayım, yer gibi kertileyim, toprak gibi savrulayım" diye and içerdi.

    “dede korkut kitabında da oğuzlar, duygulardan yoğrulmuş gibi, dağlarla konuşur, dağlara dua edip ant içerler, selam verirlerdi.” *

    bizans frankları ile kumanlar aralarında ittifak kurarlarken, her iki tarafın soyluları önce kendi kanlarını akıtırlar ve herkesin kanını gümüş bir kâsede toplarlar, kana şarap ilave ettikten sonra içerler, böylece kan kardeşi olurlardı. bu arada franklar ile kumanlar arasına bir köpek salıverirler, köpek şuraya buraya koşarken orada bulunanlar ant içerken kılıçlarıyla köpeği parçalarlar ve “eğer taraflardan biri bu anda sadık kalmazsa yazgısı bu köpek gibi olsun" derlerdi.

    yakutlara göre en korkunç ant kartal adıyla içilen anddı. kartal adıyla yalan yere and içenlerin ocağı sönerdi.

    (yakutlarda kartala ayrıca önem verilir. hayat ağacı’nın tepesindeki çift başlı kartalı hatırlayın, evin çevresinde kartal dolaşıyorsa et verilir. evde et yoksa buzağı kesilir ama o kartal doyurulur)

    “türk kavimlerinde and ve anda müesseseleri ve bunlara bağlı gelenekler ile milattan önceki v – ıv. yüzyıllarda yunan tarihçileri tarafından tavsif edilen iskit and müessesesinin aynı olduğu malumdur.
    ...
    orta asya kavimlerinde güneş ve ay kültü bulunduğu eski çağlardan beri malumdur. altaylı şamanistler güneşle and içerler, and formüllerinde “ kün ana koruptur” cümlesi geçer.

    müslüman türklerden mişer ulusu güneşle yemin eder "kuyaştır ant ediyorum” derler. altaylılara göre güneş ana, ay atadır. güneşi yerde ateş temsil eder. yakut masallarından anlaşıldığına göre büyük kahramanlar güneş ve ayın himayesi altında bulunurlardı.” *

    okuma yapılan ve yararlanılan kaynaklar:
    abdülkadir inan - tarihte ve bugün şamanizm
    jean-paul roux - eski türk mitolojisi
    pertev naili boratav - türk mitolojisi
    emel esin - türk kozmolojisine giriş
    celal beydili - türk-mitolojisi-ansiklopedik sözlük
    sencer divitçioğlu - kök türkler

    (bkz: ant)
hesabın var mı? giriş yap