• kendisi "power is everywhere; not because it embraces everything, but it comes from everywhere." demiş vakti zamanında. sekiz senedir manasını kavramaya çalışıyorum. bu da writer'a kapak olsun.
  • kaleminin ayarı iyice bozulmaya başlamış yazar; diyecektim, vazgeçtim.
    oral çalışlar'ın yazısıyla fark ediyoruz ki aslında en baştan da o kadar bozukmuş.
    (bkz: yozdil)
  • (bkz: cahil cühela)
  • konuya ragıp duran yorumu
  • sıra kendisine geldiğinde şüpheci gazeteci olandır.

    bugüne kadar binlerce belge çıktı. pek çoğu rütbeli askerlerce imzalıydı (hemi de ıslak ıslak). bir kısmını genelkurmay kabul etti, bir kısmını ise inkar etmedi. bu belgeleri doğrulayacak tarihsel olaylar dizisi ortaya çıktı. pek çok tanık konuştu, bunların bir kısmı gazetelere de konuştu. iğrenç bağlantılar ortaya çıktı, düzmece olduğu iddia eden belgelerde adı geçenlerin yanyana resimleri ortaya çıktı. silahlar ortaya çıktı silahlar. uydu görüntüleri ortaya çıktı...

    şimdi bir boşanma davasında sadece sözlü olarak iddia edilen şeylerin peşine düşmüş, diğer gazetelerden hesap soruyorsun.

    evet sadece iddiadır, ama haber "doğrudur değildir" diye oluşturulmaz annem, merakın depreştiyse araştırır bulur seni tatmin ettiği noktada yazarsın. ancak ondan sonra, senin inandırıcı bulduğun ama diğerlerinin inandırıcı bulmadığı vahim iddialar hakkında hesap sorarsın. ama tutarlı olur musun? diğer haberleri görmediğin sürece asla.
  • yumruk yazısıyla bazı gappecikleri rahatsız etmiş. yazdığı şu kısım olayı özetliyor;

    soralım dolayısıyla... bu ülkenin çocuklarına ateş edip öldürmek “demokratik hak” kabul ediliyorsa, parti liderine girişmek niye “ırkçılık” oluyor?
    mayın demokrasiyse...
    yumruk niye faşizm?

    ne de güzel yazmış. pek de güzel yazmış. "demokrasi, ezilmişlik, hak, hukuk, fakirlik, yandım aneyy".... diye çığıranların aslında samimi olmadığını, kendilerine müslüman olduğunu, iki yüzlü olduklarını. eh iki yüzlü adam bu yazıdan rahatsız olur tabi. ya ne yapacağıdı? de mi len gappecik?
  • kendisinin yalnızca kısa yazdığını zannediyordum. oysa aynı zamanda kısa konuşuyormuş. yumruk yazısı ile ilgili olarak verdiği röportajda soruların cevaplardan uzun olması pek ilginç doğrusu...
  • bu adama karşı sempati falan beslemem. o yüzden söyleyeceklerim "yanlı" anlaşılmasın.
    bence (de bir çoklarının söylediği gibi) kötü bir yazım tekniği vardır. koca olayı tek cümleyle özetlemeye çalışır. genelde bu istenmez. bu yüzden sevilmez. ama çok okunur. çünkü okuma özürlü bir milletiz. tek cümle okumak rahat geliyor. okuyunca da "öeh" diyoruz-diyorsunuz.

    neyse, demek istediğim: herşey bir yana da, şu "ahmet türk'ün açık adresini verdi" çığırtkanlığıyla bok atmayın adama. "kötü yazıyon, saçmalıyon, böyle aydın olmaz olsun" deyin de açık adres vermek ne ya? bahsettiğiniz adam (sence-bence-onca fark etmez: terörist yakını olsun-olmasın), milletvekilliği yapmıştır. bu adamın adresinin "biliniyor" olması haktır. "demokrasi" diye bağıran adamlar mağaradan gizli gizli vekillik etmezler ideal şartlarda. bunda hemfikir olup "madem biliniyor, niye yazıyor?" diyorsanız da, ahmet türk'ün evini bombalayacak adam yılmaz özdil'in köşesini mi takip ediyor adresi yakalamak için? oldu olacak bir sonraki köşesinde "ev yapımı plastik patlayıcılar"dan bahsetseydi de tam olsaydı.

    ben birini vuracak olsam köşe yazısı okuyacak olacağımı sanmıyorum. köşe yazısından adres takip edeceğimi hiç sanmıyorum. birilerine "gidin şunu vurun" diye ima etsem, adresini milyonlarca insanın okuduğu köşemde yayınlayarak ifade edeceğimi de sanmıyorum.

    kimsenin köşesinde necip hablemitoğlu'nun açık adresini yayınladığını hatırlamıyorum. hatırlayan varsa söylesin. demek ki gazete okumadan adres bulmak pek zor değilmiş?

    o yüzden "açık adres verdi" çığırtkanlığıyla kendiniz küçülüyorsunuz.

    onun haricinde, dikkate alınmaması gereken bir yazar.

    edit: ben bunu yazdıktan 1 2 gün sonra ortalıkta fethullah gülen'in çiftliğinin fotoğrafları, adresi gezinmeye başladı. nooldu? sözlük, sağ sol fethullah gülen'in yaşadığı yerin google earth koordinatlarıyla doldu. şimdi biri çıkıp google earth'te "şurdan şuraya git" yolunun sonucunu yazıya döküp "ordan sağa dön, burdan sola dön, işteeee gülen'in eviii" diye yazınca hedef mi göstermiş olur? yazmasa hedef gösterilmemiş mi olur? "eee evi zaten biliniyordu" doğru... yukarıda yazdığım da bu değil mi?
  • egede son söz adlı yayına verdiği röportaj (http://egedesonsoz.com/…lmaz-ozdil--sonsoze-konustu) sonrasında, insanları aptal yerine koymaya çalıştığına yüzde yüz emin olduğum hürriyet köşecisi.

    iki gün önce ahmet türk'e yapılan saldırıyı haklı bulan adam, şimdi "ben orada olsaydım, ahmet türk’e kalkan yumruğa kendimi kalkan ederdim…" demiş.
    şimdi bu ikiyüzlülük değil de nedir??
    cidden midem bulanıyor!
  • son röportajında " 'hrant dink’e, orhan pamuk’a, ahmet kaya’ya yapılan saldırıların altında medya kışkırtması vardı, yılmaz özdil de kışkırtıcı kalemiyle aynı hatayı sürdürüyor' diyorlar. bunun için ne diyeceksin?" şeklindeki soruya

    " yuh diyorum."
    şeklinde cevap vermiş kişi.

    ben de yuh diyorum. arşivleri de mi görmezden geleceğiz yahu! hrant dink'e karşı halkı kıştırtan yazılarını ne çabuk unuttun be adam, ertuğrul özkök ahmet kaya'nın ölümünden ne kadar sorumluysa, sen de hrant dink'in ölümünden o kadar sorumlusun!
hesabın var mı? giriş yap