reserve

• oturamayacagimiz masa.. ya da biz oturmayalim diye o masanin sahip oldugu soylenen ozellik..
• ingilizcede yer ayirmak fiili.
• barbie corrected:
  o masaya da reserve diil rezerve denir ayrica
• üniversite kütüphanelerinde değerli kitapların genelde 2 saatlik bir süreyle alınabildiği bölüm. amaç dersler için çok gerekli olabilecek materyallerin bazı öğrenciler tarafından el konularak 2-3 hafta ortadan kaybolmasını önlemektir. genelde servis dersi olarak nitelendirilen fizik, matematik gibi derslerin pahalı kitapları rezervde bulunur. rezerv olarak yazılması yabancı uyruklu öğrenciler tarafından anlaşılamayabilir diye türkiye'de ingilizce olarak yazılır.^*
• odtü kütüphanesinde bu bölümden aldığım bir kitap sonucu paşa paşa 72 milyon ödeyeceğim ve döner sermayeye bir katkıda bulunacağım. o kadar mesudum ki bilemezsiniz. yeter ki okulumun sermayesi dönsün, reserve'den ilk defa kitap almış ve kaç gün sınırı olduğunu bilememiş biri olarak bana bu müstehak zaten. hani diyorum, biraz daha uyarı olsaydı, keşke ben de okuluma, rektörüme küfrediyor olmasaydım son 10 saattir..
• (bkz: parliament reserve)
• dokuzuncu nesil yazardır, hoşgelmiştir.
• ing. kuzey amerika'da yerlilere ayrilan yerlesim bolgeleri icin de kullanilan terim.
• yedek parasut icinde kullanılır
• entry silinme gerekçelerinden biri.
  
  başlıkta "reserved" yazıp yer kapıyor ya bazı aklıevveller, onlara diyorlar ki akıllı ol!