• -kirli, pis bir sahnedir insanların sahnesi- böyle bir sahneyi temizlemeye çalışan ender insanlardan biriydi.

    ama domuzlar pislik içinde yuvarlanmayı sever sahnede, temizlemeye çalışanları barındırmazlar o nedenle. bu sahnede olup bitenleri izleyen domuzcuklar ise, belki onların da üstüne birazcık pislik sıçrar büyük domuzların sahnesinden diye, onlar ne dese, ne yapsa alkışlar.

    böyle devam eder bin yıllardır insan domuz ve domuzcuklarının oyunu.pislik içinde yuvarlanmalar ve öldürmeler.

    eğer ruh yaşıyorsa ölümden sonra, umarım umursamıyordur artık bu domuzlar sahnesini uğur mumcu.. yoksa rahat edemeyecektir zamanın sonuna kadar.

    (bkz: #17937873)
  • aşağıdaki bağlantıdaki iz sürerken adlı belgeselin 2 dakikalık kısmında bile bugünkü sahte demokratlara onlarca ders veren aydınlık.

    http://video.umag.org.tr/24ocak/2800.htm

    http://video.google.com/…rerken&view=3&safe=active#
  • üzüntü verici olan nedir biliyor musunuz, bir kez daha izlerken hissettim. uğur mumcu belgeseli'nde uğur mumcu'yu anlatan mustafa balbay şu an tutuklu. güldal mumcu onun için yaşasaydı ergenekon'dan onu da alırlardı diyor ya, bu fazlasıyla doğrudur. o belgeselde şunu diyor mumcu:

    "devlet benimle ali sirmen'i telefonlarda yıllarca dinleyeceğine... şunu şunu dinleseydi" diyor...
  • "17 yıldır aynı sokaktan geçiyorum. bedenim saçılmadan az önce duyduğum tuhaf ses hala uğulduyor sanki ve hala o garip kokuyu duyabiliyorum. hala o an irkildiğim gibi irkiliyorum. her gün. irkilme azalmıyor da, bedenimi arkamda bırakmış, şaşkın şaşkın olana, bitene, etrafa bakınırken, ne olduğunu anlamaya çalışırken gördüğüm o memnun yüzlere sormak istediğim sorular arttıkça artıyor. ve siz, ey halkım, her gün o yüzlere daha çok aşina oluyor, daha bir sevgi duyuyorsunuz. siz, ey halkım, ruhuna bile kan bulaşmış katillere tapıyorsunuz, ne acı ki bizi de hala hatırlıyorsunuz. bizi, ben ve diğer faili sarihleri.

    boşverin ey halkım, unutun bizi, böylesi daha iyi olacak sanki."
  • --- spoiler ---

    unutmadık! adını yarınlara verdik
    rahat uyu sözümüzden dönmedik

    --- spoiler ---
  • 24 ocak 1993 pazar günüydü, çok net hatırlıyorum. üniversite sınavına hazırlanıyordum. dershanedeydik. aklımız bir karış havadaydı. ders arası bitmiş içeriye türkçe öğretmenimiz girmişti. arkadaşlar bugün ders yapmayacağım dedi. sınıfta bir sevinç homurtusu çıktı. hemen tersledi bugün çok acı birgün dedi. uğur mumcu öldürüldü dedi. aklıma evde yapılan aile toplantıları geldi, adı sık sık geçerdi. akşam eve gittiğimde de bir hüzün vardı. aynı gece yine toplanılmıştı bizim evde, yine yazdıkları fikirleri tartışılmış çok büyük kayıp denilmişti.

    ölümünde kaç gün sonraydı hatırlamıyorum, cenazesi için yürüyüş vardı. yarıyıl tatilinde olduğumuzdan yine dershanedeydik. türkçe öğretmenimizin liderliğinde konak'tan başladık yürümeye. ama pasaporta bile gelemedik. inanılmaz bir kalabalık vardı. sanki bütün izmir katılmıştı yürüyüşe. katılmayanlar da ankara'daki cenaze törenine katılmıştı.

    daha sonra hiçbir yürüyüşe katılmadım. birçok ildeki mitinglerde ve eylemlerde mesleki olarak bulundum ama hiç o kadar kalabalık olanını görmedim. daha iyi kıyaslama yapmak için yine izmir'de yapılan 13 mayıs 2007 cumhuriyet mitinginde bile bu kadar kalabalık yoktu. niye bile kullandım. izmirdeki yakın zamanda yapılmış en kalabalık miting olduğundan. nur içinde yat.
  • hep birlikte, onunla, onun adına "yiğidim, aslanım burada yatıyor"... türküsünü söylediğimizdir.
  • nazım hikmet kültür merkezinin piraye bahçesinde sakıncalı piyadeyi izliyoruz... gözler doluyor, gidişi (alçakça gönderilişi) akıllara geliyor... yerini doldurabilecek hiç kimsenin olmayışı, bugünün tablosunu yıllar öncesinden çizişi (bkz: rabıta)... ortalıkta çar-çakal kol gezedursun...
    huzur içinde yat...
  • şu içinde bulunduğumuz duruma bakılırsa, koskoca bir özür dilememiz gereken insan. o, ve onun fikirleri, onun cesareti gibi dimdik ayakta, asıl bizler birer korkak, bir araya gelemeyen, kendi ekseni etrafında dönüp sermaye düzenine ayak uyduran, yılgın birer yaşayan ölüyüz. kendisinin şu an aramızda olmadığına üzüleceğimize aklımızın başımızda olmadığına üzülmeliyiz. şu yağan kar değil yirmi yıl, ikiyüz yıl yağsa içimizdeki acıyı soğutamaz ama benim de içinde bulunduğum nesil bu yangını daha da körüklüyor.

    "
    sen ki bir başlangıcın sonu oldun,
    o sondan ne ölümler çıkıcak yalnız ölmüş.
    ölüm ki unutulmaz ama herkeste böle manalı durmaz.
    bazıları ölerek öğretir, senin gibi.
    ama bazıları öldüğünde bile öğrenemez
    "
  • bugün tarih yine tekerrür edecek. bir pazar sabahı, ankara kar altında olacak ve uğur mumcu 17. kez katledilmiş olacak çünkü o hala bir faili meçhul. artık manasız programlar izlemek istemiyorum o' nun hakkında, son siyaset meydanı gibi. nasıl değerli, nasıl şeker (!) bir adam olduğunu dinlemek istemiyorum. istediğim şeyin, yani sonucun mümkün olmadığını da biliyorum. bu gerçekle yaşayan ailesine bir kez daha sabırlar diliyorum.
hesabın var mı? giriş yap