• 1844-1912 yılları arasında yaşamış olan gazeteci,romancı ve tiyatro yazarı. birkaç gazete ve dergi çıkardı. tercüman ı hakikat'ı kurdu. 1908'den sonra yazı hayatından çekildi. 1912'de ücretsiz öğretmenlik yaptığı darüşşafaka'da öldü.
  • mısır çarşısındaki bir aktar dükkanında küçümen çocuk, bir çırak olarak çalışmaya başladı. kendi kendine fransızca öğrendi ve 1912 yılında öldüğü vakit geride 200 kitap bıraktı. rumeli bozasını çok severmiş rahmetli. damadı muallim naci'dir. bir vakit aralarında tartışma çıkınca muallım naci'nin tercuman-ı hakikat gazetesinde yazmasını men ederek, gazeteyi tek başına çıkarmıştır.
  • letaif-i rivayat, hasan mellah, denizci hasan, hüseyin fellah, eflatun beyle rakım efendi, süleyman musli, henüz onyedi yaşında, dürdane hanım, jön türk, yeniçeriler, obur, beşir fuat, avrupa adab-ı muhaşereti/yahut alafranga, müşahedat, fatma aliye/biyografi/bir kadın yazarın doğuşu, dünyaya ikinci geliş yahut istanbul'da neler olmuş, bekarlık sultanlık mı dedin? gibi eserleri mevcuttur. bunlar sadece bazıları. eserden çok şey yoktur beyefendide...

    öte yandan çankaya ankara taraflarında bir sokak ismi..
  • besir fuadi pek sever intiharina pek üzülür, oturur kitap yazar ama bati ve dogu arasinda kalmisliginin en iyi ornegini verir bu kitapta farkinda olmadan, öle iki arada bi derede osmanli aydini, pek cok arkadasi gibi, (dedigim kitabin latin harfli hali oglak yayinlarindan cikti)
  • sahil yolunun fenerbahçe sapağından başlayıp ayanoğlu caddesi'yle kesişene kadar aldığı isim.
  • hemen her türde roman yazmış kişidir.
    aşk, macera, gerilim, tarihi vs her tarzı denemiştir.
    romanları hasan mellah, hüseyin fellah, dünyaya ikinci geliş, felatun bey ile rakım efendi, karı koca masalı, pariste bir türk, çengi, süleyman musli, yeryüzünde bir melek, acaib i alem, henüz on yedi yaşında, dürdane hanım, esrar ı cinayat ve jön türk
    bir de letaif i rivayat adlı 25 ciltlik bir öykü kitabı vardır. ancak sadece yeniçeriler ve obur öyküleri günümüz türkçesine uyarlanmıştır.
  • okudugum ilkokulun adi ayni zamanda.
  • hace-i evvel yani ilk öğretmen adıyla bilinen büyük yazar,düşünür.türk aydının modern anlamda ilk örneklerinden.o imkanlarla ne kadar olunursa o kadar büyük olmuş bir adam.eserleri bugün bile ciddiye alınabilecek niteliktedir.halkı aydınlatmak uğruna romanlarının arasına girerek söz alır ve bilgi dolu ansiklopedik anekdotlar aktarır.mesela kahraman osmanlıcadan mı bahsediyor hemen araya girip osmanlıca grameri üzerine bilgi verir.yada vapura mı bindiler hemen vapurun buhar kazanının nasıl işlediğini alatır.adeta bir hazinedir.keşfedenlere selam olsun.
  • tdk nın türkçe sözlüğünde 23 örneği olan yazar
  • ahmet mithat efendi'nin halk icin sanat, ya da halkin egitimi icin sanat pozisyonuna bir ornek verelim hatirlayabildigimiz kadari ile. romanda $oyle bir metin gecer, sayfanin en ust satirinda:
    "madam noralya telefonu kaldirdi" i$te bu cumleden sonra bir * i$areti ile footnote i$aret edilir. footnote sayfanin ikinci satirindan ba$lar ve geri kalan kisminda* $unlar anlatilir:
    "telefon kabloya bagli, uzerinde numaralar olan siyah kutu $eklinde bir zerzavattir, yuzunu gormedigimiz insanlarla konu$maya yarar, iki kisimdan olu$ur ki birisinin adi ahize...." $eklinde devam eder. nesri tamamen bu amac icin kullanmasi sebebiyle yazdiklarinda sanatsal bir birikim filan aramak beyhudedir, sanirim boyle bir $eyi duysa ilk once kendisi guler idi.
hesabın var mı? giriş yap