• filme gitmeden once m. night shyamalan ismini herhangi bir yerinde gormus olsaydim, 10 metre sopayla bile yaklasmazdim yanina.
  • bir dizinin film uyarlamasını yapıcaksın ve dizinin ana karakterinin ve en önemli karakterlerinden birinin telaffuzunu bile yanlış yapıcaksın (evet aang ve iroh amca). aslında bu bile ne kadar boktan bir yapım olduğunu özetler. (not: orj. versiyonu da böyledir.)

    ulan hasta mısınız arkadaşım neredeyse tüm hikayeyi değiştirmişsiniz. bizim o filmi izlememizdeki amaç saçma sapan bir yönetmenin diziye bakış açısıyla yaptığı değişiklikleri izlemek değil. yani uyarlama dediğimiz şey hikayenin anasını sikmek değil. kendinden ateş bükememek ne, zenci gyatso ne, 10 saniye dans edip su bükmeye çalışmak ne ya. daha da devam edersem iyice küfür dozu artıcak neyse.

    ha bir de şişko ozai ne lan. hintlilerden nefret ettim yeminle sağol shayalak mısın ne haltsın. 3. kitap sonunda o adamın üstündekini çıkarmış aang'le savaştığı düşünebiliyor musunuz?
  • bükmeden önceki tiplerin isimleri çok sikko. evet aynen böyle.
  • tip modellemeleri,büküm öncesi açma germe hareketleri ve isimlerin okunuşundaki tını mükemmeldi. henüz izlemememiş olmama rağmen bayıldım.
    (bkz: the last airbender benim isyanımdı)
  • sadece türk izleyicisi değil, dünya çapındaki kitle ile alakalı olarak söyleyeyim, sanırım bu filmle ilgili olarak shyamalan adını gören izleyicide kafadan şöyle bir izlenim oluşuyor "aha shyamalan çekmiş, tipler olmayacak (abi), o nasıl hava bükmek olacak öyle (abi), isimler sik gibi okunacak (abi), bahisleri alayım (abi)" diye.

    yoksa hakkında bu kadar tantana kopan (avatar, 2012, benjamin button vs gibi) bir vizyon filminin imdb açılışını 4.5 puandan yapmasına başka bir izahat getiremedim. adamın adını da yanlış yazmışım karambolde, vay bana vaylar bana. ayrıca filmi de henüz izlemedim, ssg'nin talimatları doğrultusundaki eleştirilerimi bilahare yapacam (bkz: reserve)
  • imdb'de okuduğum eleştirilere rağmen , türkiyede vizyona girdiği gün izledim bu filmi. animesini de çok severek izlemiştim zamanında. filmin vizyona giriş tarihi ise takvime aylar öncesinden işaretlenmişti. bu muydu yani bunca bekleyişe karşılık verilen. hiç çekilmeseydi daha iyi bile olabilirmiş. filmin bu derece kötü olmasındaki başarı ise yönetmende gizli. uyarlama adı altında bu kadar iyi uydurmayı bir tek shyamalan yapabilirdi. imdb de gördüğüm bir reviewda da dendiği gibi ; "this better be the last airbender movie"

    herşeyi geçtim aang i , ang diye okumak nedir?
  • avatar the last airbender'ın sadece birkaç bölümünü izlemiş bir cühela olarak, an itibarı ile yayınlanmış olan ilk filmi beğenmiş olduğumu belirtmek istedim. ha, derseniz ki film kat kat daha öte bir şey olabilirdi; katılırım elbette. 3d diye gittik, hiçbir şey üzerimize üzerimize gelmedi. spoyler yapmadan tamamlamak gerekirse, önümüzdeki diğer üç bölüme de ilk filmin kalitesinin üzerinde bir şey beklemeden giderseniz, iyi bir şey gördüğünüzde mutlu olursunuz. evde izlemesi daha hoş olabilecek bir film bence, sinemaya 3d diye para dökmeyin.

    "e o zaman ne diye beğendim diyorsun" dediğinizi duyar gibiyim: fena film değildi yahu... her şeyi idolleştirmemek lazım.
  • - tipler olmamis
    - bukmeden onceki hareketler ne abi
    - isimlerin okunusu nasildi oyle

    olmamış diyorum. yarisinda bile çıkmadım düşün, hiç gitmeden çıktım.

    biz de emir kuluyuz sonuçta.
  • bi kere bu filmle ilgili en önemli özellik tiplerin olmamasi, yani tipler yok. bu filme çok mistik bir hava katmış, tipler yok ama sanat var, doğa var, aşk var. ikinci önemli özellik ise bükmeden önceki hareketler. "bunlar nedir ağabey" diye soruyoruz. çünkü bildiğiniz gibi bükmeden önceki hareketler ile koşmadan önceki hareketler aynı. biz bunlara ısınma hareketleri diyerek cevabımızı veriyoruz. üçüncü ve son önemli özellik ise isimlerin okunuşu ile ilgili. mesela legend yazmasına karşın, lecınd diye okuyor. bicycle yazıyor ama baysıkıl olarak okuyor. bunlar ingilizcenin cilveleri, filme de iyi adapte edilmiş, yerleştirilmiş, sokulmuş.

    bir sonraki film eleştirmizde de bayanlar birbirleriyle yakınlaşıyor temalı, chloe adlı temaşayı irdeleyeceğiz. esef kalın.

    edit: valla 5.000'i bulmak şeysiyle hareket etmiştik amma olmadı dimek. chloe'yi karıştırmayacaktık.
hesabın var mı? giriş yap