• an itibarı ile teke tek programında ağzından tükürükler saçarak, türkiyeyi utanmaz ve ahlaksız bir politika izlemekle suçlamakta. bu millet utanmak ve ahlaksız kelimelerinin hangi durumlarda kullanılması gerektiğini çok şükür kendisinden öğrendi. insanda biraz utanma olur. onu böylesine ciddi konularda muhatap alanlarda kabahat.

    (bkz:bocklamak)
  • bugunku teke tek programinda, turk devleti'ne program basindan beri "utanmaz, yuzsuz" gibi ifadelerle saldirmaktadir. hadi bunu gecelim, ne de olsa devlet bir kurum, her ne kadar farkli konseptler dahilinde de olsa tum vatandaslar zaman zaman devlete catar. ancak karsisinda kanli canli olarak bulunan bir profesore once "yalanci, yalan soyluyorsunuz, her lafiniz yalan", daha sonra alayci bir tavirla "fransizca okumaktan acizsiniz" demis, biraz once de elini havaya kaldirarak susmasi icin bagirmistir. tum bu tavirlariyla da sahip oldugu tartisma kulturu ve saygi seviyesiyle ilgili onemli ipuclari vermektedir.
  • canlı yayında bir anda bağırarak aklımı almış kişidir. yusuf halaçoğlu'nun yerinde olsam kesin zıplamıştım.
  • linç başladı ya, artık linci yağma ve tecavüz takip edecektir.

    etimolojik sözlüğü gayet iyidir. evet kullandığımız kelimelerin pek çoğunun kökeni rumca, ermenice, arapça, farsça vb'dir.
    bu gayet normaldir, zenginliktir. gocunmak yerine övünmek gerekir.
    önemli olan sentakstır zaten.
  • teke tek programında kendi savunmasını karşı tarafı "yalancı" olmakla ve gösterilen tüm tarihi vesikaları "propaganda" olarak itham etmek üzerine kurmuş.
    yazık lan

    (bkz: sıçtı sevan bez getir cıvık sıçtı tez getir)
  • tarihe not düşüyorum; kendisi az önce şöyle dedi:

    "van'daki ermeniler, olası bir katliama karşı silahlanıyorlardı".

    bakın aynı mantıkla bu da çıkıyor:

    "hitler, olası bir katliama karşı yahudileri toplama kamplarına gönderdi. sonrasında da, biraradaki yahudilerin organize olup almanları katletmesi ihtimaline karşı gaz odalarında hepsini öldürdü".

    kendisi nasıl bir kafa yapısına sahip onu izleyince görebiliyorum zaten de, şu hallere düşen bir insanı hala savunabilenler var, ben onları anlayamıyorum.
  • i. melih gökçek'in ermeni versiyonu. kavanozdaki adam. iletişim kapasitesi, karşısındaki insana hakaret ve küfür etmekten ibaret. bildiği konularda, bildiği şeyleri yazsın, tek tarflı boradcast yapsın. insanlarla yüz yüze gelmek için minimum medeniyetten çok uzak biri.
  • rasim ozan kütahyalı'nın rol modelidir. tabi genç yetenek rasim'in 10 kat daha birikimli olduğunu 10 dakikada anlıyoruz.

    reklam öncesi mahallede kabadayısı edasıyla elini kaldırdı ve bağırdı. sanıyorum halaçoğlu'nu karısı falan sandı. kavanozu çıkarmasına ramak kaldı.

    şimdi süper zekalılar kavanoz olayıyla söyledikleri alakasız diyecek de, adam bir şey söylemiyor ki, sadece bağırıyor, çağırıyor, elini kaldırıp karşısındaki hakaret ediyor.kavanoz metaforu cuk oturuyor.

    karşısında halaçoğlu değil de üslup açısından kendisine denk birisi olsaydı türk televizyonlarında unutulmayan anlardan birine tanık olabilirdik.

    (bkz: #18430158)
  • ana, bak bak bak, daha da sevan nişanyan'ın sözlerini referans alan olursa ne diyeyim ben. dedi ki:

    "türkiye dışında, ermeni soykırımı yoktur diyen kimse tanımıyorum, yoktur."

    bak sevancığım, ben sana iki isim vereyim, ama darılmaca, gücenmece, kavanozları çıkarmaca yok. anlaştık mı?

    (bkz: stanford shaw)
    (bkz: justin mccarthy)
  • hezeyanlar içinde herkese yalancı derken, eksiklerini dile getirenlerin milliyetçi(ne alaka lan?) olarak yaftalanmasına neden olur.

    anlaşılan kendisini örnek alan sözlükçüler de var ama en azından daha kibarlar (bkz: #18430229)

    -yalancııı
    -yalan söylüyorsuuun
    -milliyetçiiiiii

    afferim lan iyi toparladınız arkasını.
hesabın var mı? giriş yap