• yoruldum uzakdogulularin birbirlerine benzemelerinden....her filmde beynimi zorluyorum bu kadin o kadinmi diye?
  • --- spoiler ---
    "eger dogru kisi ile çok erken veya cok geç karsilasirlasiz, onun yanindan geçip gidersiniz."
    --- spoiler ---
  • bircok insan 2046 senesine gitmek icin can atiyor, cunku 2046 senesinde hic bir sey degismiyor, anilar da.. insanlar kaybolmus anilarini, kaybolmus insanlari bulmak ve tekrar yasamak icin 2046 senesine gidiyor ama tam olarak orda ne oldugu bilinmiyor cunku giden hic bir giden henuz geri donmedi, bir kisi haric...
    won kar wai beni tekrar yaraladi taa derinden. her filmini izledikten sonra, "bitmesin bitmesin" dedigim, filmlerinde yasama istegi uyandiran yonetmenin son filmi 2046, dusunuldugunun aksine in the mood for love'dan bagimsiz, sequel olarak dusunulmemesi gereken bir filmdir. ben sahsen izledigimde her seyi in the mood for love'in devami olarak dusundum ama yonetmen kendisi boyle dusunulmemesi gerektigini, ve seyircilerin 2046'yi apayri bir film olarak izlemeleri gerektigini soyluyor. kendisine katiliyorum aslinda cunku 2046 tek basina izlendiginde de insani yogun duygularla birakan, bir eser, sanki bir tablo gibi guzel cizilmis, ve guzel boyanmis. christopher doylekadar tutkulu ve costurucu bir goruntu yonetmeni daha var midir acaba? hikaye ayri ayri cekilmis ve kendi iclerinde tek baslarina bir film olusturabilecek kisa hikayelerin birlesiminden olusuyor. biraz karmasik, ama siirselligini asla yitirmiyor. oyunculuk inanilmaz. tony leungbir bilim kurgu yazari ve 2046 yilina sevdigi kadini bulmak icin seyahat eden bir adamin hikayesini yaziyor ama bu hikaye gelecekle ilgili olmasi gerekirken, aslinda yazarin bir otelde kalirken tanistigi kadinlarla ilgili anilarini yazdigi, bir gecmis hikayesi oluyor. nostaljik, melankolik ve buyulu bir film bu. gecmisi gelecekte arayan ama simdiki zamani tercih eden bir adamin hikayesi. anilarin, ne kadar unutmak istesek de pesimizi birakmadiklari, kalbimizi tirmaladiklari, dusuncelerimizi bulaniklastirdiklari ve bizi devamli kendilerine ceken, kopup ayrilmamiza izin vermeyen yasamciklarindan olusan bu film hakkinda son olarak tony leung soyle diyor: "no one can leave 2046, only 2046 can leave you."
  • inthe mood for love'da chow mo-wan'ın su li-zhen chan'le birlikte kaldığı otel odasının numarasıdır 2046. dikatli izlemeyenler için ikinci filmin sonlarına kadar ne olduğu kolay kolay anlaşılmaz.

    --- spoiler ---
    yeni filmde chow 2047'de kalırken 2046 numaradaki kadınlarla olan ilişkilerini izleriz. bu sefer ilk filmdeki naif chow yoktur. ilk filmin hayranlarının suratına tokat gibi çarpan, kumar-kadın-alkol üçgeninde hayatını sürdüren bıyıklı bir çapkın vardır. artık ilk filmdeki 2046'yı geride bıraktığını düşünürüz başlarda. onun yerine yeni 2046 ve yeni kadınlar geçmiştir. chow artık bir basamak ilerde 2047'dedir. ama 2046 numaradaki kadınlara bağlanmaktan hep kaçınır. bu odada gördüklerimiz ikinci bir tokat gibi yüzümüze çarpan sevişme sahneleridir çoğunlukla.

    aralarda 2046 adlı tren ve tek yolcusuyla ilgili bir öyküyü izleriz. 2046 hatıralarını arayanların mekanıdır. chow burada yeni bir aşkta eski aşkını arar ama bulamaz. çünkü kimse sizi ilk gibi anlamaz. ne kadar benzerse benzesin siz de kimsede onu yeteri kadar bulamazsınız.
    o yüzden aklınızı başınıza alın elinizdekinin kıymetini bilin.
    --- spoiler ---
  • platonik sevgiliyi, “duygulara gecikmeli tepki veren bir android”e benzetmesiyle betimleme sanatında bir çığır açmış, kendini çok farklı bir şekilde kategorizeleştirmiş ve henüz bu kategoride kendine yarışacak bir rakip bulamamış farklı bir deneyim yaşamak için izlenmesi, izletilmesi gereken wong kar wai filmi.
  • --- spoiler ---

    in the mood for love filmi, su li-zhen ve chow’un içlerinde büyüyen aşkı anlatmaktadır. yayılan dedikodular dolayısıyla çok görüşemeyen, ruhları film boyunca sıkıntı içinde kalan bu iki insan ne gariptir ki seyircisine zıt bir şekilde huzur ve derinlik vermeyi başarmıştır. film bittiğinde insanın içini acıtan düşünce “bu kadar gurulu olmasalar, olmaz mıydı?”sorusudur. su li-zhen ve chow’un belki ömürlerinde bir kez daha yakalayamayabilecekleri bir mutluluğun ellerinden öylece kayıp gitimesine izin vermiş olmaları, seyirciyi filme hem sadık hem de isyankar bırakmıştır. ağaç kovuğuna fısıldanan her sırda iç yalnızlıkları körükleyen bu filmin kopuşla bitmesi insana mutluluğu ve kederi aynı anda sunmaktadır. peki mutlu son olsa her şey daha mı güzel olurdu?

    kopuştan sonra singapurda yaşayan chow yüzeysel bir dönüşüm geçirir ve içli yapısının üzerine alaycı bir maske geçirir. bu alaycı maske sayesinde kadınlara karşı çekici ve güçlü görünen chow, alkol ve kumarı da kanına karıştırarak, yeni dünyanın içine girer. kendisini kadın uzmanı olarak gören ve çoğu tek gecelik ilişkilerle biten yaşantısında ilerleyen chow, yazı konusunda da kendisini aşmaya başlamıştır. hayatına giren kadınları yazılarında karakter olarak yeniden canlandıran chow, üç yıl sonra honkong’a tekrar taşındığında başladığı, fantastik türdeki 2046 adlı eserinde, gerçekteki sorularına yanıt aramaktadır. 2046 kitabıyla birlikte gittikçe içlenen, derinlerde en güzel cevapları bulan, bulduran chow artık kalınlaşan maskesinin yanı sıra kendi içinde de dipsiz bir yolculuğa başlamıştır. bütün tökezlemelerinin, sıkıntılarının, içliliğinin cevabını her seferinde su li-zhen olarak karşımıza çıkartan chow’u film boyunca yalnız göremeyiz. biri bittiğinde, bir diğerine giden chow’un, in the mood for love filminin 2046 nolu otel odasındaki fiziksel temas olmadan yaşadığı aşkı, çok gerilerde kalmıştır. yeni 2046 numaralı odada yaşayan bai’yi türlü oyunlarla baştan çıkartan ve 2046 odada onunla defalarca sevişmiş olan chow, içindeki iltihabı boşaltmıştır. ama bu başarılı bir ameliyat değil, alınmış kötü huylu bir tümördür sadece. kendisi de 2047 nolu odada yaşayan chow, 2046’daki bai’yi bıraktıktan sonra, hiç de beklemediği bir anda kendisini otel sahibinin kızına aşık bulmuştur. 2046 adlı eserinde bu kızı trende tepkileri geciken bir android olarak karşımıza çıkartan chow’un, gerçek hayatla 2046 kitabını eş zamanlı olarak yaşamış olması ve aşık olmasını tamamen su li-zhen’ye bağlaması, hastalıktan kurtulamadığını göstermektedir.

    in the mood for love filminde akıl almaz bir gururla beslenen ve insanı kanser edecek kadar büyüyen aşk, gerçeklikten ne kadar uzaksa, 2046 filminde yaşananlar gerçeğin o kadar kendisidir. in the mood for love filmi chow ve su li-zhen’nin özgür olmayan, sıkışmış, kapana kıstırılmış hayatlarından bir sahnedir; zorunlu bir yol birleşmesidir. yollarının eninde sonunda ayrılacağı bu bakımdan çok açıktır. 2046’da chow’un her ne kadar düşlediği su li-zhen olsa da yaşadıkları gerçektir ve bu gerçeklikte bildiği tek şey yalnız olduğudur. bu yalnızlıktan kurtulmak içinse sadece hatıralarına sığınabilmektedir.

    --- spoiler ---
  • wong'un, yolu hüzünlü insanlarla kesişen kahramanını nispeten dağınık gelebilecek, bambaşka bir ritmi olan bir yolculuğa çıkarttığı film. days of being wild, fallen angels, chungking express ve in the mood for love'ı seyretmiş olmak, "2046"yı daha doğru bir yere oturtabilir. sadece aradaki bağlantıları yakalamak için değil, tematik bütünlüğü de daha doyurucu bir şekilde yoklamak için.
  • produksiyonu yillar suren, defalarca yeniden yazilan ve yeniden cekilen; 2004 yilinda pek de yerinde gozukmeyen bir kararla premature haliyle cannes'da izleyici karsisina cikan wong kar-wai'nin gizemli yapimi, en sonunda tamamlanmis ve bir basyapit olarak ekrana geldi.

    in the mood for love filmine devam olarak cekilen (ama daha cok ona paralel bir yapim olarak gozuken) 2046'da olaylar ayni yer ve vakitte gecsede yeni hikaye kendine apayri bir duzlem edinmis.

    in the mood for love eserinde de chow mo-wan ismiyle rol alan tony leung chiu wai 2046'da 1960'larin sonuna dogru gazeteciligi birakmis ucuz roman yazarligi yapan bir karakteri canlandiriyor. bir sure once ask yasadigi lulu'ya rastgelip lulu'yu 2046 numarali odasinda ziyaret ettikten birkac gun sonra chow lulu'yu gormeye geldiginde esrarengiz bir bicimde ortadan kayboldugunu ogrenir. lulu'nun odasi restore edilmekte oldugundan 2047 numarali odaya yerlesir ve komsu odaya, 2046'ya, yerlesen kadinlarla bir dizi iliski yasamaya baslar.

    in the mood for loveda leung butun film suresince evli bir hatunu arzulayan evli bir adam rolundedir. ikisi de esleri tarafindan aldatildiklarindan suphe etmektedirler; ancak ikisi de bir turlu aralarindaki iliskiyi alevlendirecek adimi atacak cesareti bulamazlar. ancak 2046'da canlandirdigi chow karakterinin yasadigi iliskiler bu derece saf degildir. chow ve kadinlari ile olan iliskisini iki otel odasini birbirinden ayiran duvarlar ifade eder en dogru sekilde; bu fiziksel bariyer yillar boyu iyice cilalanmis duygusal engele eslik eder.

    belki de sir chow'un bilim-kurgusunun basindaki hikayede gizlidir: "2046'ya giden her yolcunun niyeti aynidir. kaybolan anilarini animsamaya calisirlar, nitekim 2046'da hicbir sey degismez asla. ancak bu dogru mudur kimse bilmez, cunku kimse geri gelmez. "

    film esnek zaman kavrami cercevesinde yalpalanirken chow'un sahibi oldugu, her biri kendine ozgu bir dinamik sahibi kadinlarla tanisiyorsunuz. bir japonla gizli bir ask yasayan otel sahibinin kizinin hayatina, ona asigindan gelen mektuplari gizlice otele sokarak yardim etme bahanesiyle girer chow.. bir fahise olan bai ling'in (ziyi zhang) aklini da celer bircok ayak oyunuyla; o kadar ki yaptigi iyilikleri karsiliginda fahiseden en sonunda para koparmayi dahi basarir.. yalniz uzerinde durulmasi bir mesele var ki su noktada, zhang, filmin kendine ayrilmis bolumundeki buyuleyici performansiyla filme damgasini vurmus. belki filmin anafikrinde bu sekilde dusunulmus olmasa da -kim bilir, chow icin sanki en dogru secim o imis gibi bir his birakiyor istemeden.

    filmin fantazi dunyasi bolumunde -chow'un yazmakta oldugu romanin canlandirilsinda bu defa 2046 yilindaki dunyaya goturuluyoruz, anilarina kavusmaya calisan her insanin gittigi 2046'ya.. bir fantezinin parcasi olarak, otel sahibinin kizi, talihsiz bir yolcuyu cezbeden android karakteriyle karsimiza cikiyor. etkileyici renk secimleri ile filmin bu bolumleri blade runnerdan akilda kalan sahneleri animsatti biraz..

    wong bu destansi eserinde herseyini etkileyici bir bicimde yogunlastirmis: 2046 wong'un daha once yapyigi herseyin doruk noktasi, tum kaybedilmis asklariyla, anlasilamamis baglantilariyla, herseyi bu olaganustu detayla dokunmus esere serpistirmis.

    her karaktere gercek dunyasini yansitan cazibeli fakat olculu kiyafetler gidirilmis. ornegin chow'un bastan cikarici biyigi, parlak saclari dayaniksiz, surekli bunlarin ne olcude tesirsiz bir kalkan olduklarina dikkat cekiyor. her bir sigara, her bir los koridor birsey anlatmaya calisiyor sanki.. hatta wong'un 1994 yapimi kung fu filmi ashes of time dahi birseyler animsatiyor filmde; nitekim chow romanlarinda ucuz kung fu hikayelerini deniyor bir yerde.

    chow'u ilk bakista sadece isteyip de sahip olamadigi seylere kiymet veren bir playboy imajina uyduruyor insan.. yalniz film nihayete yaklastikca, onun aslinda insanlarla gercekten bag kurmayi beceremeyen bir insan oldugunu goruyorsunuz. isin dokunakli noktasi ise su ki, her sanatcinin oldugu gibi, o da bu gercegi kavrayacak kabiliyete sahip...
  • --- spoiler ---

    aşk, bir zamanlamanın tamamıdır.

    er veya geç, doğru insanla karşılaşmak değildir.

    --- spoiler ---
  • hayattaki en büyük korkularımdan birini canlandırdı bu film: geç kalmak. seyrederken mütemadiyen necatigil'in o ünlü şiirini sayıklayıp durdum.
    (bkz: sevgilerde)
hesabın var mı? giriş yap