• toplu olarak gidilen yerlerde (bar, pavyon, cafe, sinema...) herkesin kendi parasini vermesi. hadi kankalarla gezerken bir yere kadar dedirten ancak mesela kizla falan cikinca da kizin kendi parasini vermesi. hala aklimin almadigi olay, nasil oluyor da oluyor bu. misal, cigdem diye super prenses gibi kizi almi$im goturmu$um iyi bir yere, "-hesabi ben vermeyeceksem niye ya$iyorum ulan..." dedirten bir hesap odeme sistemi.
  • komik olan tarafı işin almanlarla bi alakası olmaması olan eylem....
  • anglo-saksonlar dutch treat derler. bir terslik var ama..
  • malum ekonomik koşullar sonucuna yurdum insanınında düştüğü buruk durum
  • bizzat gorup sahit oldugum ve vay be biz bide ab diyoruz dallama lan bunlar dedigim hadise, zaten anlamak lazimdi bunlara biseyler ismarlayinca suratlarindaki andaval bakisi gorunce. olay soyle gelismistir
    -kirsten(alman montofon alman aksaniyla): sandovicimi yiyemiyorum yardim edermisin.
    -philip(bu da alaman oluyor): tabiiki
    sandovicin 3 te birlik kalan kismini yer eleman... bar cikisi...
    -kirsten: sevgili filip benim sandovicin 3 te birinin parasini verirmisin?
    -philip(hic tereddut etmeden normal bir durummus gibi alman ya bunlar) tabiiki
    -phish (icinden) lan ben sizin taa aminiza koyyim sizin insani sabun yapan zihniyetiniz skiim, bi daha size bira ismarlarsam... ohaa.
  • yemek sonrasi garson sorar:
    -geht es getrennt oder wollen sie zusammen zahlen?
    cevap yüzde 95:
    -getrennt bitte!!
    faturaya bakilip, hesap ikiye ya da üce bölünmez, centi centine hesaplanir. almanlarin 2.dünya savasindan kalma gammazlama huylari burada da gözlenir. bir müsteri yediginin ictiginin hesabini garsona yaptirirken eger birsey unuttuysa, diger sahis ki bu sevgilisi, kankisi ya da is arkadasidir, hemen olaya atlayarak sunu katmayi unuttun diye digerini uyarir. ayrica bahsis kültürleri de ortalamanin altindadir.

    yazilanlar tecrübeyle sabittir...
    (bkz: nudelhaus)
  • polonya'nın lodz şehrinde* birleşmiş milletler konulu bir konferansta tanıştığım "hıristiyan" adlı bir almanla kurduğum ilginç bir diyaloga konu olmuştur.

    g.s.: almanya'da erkekler bir kızı yemeğe çıkarınca sadece kendi hesabını mı ödüyor?
    alm: alman bir erkek arkadaş mı düşünüyorsun?**
    g.s.: (bu, hayatta isteyeceğim son şeydir demek ister ama diyemez, utanır) ne alaka, almanya'da yaşayan arkadaşlarımdan erkeğin kızı yemeğe çıkarınca kızın kendi hesabını ödediğini duydum da, onu merak ettim sadece doğru olabilir mi böyle bir şey diye.
    alm: doğru, evet. ama kızı çok etkilemek istiyorsa o zaman onunkini de öder.
    g.s.: (hmmmm, sen o etkileme kısmında bir dur. bana bir yerlerden tanıdık geliyor sanki bu. dünya düzeni işte.) hmm demek öyle.
  • türkçe'de bulunan ırkçı ifadelerden bir diğeridir.

    almanlar çok pintidir, arkadaşlarına kahve bile ısmarlamazlar, pis almanlar, kaka almanlar anlamlarını ihtiva eder, utanç vericidir.

    yine yeri geldi sanırım, ırkçılığa ve milliyetçiliğe dur dedik mi?
  • adil düzen.
hesabın var mı? giriş yap