the east

• bir takım klişeler içeren ve sonlara doğru oldukça durağanlaşan, ancak sırf kişiyi eko terörizm konusunda düşünmeye sevk ettiği için bile bir şans verilip izlenmesi gerektiğini düşündüğüm film.
  
  --- spoiler ---
  
  örgütün hemen her elemanının verdikleri mücadelelerin temelinde kişisel birer sebep (ebeveynle yaşanan sorunlar, kız kardeşin hayatını kaybetmesi, benji'nin ailesinin başına gelenler, vb) yatması, bu tür girişimlerin ortaya çıkmasının altında yatan asıl sebepleri, toplumsal motivasyon kaynaklarını, kapsayıcı gerekçeleri gölgeliyor gibiydi. grubun doktorunun ablası ölmeseydi, izzy'nin babasıyla sorunları olmasaydı, eve sağır ve dilsiz olduğu için -muhtemelen- olağan sosyal çevresinde yalnız bırakılmış olmasaydı bu mücadeleye katılmayacaklar mıydı? bu tür yapılanmalar bu kadar basit mi ortaya çıkıyor? propaganda filmlerinin, eylemlerinin, yaşam tarzlarının (yemek sahnesi) epey etkileyici olduğu bir gerçek, ancak eko terörizmin kavramsal boyutunda birçok "neden?" ve "nasıl?" sorusu cevapsız bırakılmış ya da cevaplanmaya çalışıldığında kişisel seviyeye indirgenmiş. böylelikle oldukça ilham verici (çevre-birey ilişkisi açısından) olabilecek bir konu oldukça yüzeysel ve yer yer "eğlencelik" olarak ele alınmış olmuş. fakat gene de izlenmesi gerektiğini düşünüyorum.
  
  --- spoiler ---
• iyi başladı. hatta çok iyi başladı. amerikanın bağımsızının prodüksyonlardan farkı yok derecesinde tempolu ve dikte ettirici müzikle de olsa iyi başladı. ama finali eksikti. bir filmin olmazsa olmazı yani. yine de rahatlıkla izlenebilen bir film olmuş. hele o yirmiyedinci dakikasındaki yemek testi yani örgüte giriş testi yok mu mest olmamak mümkün değil. "finali zayıf" olumsuzluğunu fazlasıyla yok edecek, film kadar uzun hatta daha konsantre bir filmcik olmuş. işte bu olağanustüydü.
• --- spoiler ---
  
  - we are the east. and we are your wake up call. and we are not hiding from you. we are you.
  
  - we are the morning you got off the treadmill and ran under the open sky. we're the first time you kissed someone and they kissed you back.
  
  - we are the night you couldn't sleep. the night you stared at the ceiling, thinking, "is this it? "is this the best life has to offer?" no.
  
  - there is a freedom in you that knows no fear.
  
  - last night, we gave pharmaceutical giant mccabe-grey a taste of their best-selling poison, denoxin.
  
  - we encourage the media to follow the company's members. we will counterattack two more corporations for their injustice. we will not show mercy.
  
  --- spoiler ---
• seviyorum anarşizm temelli filmleri, bu tarz filmleri sevenlere tavsiye edebilirim ancak;
  
  --- spoiler ---
  
  - film kitap uyarlaması gibi geldi, ajanımızın kaldığı süre, çok hızlı geçerken ( gerçek dünyaya adapte olamadığından anladığımız kadarı ile baya uzun süre kalmış) şişe çevirme kısmı gereksiz gereksiz uzundu.
  
  - en basit advanture oyunu oynayan kişiler kaşık olayını 1 saniyede çözdü, kadın çözemedi!
  
  - klişe boldu!
  
  - ajanın çalıştığı kurumu, müşterilerini daha derin öğrenmek isterdik.
  
  gibi eksiklikler vardı.
  
  --- spoiler ---
  
  ancak güzel film.
• yemek sahnesi ağlatır.
• --- spoylırımtrak ---
  
  film sarah'nın^* duası ile başlayıp aynı şekilde bitiyor.
  
  "lütfen bana başarma gücü bahşet. beni kibre düşürme fakat zayıf da kılma."
  
  zaten sonunda görüyoruz bu şekilde başardığını.
  
  filme gelince konu muazzam güzel işlenebilecekken en önemli detaylar geçiştirilerek havada bırakılmış. eko terörizm, sivil itaatsizlik ve anarşizm gibi dişi bir alanı budayıp kuşa çevirmişler. brit marling ve ellen page için izlenebilir. alexander skarsgard'ı her nedense bu filme yakıştıramadım. başlangıçtaki dilsiz kız eve ile olan diyalog filmden soğuttu. komün yaşam ritüelleri de göze çok sokulmuştu ama yine de izlenilesi filmlerden.
  
  7 puan verip the east'in karşılaması ile uğurlayalım filmi.
  
  "biz doğu'yuz.
  sizin uyandırma servisiniziz.
  sizden hiçbir şey saklamıyoruz.
  biz siziz.
  sıkıcı işlerinizden bunalıp kaçarak açık havada koşturduğunuz sabahlarız biz.
  birini ilk kez öpüp ondan karşılık aldığınız anız biz.
  biz uykunuzun tutmadığı geceleriz
  gözlerinizi tavana dikip
  bu mu yani? "hayattan payıma düşen bu mu?"
  dediğiniz o geceleriz."
  
  --- spoylırımtrak ---
• kurgu, müzik, görüntü yönetimi gibi boyutlarda ortalama sayılabilecek ancak sivil itaatsizlik, vahşi kapitalizm, eko-anarşizm ve korporatizm temalarını çok sağlam işleyen bağımsız film.
  
  sonda yazılar akarken ridley ve tony scott biraderlerin isimlerini yapımcı olarak göreceksiniz. merhum tony scott'un ismini muhtemelen bir daha hiçbir filmin sonunda akarken göremeyeceğiz, böyle hoş bir filmle kendisine veda etmiş olalım.
• ellen page balımın oynadığı bu sene gösterime girecek bir film. ne hakkında olduğuna dair hiç bir fikrim yok. anarşist grup, sızma cart curt bir şeyler yazıyor imdb'de ama çevirmeye ingilizcem yetmedi. az bütçeli sosyal mesajlı film hesabı bir şeyler galiba. ellen page var ama. izleyin.
• cok guzel olmasa da iyi bir film. siradisi bir konuyu ele aliyor ve gercek anlamda capulcu diyebilecegimiz sistem karsiti ve takdir edilesi derecede idealist bir kesimin cabalarini anlatiyor. bakis acinizi ve size dogru olarak sunulan bazi seyleri bir anligina da olsa sorgulamak icin kesinlikle izlenebilir. brit marling'in basarili oyunculugu da filmin diger bir artisi.
• türkiye'de geçen bir hikaye olsa 10 üzerinden ancak 3 alabilecek güzel film.
  çünkü afişe edilen uygunsuz belgelere şirketler "montaj-dublaj" diyecek, hükümet sermayeyi koruyucu davranarak haber karartması uygulayacak ve beynini siktiğimin-beyinsiz çoğunluk da "hığa montajmış yaa" deyip inanacak, sesini çıkarmayıp sefil hayatına devam edecek.