• bu oyunu oynayıp zamanında bitirmiş nesil abartmıyorum oyun dünyasının en şanslı nesillerinden biridir.
  • muhteşemin ötesinde bir oyundur kendileri, hayatımın oyunudur ki,

    birincide oyunun sonunu görmek için,
    ikincide alternatif gizli sonu görebilmek için,
    üçüncüde kırılmadık artwork sandığı bırakmamak için,
    dördüncüde de kırılmadık vazo,saksı bırakmamak için bitirmişimdir.

    müzikleri daha da muhteşemdir bu nanenin. zira sandwraith'le oynarken bi ara müzik değişmesin diye olduğum bölgeden ayrılmamıştım. eleman eğilip büzülünce "müziğe eşlik ediyo galiba" diye, yeni bir şey keşfettiğimi düşünüp "bunu sözlüğe yazmak lazım" gibi bi gaflet içine de düşmüştüm... meğer can çekişiyomuş bizim oğlan, canı gidiyormuş... küt diye düşünce anladım.

    prince of persia kindred blades gelmeden ekim gibi bir kez daha bitireceğim oyundur aynı zamanda. zira bu kez kırılmadık cam, zkilmedik am bırakmamayı düşünüyorum.
  • bu oyun benim için bir efsanedir. oyundaki atmosfer, müzikler, gerilim, korku tarif edilemez şekilde güzel. dahaka yaklaşırken ekranın onun rengine bürünmesi, kaçarkenki gerilim.. efsane. keşke buna benzer yapımlar ortaya koyabilseler..
  • bana kalırsa en iyi prince of persia oyunudur. o karanlık atmosferi, insanı oyunun içine çeken o müzikler, hareketler... bir de şu dahaka gelmiş geçmiş en iyi karakterlerden biridir. onu her gördüğümde panikleyip kaçmaya başlardım. arkadan gelen o sarkıntılar sizi her an yakalayacakmış gibi. müzik de girdi mi işin içine, o karanlık atmosfer için gerekli her şey tamamlanmış oluyor. sudan geçip dahaka'dan kurtulduktan sonra "oh bee!" dediğim zamanları çok iyi hatırlıyorum. son oyunlarda iyice çizgi romana bağladılar. the two thrones ve warrior within'deki karanlık hava gitmiş, yerine antik bir çizgi roman tarzında oyunlar gelmiş. bence olmamış. o karanlık atmosfer devam etmeliydi. nihayetinde bilmediğimiz yaratıklarla, gizli güçlerle savaşıyoruz. zamanı ileri/geri alıyoruz. ne alakası var antik veya çizgi roman tarzı bir havayla? adamı hasta etmeyin.
  • günümüz grafikleriyle tekrar düzenlenmesi gereken aşmış oyun.
    tabi remake yapıyoruz derken içine sıçılmaması elzemdir. mümkünse sadece grafiksel anlamda yenilenmesi yeterlidir.
    ubisoft buna bir şey yapması lazım.
  • bu oyun, ubisoft'un oyun dünyasına attığı en büyük kazık, yaptığı en büyük ibneliktir.

    zamanında bu oyun ile çıta öyle bir yükselmiştir ki, çıktığı günden bu yana geçen zamanda bile o çıtaya erişebilmiş başka oyunlar yok denecek kadar azdır.

    bahsettiğim şey bu oyunun sunduğu kompozisyonun kusursuzluğudur. bir oyun düşün, oynadığın zaman bir kere bile "aslında şurası şöyle olsa daha güzel olurmuş." dedirtmesin. o denli oturaklı ve kusursuz bir oyundu bu warrior within. hala da öyledir bence.

    o müzikler, o atmosfer, o hareketler, combolar, mekanlar, bulmacalar... allah'ım hatırladıkça çıldırıyorum, tam bir başyapıt.

    eşi benzeri oyun dünyasında zor rastlanır oyunlardandı, gönlümüzdeki yeri asla değişmeyecektir.

    ek olarak o dehşet müziklerinin bir kısmının godsmack imzası taşıdığını belirtmeden geçmemek lazım.
  • bu oyunu benim kadar sevenlerin olduğunu görmek öylesine mutlu ediyor ki beni anlatamam.etkileyici hikayesi, zamanına göre epey ileri dövüş motoru,sizi oyunun içine sürükleyen ve ana karakterin duyduğu merak ve öfkeyi iliklerimize kadar yaşatan efsane müzikleri.sürekli zamanda bir ileri bir geri gitmek, hikayedeki parçaları birleştirmek, bulmacaları çözmek çok eğlenceliydi.ve bunları yaparken değişik comboları denemeye çalışmak ve ağır çekimde yaptıklarınıza şahit olmak.bilmiyorum ben mi fazla anlam yüklemişim ama çok başkaydı bu oyun benim için. oynadığımda 16-17 yaşındaydım ama hala özlüyorum.

    geçenlerde tekrar indirip bitirdiğim hikayesiyle sizi saran oyun.
  • hiçbir dil kursuna gitmeden, hiç kimseden ders almadan bugün çatır çatır ingilizce konuşabilmemin yegane sebebi olan bilgisayar oyunu.

    oyunu oynadığımda ben 9 yaşındaydım beyler. bilenler bilir, oyundaki bulmacalar, kurgu, senaryo o kadar karışık ve iç içe geçmiş durumda ki, bütün bunları anlamak için tam bir 1.5 yıl tek tek her sözü ve repliği çevirerek bitirebildim ben bu oyunu.

    sonra da iflah olmadık zaten*
  • cok iyi hatirliyorum, geforce fx 5200 ile medium ayarlarda zor oynardim. arkadasta fx 5800 vardi ve onda high ayarlarda akiyordu. eger o yillarda oyun yayinciligi olsaydi, bu oyunu bokunu cikartana kadar oynayarak bitirislerime* taniklik edebilirdiniz :) butun health bar upgrade'lerini toplama, dahaka ile kapisma, empress ile akmali alternatif son. hey gidi hey.

    bu oyunu o zamanki ruhunu koruyarak yeni nesil konsollara getirseler ortaligi darmadagin eder ama bunu basarabilecek capta bir studyo oldugunu sanmiyorum.
hesabın var mı? giriş yap