*

  • bazılarınca* "yüzyıl" ın yazılış şekli.
  • 100. yil, ankara'da bir semt. oraya giden dolmuslarin cogunun onundeki levhada yazan yazi.
    (bkz: yuzuncu yil)
  • bir tarih yaşar sampiyonluklarıyla, şerefli ikincilikleriyle ,muhteşem taraftarıyla ,birliktelik ruhuyla.. insanı aglayası gelir we insanlar hiç bitmeyecek kutlamalarıyla, haykırışlarıyla kutlarlar.. beşiktaşıma kutlu olsun nice 100 yıllara..
  • 2011 yılı itibariyle, galatasaray, fenerbahçe ve ankaragücü'nden sonra beşiktaş'ın da doldurmak üzere olduğu futbol geçmişidir.
  • ankara'da, çankaya ve odtü üniversitelerine yakınlığı nedeniyle öğrencileri soyabileceğine fazlasıyla emin ev sahiplerinin 30-40 yıllık bakımdan bi haber, ısınmayan, güneş görmeyen, dandik evlerine minimum 700-800 tl kira istediği semt.
  • odtü'nün yurtlar bölgesi tarafında kalan a4 kapısının dibinde olduğu için yurttan eve çıkanların genelde ilk tercihi olan çankaya semti 100. yıl. her ne kadar ismi yüzüncü yıl olsa da ulus'tan dolmuşa binilecek ise yetkili abilerle iletişim kurarken yüz yılı tercih etmek daha yerinde olacaktır.
  • doğduğum büyüdüğüm ve yaşadığım mahallem. merkez çarşıya dışarıdan apaçi yağsa da burada doğup odtülü abiler ve ablalar tarafından büyütülmek şimdi de odtülüleri büyütmek çok şahane.
  • voyage au bout de la nuit'te 100 yıl önceki ispanyol gribi salgını da 40 yaşındaki bir alman'ın ölümü biçiminde, 1 cümleyle romana girmiş, hafiften ürperdim. kitabın ilk üçte birinde savaş görünümleri ağırlıklı tarafında gerçekçi olduğu halde sıkıldım kendi adıma. yalnız çok harbi, taşaklı buldum, sahici yazar tarafından hoşlandım. olumsuz duygu ve saptamalarla yüzleşmesi, özeleştirisi güçlü, tüm insanlığı mahkum edebilmek için kendini de topun ağzına koymuş. muhtemelen çok da iyi bir pratisyen hekimmiş. celine/bardamu hiç de kendini savunmamış, ne hastalara, ne rakip hekimlere karşı. doktorluğunu sefil aşağı mahallelerde sürdürürken sürekli insan deneyimi tanıklığı yapmış, engin, derin ve çirkef şeyler öğrenmiş. hekimliği eşzamanlı sosyoloji ve insan bilgisini artırmaya kullanmış. olasılıkla hümanist anarşist temelde her şeyi olduğu gibi kabul ederek*, insandan ahlaklılık ve yücelik beklemeyerek, kendini de yutmuş olması gereken diplerden kurtulup yüzeyi bulabilmiş. beni bu hekimce ve sosyologça sayfaları, ilişkilere ileri derecede fizik bedensel baktığı halde her kadınla, her insanla basmakalıp olmayan, insani, yeni ve özgün ilişki kurduğunu gösteren anlatımları çok etkiledi. (bkz: voyage au bout de la nuit/@ibisile)
hesabın var mı? giriş yap