• 1980’de temeli atılıp, gerekli denyo popülasyonunun kritik eşiği geçtiği 2002’den itibaren hızlan(dırıl)an süreç.

    birçok kültürü, insanı ve toplumu yerlerinde tanımış biri olarak, türkiye’deki insan ve yaşamın son yıllarda gitgide bir arap topluluğundakine, özellikle suudi arabistandakine benzediğini söyleyebilirim.

    bu görüşüme temel olan bazı gözlemlerim:

    yabancı şirketlerin dominasyonu.. türkiyelilerin çoğunun artık sadece marketlerde satış elemanı, özel güvenlik görevlisi, ucuz tekstil işçisi, gezici pazarlama görevlisi vs olarak çalışması. çalışmak deyince memleketin dahilinde iktidara sahip olanların aklına bunlardan başka bir şey gelmemesi..

    cumhuriyetin kuruluş ve gelişim yıllarındaki bilim, felsefe, tasarım, üretim, imar, ağır sanayi, altyapı, madencilik, bilgi, havacılık alanlarında kendi başına yaratma, gelişme, mevcudu ve çağdaşı geçme iddiasından; bugünkü okumuşları dışlayan “aklı amerika’dan, makinayı japonya’dan, pamuğu hindistan’dan, çizimi italya’dan getir, ucuz işgücüyle birleştir, sat” anlayışına geçilmesi.

    neredeyse her başvurana yeşil kart, fak fuk fon, aile yardımı, çocuk yardımı, fakirlik yardımı gibi öldürmez ama süründürür gelirlerin bağlanmasıyla, toplumun çoğunluğunun sadaka toplumu haline getirilmesi

    tv kanallarının yüzde doksanında haberlere her denk gelişte, başbakan x’in o gün yaptığı olağan bir şeylerden sözedilmesi..
    (bkz: basın özgürlüğünde 178 ülke içinde 138. olmak)

    düşün, tasarım, sanat, bilim, nezaket gibi şeylerin aşağılanması; ticaret, tüketim, görgüsüzlük, para gibi şeylerin yüceltilmesi..

    yurttaşlık bağlarının zayıfla(tıl)ması, kabile, cemaat bağlarının güçlen(diril)mesi..

    öncesi ve sonrasında yüzlerce garabet ve şaibe bulunan güya-seçimler..

    dini kurallar, teamüller, ritüeller, söylemler dominasyonu..

    apaçi dominasyonu..

    2 dudak arası hukuğu..

    gözlemler çoğaltılabilir

    edit: link eklendi
  • halkın kıçına giyecek donu yokken yönetenlerin son model şatafatlı 100 binlerce dolarlık arabalarla gezmeleri, sakal türban edebiyatı yaparken fakirlik edebiyatı yaparken alışveriş merkezlerinde lüks mağazaları kapatmak suretiyle binlerce dolarlık alışverişler yapılması, ülke bu haldeyken bilmem kaç bin dolarlık saatler takmak, binlerce şehit verirken yönetenlerin çocuklarının askerden mümkün olduğunca kaçıp sonra çakma sağlık raporları veya yurtdışı görevleriyle gitmemesi. kadın özgürlüğünden bahsederken, eğitim özgürlüğünden bahsederken, hiçbirinin eşlerinin sırça köşklerinden çıkıp da - meslek sahibi olmalarına ve evlenmeden önce çalışıyor olmalarına rağmen- çalışmaması. başbakan'ın halka sürekli gider yapması ve halkın da bundan mutlu olması. kadınların toplumdaki yeri. 1000 lerce örnek var. tahammülsüzlüğümüz. kendinden olmayana duyulan nefret duygusu ve korku (bkz: xenophobia) , herkese zorla din dersi vermek. herkesi herşeye mecbur etmek. sünni islam dışında hiçbirşeye tahammül edemeyip, bilimde fende geri kalıp şark kurnazlığıyla amerika'dan bizi uzaya götürmesini istemek. hadi suudi'lerin petrolü var, bizim neyimiz var? kılıç mı? türkiye bir noktada suudi arabistan'dan da öndedir o da şeyhlerin üfürükçülerin peşinden koşma potansiyeli.
  • (bkz: kanalistanbul)
  • türkiye'de kadının son yıllarda itildiği yer,
    soros'unkiler dışında dişe dokunur dernek olmaması,
    sarılar dışında işe yarar sendika olmaması,
    gelir dağılımı adaletsizliği

    gibi olgularla da desteklenebilecek gözlem.

    (bkz: kadın istihdamında 128 ülke arasında 123. olmak)
    (bkz: kadın erkek eşitliğinde 134 ülke içinde 126. olmak)
  • (bkz: 4+4+4)
hesabın var mı? giriş yap