91 entry daha
  • eylemi gerceklestirenlerin son roportajinda gecen asagidaki ifadeler, bazi angutlara aciklama niteliginde. zira bu protestonun hala "hak arayanlari protesto edelim piclik yapalim" ya da "hukumetimiz zor duruma dusecek allah zeval vermesin biz de destek olalim onlara" gibisinden bir sey oldugunu dusunen angutlar var:

    + peki bu eylemi devlet kurumda yapan işçiler yerine bir holding bünyesinde çalışan işçiler yapsaydı, benzeri bir eylemi gerçekleştirir miydiniz?
    - tabi ki gerçekleştirmezdik. burada fark şudur; tekel işçileri örneğinde tekel işçilerinin talepleri, halkın vergileriyle finanse edilmiş bir kurum olan devletten bekleniyor. sizin örneğinizde ise sorumlu kişi özel bir şahıs, parasını kendi kazanıyor ve dilediği gibi harcama özgürlüğüne sahip.

    bu arada 200 entryde bir adet karsi arguman cikaramayan beyinlerinize a$ik oldum, haberiniz olsun.
  • istanbul'da olsaydım kesinlikle katılacağım protesto gösterisi.

    bunu protestoyu protesto edenler (düşünceleri ile değil elbet. küfrederek, orospu çocukları diyerek, kamyonla adam getirip dayak attırmaktan bahsedenler tabii ki) hala bazı şeyleri anlamamakta ısrar ediyorlar. bu protesto'nun asıl adresi devletçilik protestosudur.

    az sayıda kişinin yapacağı işe, zamanında hiç bir vasfı olmayan kişilerin kayırılarak işe alınmasını ve milletin cebinden çıkan paralarla ömür boyu maaş verilmesinin, o kişilerin hak araması olarak gösterilmesine sadece gülüyorum. devletin memuru veya işçisi olmak demenin, ömür boyu maaş almak demek olmasının neresinde hak vardır? bu insanlara kıdem ve ihbar tazminatları olarak ortalama 41,000 lira ödenmiş, yaklaşık 1000 liraya yakın iş teklif edilmiş, ilk senesinde olan hiç bir kişiye 22 gün izin hakkı verilmezken bu da sağlanmış, ama sen hala diyorsun ki, yetmez!

    fakat daha önce de söylendiği gibi, bu haklı protestoyu küfrederek protesto (!) eden kesim zamanında, sosyal güvenlik reformunu da protesto etti. dediler ki mezarda emeklilik. bu kesim devletin de bir birey gibi işçi olduğunu ve başkasından maaş aldığını ve vatandaşlara dağıttığını sanıyor heralde. zira erken emekli olan vatandaşların emekli maaşlarını çalışanlar değil de bu maaş alan devlet bireyi ödüyor değil mi?

    daha fazla bilgi için (bkz: #18073270)
  • antikapitalist öğrenciler eylem sırasında şu bildiriyi dağıtacaklarmış:

    http://img37.imageshack.us/…37/4181/antikatekel.jpg
  • sanırım tekel işçilerinin yanında olanlardan tırsıp ertelenen bir eylem olmuştur. dün gece 3h'nin internet sitesinde eylemin çağrı metninde başta 8 şubat pazartesi, sonda 7 şubat pazar yazıyordu. sondaki yazıyı da değiştirerek 8 şubat pazartesi yapmışlar.
  • kapitalizmin ve emek sömürücülüğün, asil savaşçıları olarak tarihe geçmeye namzet insanların düzenlediği protestodur. hala; benim vergilerimle geyiğini yapanlara şunu sormak lazım; senin vergilerinle milyarlarca dolar uçup giderken nerelerdeydin! a benim canım evladım. usulsüz ihalelerle eş dost ihya olurken, sabah ve atv,bedavaya başbakanın damadına peşkeş çekilirken, tüpraş satılırken, telekom özelleştirilip bedavaya yabancılara satılırken, daha bir sürü devlet kurumu ona buna peşkeş çekilirken, sen bana bunun cevabını ver.

    sonuç: tekel işçilerine hep destek tam destek.
  • anti devletçi protestoymuş. hahaha! peki bu arkadaşlar, anti devletçi ruhlarını göstermek için tekel işçilerinin protestolarını mı beklemişler? daha önce akılları neredeydi yahu? hala karşıt argüman olarak kayırılarak işe alınanlardan, oturduğu yerden maaş alanlardan falan bahsediliyor. bizim oylarımızla oturduğu yerden maaş alanları da görüyoruz. güzel kardeşim, zaten senin derdin adam kayırmacılığa karşı çıkmak değil ki. senin asıl derdin hükümete karşı direniş gösterenlerin direncini kırmak, haklı mücadelerini manipüle etmek. adam kayırmacılığın kralını da senin savunduğun ideolojideki liberal-dinci karışımı kardeşlerin yapıyor. 4/c gibi bir köleliği savunup nasıl anti-devletçi olacaksın? durup düşünüyorum, bu arkadaşların nasıl anti-devletçi bir protesto gerçekleştirdiğini çözemiyorum. basın açıklamalarında bile tayyip efendinin ağzıyla konuşmuşlar.

    bir de demişler ki: "işçileri işçilerden başka düşünecek hiç kimse yoktur. bunun işleyişide demokrasiye inanmış, cumhuriyet rejimi ile yönetilen bir ülke olarak düzenli seçimlerimiz olmaktadır. kendi düşünce yapısına uygun olan kişileri seçimlerde oy vermek suretiyle iktidara getiren halk seçtikleri kişilerin icraatlarını beğenmediği takdirde yeni seçimde bu kişilere oy vermeyecek. akp'ye oy atmış işçiler akp'nın icraatlarından memnun değilse bu sefer başka bir partiye oy verecekler."

    kimse sesini çıkarmasın yani. herkes seçimden seçime oy tehditiyle haklarını arasın. kısacası "milletin kafasını karıştırmayın." diyorsunuz. ne diyordu memati: "al gülüm ver gülüm"

    hadi durmayın sivilceli kardeşlerinizi de alın yanınıza, gücünüz tükenene kadar protesto edin.
  • türkiye komünist partisi de aynı gün ve aynı saatte orada olacaktır. tekel işçileriyle dayanışmak için aynı yer ve saatte bir eylem yapacaktır. pek de güzel yapacaktır.

    http://haber.sol.org.tr/…eylem-cagrisi-haberi-23789
  • bu hareketin muadili, obama'yı sağlık reformu nedeniyle sosyalist ilan eden abd'li cumhuriyetçilerdir. onlar kadar safdillerdir. onlar da ağızlarını açıp vergi, hak ve adaletten bahsediyorlar; ben çok çalıştım kazandım- o da çalışsın kazansın diyerek fakirin daha fakir, zenginin daha zengin olması için ellerinden geleni yapıyorlar.

    bu arkadaşların acilen devlet teorisi üzerine okumaları gerekiyor. çünkü hobbes'tan ve locke'tan sonra çok şey değişti dünyada. birazcık kriz dönemlerini inceleseler yeter. o vergilerin nasıl ne zaman ve nerede kullanıldığına dair.
  • milletin parası ile ahkam kesenlerin sağa sola çemkirdikleri protestodur.

    bunların bir ağababası vardı. hani şu turizmci. bilenler bilir. bu adamın denizli tavas yolu üzerinde bir halı mağazası vardı. halı mağazası dediğim devletin arazisi üzerine teşvik ile alınmış 10000 metrekarelik bir alan. burada civar köylerden gelen genç kız ve oğlanlar çalıştırılırdı. ve bu işletme ülke tanıtımına olan katkısından dolayı çok cuzi bir miktarda vergi veriyordu. ülke tanıtımı dediğimizde makine halılarını el halısı diye almanlara kakalamaktı. hatta bu o kadar yaygındı ki bu işletme ve benzerlerinden ürün alan turistler daha sonra yedikleri kazığı anlayınca türkiye aleyhinde propaganda yapıyordu ülkesinde. sistemli kazılama üzerine kurulmuş bu şirketin sahibi olan beyefedni de o aralar girişimciliğin önü açılsın diye tvlerde fetva veriyordu. ayrıca o işletmelerde çalışan herkesin sigortası asgari ücret üzerinden yatırılıyor ve 6 ayda bir giriş çıkış yapılıyordu. köylerde yapacak başka bir iş olmadığı için köylü gençler de buna mecburen razı oluyorlardı. o bölgenin sırtından kışın günlük 200 250 bin euro civarında ciro çekiyordu bu işletme. bu paranın akla hayale sığacak bir tarafı yok biliyorum ama rakam bu. isteyen gidip araştırabilir. ve orada çalışan kişiler asgari ücrete mahkum ediliyordu. çok sesi çıkan hemen işten çıkartılıyordu. nasılsa dışarıda o paraya çalışacak yüzlerce kişi vardı.

    bu mantığa bu kadar çok sahip çıkmalarının nedeni daha fazla sömürü düzeninin devam ettirilmesidir. başkaca bir halt değil. şimdi bu ağababanın yavru oğlanları çıkıp ortaya çemkiriyorlarsa yok bizim paramız diyorlarsa söylenecek şudur:

    o işletmeden kazanılan paraların vergisini verin sonra kalkıp bıdı bıdı ötün!..
  • (#18109469)
    ama oyun bozanlık yapılmaz ki...
    sürekli yer değiştirmek...
    http://haber.sol.org.tr/…zanlara-tepki-haberi-23791
38 entry daha
hesabın var mı? giriş yap