110 entry daha
  • bu konuda m. serdar kuzuloğlu röp talebimi kabul etmişti, kendisi yoğun olduğu için cevapları henüz göndermedi ve fakat, o zamana kadar siz şu yazısıyla idare edin..

    --- spoiler ---
    o da sözlüğün yazarlarınatelif ödemesi gerektiğini düşünüyor-
    ne korkunç di mi??
    --- spoiler ---

    (http://www.radikal.com.tr/…r.php?ek=sa&haberno=2947)
  • sözlükten telif alıp almamak zerre umrumda değil samimiyetimle söylüyorum.

    benim derdim "sözlük neden yazarlarına telif edemiyor?" gibi bir soruyu gündeme getirenlere "defol git o halde!" türünde cevap veren kraldan çok kralcılarla. ssg yarın çıkar "arkadaşlar telif melif veremiyoruz çünkü şundan dolayı çünkü bundan dolayı.." dese "eyvallah" der, yazmaya devam ederim ya da bir daha yazmam. buraya üye olurken de "belki yazı yazarak üç beş kuruş alırım" diye de düşünmedim.

    lakin ssg'nin kendisi bile "telif konusunda fikrimi belirtmek istesem bunu basliginda yaparim o ya da bu baslikta laf atip tutmam. lakin bu konunun benim taraf tutmamdan bagimsiz tartisilmasini daha saglikli buldugumdan tartismanin gidisatini uzaktan takip ediyorum." derken, sanki babasının malıymış gibi bu telif mevzusunu açanlara "hain"miş gibi bakanları anlayamıyorum, sanırım anlayamayacağım da.
  • baştan söylim şuan için beni fazla ırgalamayan durumdur. fakat ileride bende harranlıyam dememek için böyle bir durumda ilk sözlük sevdalıları sendikasını kuracağımı taahüt ederim.

    konuya eğilirken dikkat çekici yönleri belirtmek gerekir. sözlüğün büyükçe bir reklam geliri olduğunu tahminlemek zor değil. fakat bu gelirin nasıl dağıldığını kestirmek güç. sunucu bakım giderleri ne durumda bilemeyiz. mali tabloları görmeden yorum yapmak zor olur. fakat benzer siteleri göz önüne aldığımızda iyi bir gelir bıraktığını çoğu kişi düşünüyordur.

    bunun yanında üyeler reklamlar üzerinde tasarruf sahibi değil. seçemiyorlar. yada üye girişi yaptıklarında reklamları tamamen kapatamıyorlar. yani üyeler hem yazar olarak (hiti artıtararak) hemde reklamlara tıklayarak sözlüğe katkıda bulunuyorlar. sözlükte yazıların büyük bir kısmı telif yönüyle değersiz olsada markalaşmış kalemler ve yazılar bulmak mümkün.

    oturup saatlerce bilimsel yazı yazanda bulunabiliyor saçma sapan yazanda.. bunların maddi olarak bir ederi yok. sadece kişisel bir tatmin çerçevesinde değerlendiriliyor.

    facebook tarzı sitelerde bu uygulama nasıl işliyor diye düşündüğümüzde birçok durum karşımıza çıkıyor. facebook tarzı sitelerde sponsorluklar, yazacağınız uygulamalar, pazarlama fırsatları gibi seçeneklerle ekmek kapısı haline gelebiliyor. mesela yazacağınız güzel bir oyuna para ödeme ekranı koyduğunuzda facebook yöneticileri buna engel olmuyor. yada profilinize reklam koyabiliyorsunuz. google üzerinde yapacağınız siteden para kazanabiliyorsunuz. yazılarınız okumaya gelen dostlarınız sayesinde reklam geliri elde edebiliyorsunuz.

    sözlüğe gelince yazarların önüne bu tür fırsatlar serilebilirmi düşüncesi oluşuyor. ama önemli soru şu neye göre kime göre? bu sorunun cevabı sorunun çözümü olabilir. beğendim butonu altında tıklama başı para kazandıran bir kodmu olmalı yoksa başka çözümler bulunmalı yoksa bize ne yazmasaydı mı demeli. bunların iyi analiz edilmesi gerekir. doğal olarak hiçbir kurum kârını öyle kolayca dağıtmak istemez.

    işte insanı böyle farklı düşüncelere sevkeden fakat başarısızlıkla sonuçlanacağı taaa en başınan belli olan bir girişimdir. yan etkileri olarak önemli kalemlerin piyasadan silinmesine neden olabilir. hatta sözlüğün reytingini düşürme riski olan bir tartışma konusudur. zira önemli yazarların çoğunluğu bu istekle yazmaz yada kendi tabirleriyle siktirip giderse yazı kalitesi düşmüş bir sözlük nasıl olur düşünmek güç..
    vel hasıl bizim oralardaki tabiriyle iki ucu boklu değnek

    (bkz: sözlük borsaya açılsın)
    (bkz: sözlük sevdalıları sendikası)
  • son 12 yıldır daha saçma bir şey duymamıştım. sen kalk tırtıl meslek yüksek okulu diye bir başlık aç (başlık mühim değil, yazana da lafım yok. anlatmak istediğim belli) hem de bunu açtım diye mesela para iste. ne süper bir fikir, çok dahiyane.

    bunu ciddi ciddi düşünen var mıdır gerçekten? fena halde kafa bulunuyor gibime geliyor..

    12 yıl önce duyduğum saçma şey; lise arkadaşımın timsahları görmek için amasya'ya gidip, orada evliya olduğunu anlayarak kendine türbe yaptırmasıydı. ciddiyse hiç komik değil, yaşanmışlık var çünkü. bip.
  • en normali, en doğrusu, en mantıklısı, en olması gerekeni. hadi ssg entryleri yayınlamak için yazarlardan subscription falan istese neyse de yazarlara ne oluyor? nasıl mantık lan bu? wordpress de paralı olsun o zaman, blogger da. adam sana evini açacak gel istediğin kadar kal diye, sen adamdan kira isteyeceksin. bir olaya bu kadar tersten bakabilmek için insanın bir hırsız kadar pişkin olması lazım, gözünü para hırsı bürümüş olması lazım. adamlar sana hiçbir karşılık beklemeden ülkenin en popüler platformunda düşüncelerini yayınlama şansı tanısın, sen sırtlarından vurmaya çalış. yauğğğ yuh!
  • burası bir dergi değildir.
    burada yazı yazanlar herhangi bir yazarlık yeteneği dikkate alınarak sözlüğe dahil edilmemiştir.
    dolayısıyla sözlükte yazan güruh homojen değildir.
    telif ya ödenecek ya ödenecek diye karanlıklardan bir yerden tansu çiller gelse bile, görece homojen olmayan bu güruha telifin nasıl ödeneceği belli değildir.

    şu halde ekşisözlük sitesinin ve şirketinin sahibi/sahipleri, ekşi sözlükle ilgili her türlü iktisadi konuyla ilgili tasarruf yetkisine sahiptir. alımların rica minnetle değil, katılımcıların gönüllü başvuruları ile gerçekleştiği bu ortamda yazarların telif talebini bu anlamda anlamak, anlayabilmek çok güç.

    hatta telifin gelmesi sözlüğün dinamik, kaotik ve çok sesli ortamını sıfırlayabilir de. çok sıkıldığım için buna örnek vermek ve açmak istemiyorum.
  • ahah, yazarlık yeteneği derken neyi kastediyorsunuz abicim siz?? ayşe özyılmazel/nur çintay da telif alıyo yazdıklarından.. ona ne diceksin??

    kaldı ki, burada telifin nasıl ödeneceğini tartışmıyoruz: o noktaya gelemedik bile farkındaysanız.. ödenmemesini tartışıyoruz..
    "ay ödenirse tüm sözlük mahvolur.." demenizeyse gülemiyorum bile: sanki binyıllardır "ortalamalaşan sözlük.." diye ağlayan siz diilsiniz: nasıl bi dip algısı ki bu, bi türlü ulaşamıyoruz??

    ayrıca, buraya telifin ödenmeyeceğini bilerek gelmiş olsanız bile, sözlük her entrynizi lisanslıyo şekerler: o yüzden altta copyright bilmem ne yazıyo..
    falan filan..
    anlıyoruz ki, ii bişiiymiş çoğu yazara göre bu..
  • sözlüğe tamamen duygusal yaklaşmaktan ileri gelen bir yakınmadır. şöyle bir yüz ifadesiyle dile getirilmesi makbuldür. $__$

    şahsen, maddiyat ve maddi kaygıların içerisine dahil oldukları hiçbir kavramı güzelleştirdiklerini görmediğimden desteklemeyeceğim bir talebin ifadesidir de.

    ayrıca, yazarın sözlüğe kattıkları ve sözlüğün yazara kattıkları kıyaslandığında, kimin kime ne anlamda bedel ödemesi gerektiği de tartışmaya açılabilir. burada "sözlüğün yazara kattıkları" kısmındaki "sözlük" kavramını da, sözlüğe yazan diğer yazarların oluşturması ise ayrı bir güzelliktir. yani özetle herkes birbirinin yarattığı içerikten bir şekilde faydalanmakta, eğlenmekte, bilgilenmekte, tartışmakta, güzel vakit geçirmekte, tavsiye almakta vesairedir. sözlüğün 99 yılında penayla kano kullanarak yola çıkmasının ardından 10 yıl içinde bu hale gelmesinin altında, kişilerin tamamen kendi istekleriyle bu paylaşımın içerisinde yer alma istekleri yatmaktadır.

    hal böyleyken evirip çevirip olayı yine paraya bağlamak, bir şekilde sözlüğün reklam gelirlerinden pay talep etme çabasına girişmek olacak iş değildir. birinin fikri ile, emeği ile ya da şansı ile bile olsa kazandığı paraya bakıp ağız sulandırmak toplumumuzda sıkça rastlanan bir sendrom olduğundan da yadırgamamak gerekir.
  • bunu diyen: ayşe özyılmazel/nur çintay da telif alıyor..

    bunu da dedi: sabri kim tarafından belirlendiği belli olmayan yeteneğiyle galatasaray'dan yıllık tonla para alıyor ama ben mahallede olsun halı sahada olsun daha iyi top oynuyorum hem saçlarım da daha güzel, ben de mahallede halı sahada top oynadığımda para almak istiyorum..
68 entry daha
hesabın var mı? giriş yap