• “birtakım olaylar oluyor, birtakım hareketler var. bunlar oluyor diye asabınız bozulmasın, sokaklar eskimez. mühim olan mesele bu hareketin saldırı halini almamasıdır. ama olursa, devlet, saldırı nereden gelirse gelsin önleyecek güçtedir”.
    başbakan süleyman demirel’in 8 kasım 1968’de adalet partisi ankara il kongresinde, sık sık düzenlenen gösteri yürüyüşlerinden şikayetçi olan bir delegenin bunlara “mani” olunmasını istemesi üzerine söylediği bu sözler, “yürümekle yollar eskimez” ya da “yürümekle yollar aşınmaz” biçiminde yinelenerek yıllarca eleştirildi. eleştirenler, bu sözleri demirel’in demokratik yöntemlerle ifade edilen toplumsal taleplere karşı kayıtsızlığının bir ifadesi olarak değerlendirirken, demirel, söylediklerinin “türk demokrasisinin kilometre taşı” olduğu inancındaydı. bu sözleriyle, “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kulla­nılmasından tedirgin olarak bu haktan vazgeçilemeyeceği, şayet vazgeçilmeye kalkışılırsa birçok haklardan vazgeçilmesi lazım geleceğini, böylece sağlanacak huzur ve sükunun milleti susturmak olacağını” vurguladığını söyleyen demirel, adalet partisi gençlik kollarında yaptığı bir konuşmada kendisini şöyle savunuyordu: “kimse beni yanlış çıkarmak için, bakalım yollar yürümekle eskir mi diyerek daha fazla yürümemiştir”.
  • (bkz: sokağa izinsiz çıkana müsamaha gösterilmeyecek)

    üşüyoruz reis.

    lan şaka maka demirel'i bile özler hale geldi memleket.
  • kişilerin bakış açısına göre "it ürür kervan yürür" ile "bırakın kendilerini ifade etsinler göstericiler, yürüyüşlerle yollar eskiyecek değil ya" anlamları arasında seçim yaptığı demirel vecizesi.
  • bana nedense çok masum, ponçik ve demokratik gelen söylem. "biz yine bildiğimizi okuyacağız ama; bırakın yürüsünler rahatlasınlar mq" demenin daha resmi bir yolu. keşke şimdiki siyasi otoritenin baş aktörleri de en azından bu kadar "özgürlükçü" olsaydı.
  • bugün tayyip erdoğan tarafından da yinelenen süleyman demirel vecizesi.

    peki nasıl aşınır yollar? bana pek ala da aşınır gibi geliyor yürünerek. tarihte örnekleri de var sonuçta.
    (bkz: tuz yürüyüşü)
    (bkz: uzun yürüyüş)

    ayrıca hipokrat'ın dediği gibi 'yürümek en iyi ilaçtır'.
    büyük iskoç bilgesi jonny walker'ın dediği gibi 'keep walking'.
    (bkz: adalet yürüyüşü)
  • yollar yürümekle aşınmaz.

    //12 mart'tan önce üniversite olaylarını nasıl görüyordunuz?

    üniversite olayları 12 mart'tan bir yıl önce başladı. özelikle 1969 seçimlerinden sonra hızlanarak arttı. biliyorsunuz 1968'de dünyada gençlik hareketleri oldu. 1969'da da türkiye'de ortaya çıktı gençlik olayları. ben ap grubunda gündem dışı bir konuşma yaptım. hükümetin olaylara karşı duyarlı olması, milli eğitim, içişleri ve gençlik ve spor bakanlarının gençliğe yönelik ciddi bir politika tespit etmesi gerektiğini ifade ettim. olaylara üniversite içi olaylar olarak bakılması halinde bir süre sonra dışarıya taşabileceği uyarısında bulundum. haldun menteşeoğlu ve ismet sezgin de hükümette bakandılar. onların cevap vermesini beklerken sayın demirel çıktı kürsüye. demirel 1.5 saatlik konuşmasının üçte ikisini beni eleştirmeye ayırdı. şu sözünü hatırlıyorum, "bu ülkenin meseleleri sadece gençlik olaylarından mı ibarettir". böyle bir çıkışı oldu demirel'in.

    demirel'in meşhur 'yollar yürümekle aşınmaz' sözü bu toplantıda mı ifade edildi?

    hayır. 15 gün falan sonra söyledi. istanbul'da içişleri bakanı bir basın toplantısı yaptı. solcu öğrencilerin yurtlarında ele geçirilen ateşli silahlarla, sağ kesime ait milli türk talebe birliği yurtlarında bulunan sopaları yan yana koyarak, "işte sağcı ve solcu militanlardan ele geçirilen silahlar" dedi. her iki tarafı da aynı yere koydu. bunları birbirine karıştırdı. oysa ben çok iyi biliyordum, mttb'de ele geçirilen sopalar savunma amaçlıydı. üniversite gençlik teşkilatlarından gelen biri olarak bunu biliyorum. silahlı mücadele diye bir eğilim sağ tarafta sözkonusu değildi. aklımıza bile gelmezdi. benim gündem dışı konuşma yapmama sebep olan gelişmelerden biri bu oldu. hükümet şiddet olaylarını hafife alıyordu, sağ-sol kavgası olarak görüyordu. oysa bir gizli tezgah vardı. sonunda gençler iki taraf haline sokuldu. ciddi bir anarşi yaratma projesi olduğunu anlıyorduk, sonradan da ortaya çıktı bu gerçekler. ben bunları dile getirdim. başbakan demirel ciddiye almadı. ankara'da dtcf önünde bir otobüs ele geçirdi solcu gençler, yolcuları tehdit ettiler. bu önemli bir belirtiydi. demirel "yollar yürümekle aşınmaz" sözünü bu olay üzerine söyledi. sonuç olarak çok ciddi bir anarşi olayı tezgahlandı. öğrenci hareketlerinin arkasında daima dışardan birtakım güçlerin müdahaleleri olmuştır. biz bunu görüyorduk. üniversitede iken de görüyorduk, bu nedenle açık mücadele yolunu seçerek dış müdahaleleri en asgarye indirdik. fikir tartışması düzeyinde tutmaya gayret ettik. bu nedenle 1963-1969 yılları arasında silah yoktur, çatışma yoktur.

    (...)//

    a. muradoğlu, 12 eylül muhtırasının muhalif tanığı

    iç. yeni şafak

    kaynak:

    www.yenisafak.com.tr/diziler/12mart/12mart3.html
  • bu ülkenin demirel'e bile hasret kaldığının göstergesi olabilecek güzel bir cümledir. bugün yollar biber gazlarıyla, coplarla, kemik sesleriyle aşınıyor. müsade edilen eylemlere** katılanlar bile sonradan ergenekon komplosuyla yaftalanıyor. tabiki hoşgörülen, hatta çankaya'da ağırlanan, dokunulmayan eylemciler de var. genç zibidiler mi neydi unuttum adlarını. şimdi gel de demirel'i özleme
  • 8 kasim 1968'de adalet partisi ankara il kongresinde suleyman demirel'in sarfettigi soz. halkin isyaninin ve gosteri yuruyu$lerinin hice sayildigini gosteren tuyler urpertici, alayci cumle. demirel bir sure sonra $oyle de demi$tir: "kimse beni yanlış çıkarmak için, bakalım yollar yürümekle eskir mi diyerek daha fazla yürümemiştir".

    goruldugu gibi demirel; turkiye'de daima demokrasinin ve adaletin yilmaz savunusu olmu$tur (!)
  • "benzin vardı da biz mi içtik?" sorusuna benzer bir değer (!) ve yakın bir anlam (!) taşıyan özlü söz.
hesabın var mı? giriş yap