salif keita

• hem zenci, aynı zamanda da bembeyaz olmanın getirdiği boyalı kuş duygusu ve yalnızlık, bu kadar içli şarkılar yaptırmış olsa gerek. örneğin folon. sanatın evrenselliğini kanıtlayan şarkılardan birisi olarak da dinlenilebilir. şarkı mali dilinde ama duygular aktarılabiliyor.
  
  edit: benzer durum fado için de geçerlidir.
• (bkz: 9 songs)
• benim için nusrat fateh ali khan hangi duyguları yaşatıyorsa bu abimiz de aynı duyguları yaşatıyor... hiç dinleyenle dinlemeyen bir olur mu.^*
• 2005 ten beri mali futbol federasyonu başkanlığını yapan malili eski bir futbolcu.
  1967 de 21 yaşında fransa da o zamanların fırtınası saint etienne transfer olduktan sonra 1968 ile 70 arasında 3 yıl üst üste şampiyon olarak 1970 te afrikada yılın futbolcusu seçilen ilk futbolcu oldu.[daha önce kasaplardan seçildiğin değil, böyle bir ödülün ilk kez verilmesinden]
  1972 de 1 yıllığına olympique marseille gittikten sonra ordan valencia ya transfer oldu ve orda da 3 yıl oynadı. 1976 da da 3 yıllığına batıya sportin lizbon a transfer oldu. portekiz den de atlantik in öte yakasına geçti ve amerika da tea man bostonda 1 yıl oynayarak 1980 de futbolu bıraktı.
• yamore şarkısıyla süründüren, tomorrow şarkısıyla da öldüren, afrika'nın beyaz yüzü. folon şarkısı ne yapar bilemiyorum ama o da bambaşkadır hani.
• nyanyama adlı şarkıyı, oldukça güzel seslendiren şarkıcı.
• will smith 'in muhammad ali 'yi canlandırdığı ali filminin soundtrack 'i olan tomorrow parçasının sahibi muazzam sesli zenci sanatçı.
• folon'da döktürür, sesi saç okşar... benim bu adamın-dedenin de içinde olduğu bi fantezim mevcuttur, geliyorrr:
  omar faruk tekbilek siya siyabend ve salif keita istanbul'da buluşsun ve "istanbul" isimli bi parça yapsın, parçada 3 tane enstrüman olsun: ney, bendir, klasik gitar...
  ney'i omar faruk tekbilek üflesin, bendir'i siya siyabend'e mensup herhangi biri tokatlasın (hepsi de olsun lan), klasik gitarı da salif keita konuştursun. şarkının introsu ney ile selam versin, bendir en pes tonuyla girsin, salif keita kırkıncı bilemedin kırkbeşinci saniyede gitarının telleriyle sevişmeye başlasın, ki hakkaten sevişir, bütün enstrümanlar 65-70. saniye de sağlam bi es versin. şarkı 3 vörs olsun. ilk vörs bizon'un, ikincisi salif'in, üçüncüsü de omar faruk ustanın olsun.
  nakarat kesinlikle salif'e verilmeli! üç vörs'e yedi kez nakarat söylensin ki salif keita'ya doyalım. şarkının sonunda da bana teşekkür edilsin.
  
  şşşş!
  öyle deme lan okuyucu, teşekkür edilsin tabi, süper üçlü yapmışım o kadar, aranjeye de girmişim! teşekkürü borç bilsinler bana. ben bile kendime teşekkür ediyorum.
  
  salif çok yaşlı, çabuk olsun bütün bunlar, ölmemesi lazım!
  
  hadi balım, teşekkür et, valla iyi oldu iyi.
• cesaria evora ile söylediği yamore şarkısı bence etnik ve latin olayının en güzel harmanlanmış halidir.cesaria bacımız zati kendi başına dünyaya bedel bir diva iken, böylesine afrika toprakları kadar yanık bir sesi bize bir kez daha tanıttığı için tanrıya şükretmeliyiz.
• kuzey batı afrika’nın sözlü kültürünün en büyük kaynağı griot şarkılarını o kendine özgü gırtlağı ile seslendirip, bunları dünya müziğine armağan eden mali kökenli büyük ses; doğuşunda babasının reddettiği albinolu “beyaz” zenci.
  
  müzik yaşamının başlangıcında ayrıldığı ülkesine 2002 yılında geri döndü. dönüşünden sonra, bamako’da kurduğu stüdyosunda moffou (2002), the best of the early years (2002) ve m’bemba (2005) albümlerini kayda aldı.
  
  bu albümlerin ortak özelliği, kendisinin 30 yıl boyunca uğraşıp dünya müziği haline getirdiği ve artık, bugün orta batı ve kuzey afrika’da pek çok mahalli topluluk tarafından da yaygın olarak seslendirilen anonim griot parçalarından oluşmasıdır.